Güncelleme Tarihi:
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları:
Güvenlik ve ekonomi olmak üzere ikili münasebetleri ileriye nasıl taşırız bunları konuşma fırsatımız oldu. AB adayı ülke olmamız nedeniyle birlik ve ilişkilerimizin yeniden canlandırılmas, 2016 Mart'ın da yapılan anlaşmanın önümüzdeki aylarda güncellenerek birliğe üyelik konusunda bir adım daha ileriye gidilmesi için neler yapılabilir bunları değerlendirme fırsatı bulduk.
Dünya demokrasi tarihinde eşine az rastlanan tanklara toplara uçaklara, füzelere karşı bedenini ortaya koyup ülkesini savunan kahraman şehitlerimizin va gazilerimizin bir milletin başarısından bahsediyoruz. Alçak örgüt maalesef çok büyük tahribat bıraktı. Onların zararlarını ortadan kaldıracak tedbirleri de elimizden geldiğince alıyoruz. Uygulamalarla ilgili şikayetler kulağımıza geliyor. Bu kadar büyük bir olayın yüzbinlerce sorumlunun içinde olduğu bu darbe girişiminde hata olabilir. Ancak bir kasıt söz konusu olamaz. Başından beri söylüyoruz. Türkiye bir hukuk devleti, intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz. Adalet içerisinde muamele yapacağız.
"BUNLAR TÜRKİYE'NİN BAŞINI AĞRITIYOR"
Özellikle FETÖ ile ilgili mücadelede Almanya'nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Zira bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar Türkiye'nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek zaman içerisinde bütün Avrupa için tehdit olabilir. Bu yüzden terörle mücadeledeki işbirliğimiz hayati öneme sahiptir. Suriye'de, Irak'ta DEAŞ'a karşı verdiğimiz amansız mücadelede Almanya'nın yaptığı katkılar önemlidir. Bunu takdir ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Amacımız terörün yok olduğu, ilişkilerimizin her alanda geliştiği bir ortamı oluşturmak.
"ALMANYA VE TÜRKİYE ÇOK KÖKLÜ GEÇMİŞE SAHİP İKİ ÜLKE"
"Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor. 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. AB'nin terör ve güçler bakımından engelleyen, kaynağında durduran ülke konumunda. Bunun da AB tarafından takdir edileceğini düşünüyoruz. Bu konuları da ele aldık. Almanya ve Türkiye çok köklü geçmişe sahip iki ülke. Türkiye'nin ikinci büyük ticari ortağı, ihracatında birinci, ithalatında ikinci sırada. 35 milyar dolarlık ticaret hacmimiz var. Almanya'nın doğrudan yatırımlarında Türkiye 6. sırada yer alıyor. Almanya'da yaşayan 3,5 milyona varan Türk menşeeli vatandaşların da en önemli varlığımız olduğunu belirtmek isterim.
Merkel'in konuşmasından satırbaşları:
Sayın Başbakan bu tür ayrıntılı bir görüşmede bu zor dönemlerde bulunabildiğimiz için çok mutlu oldum. TBMM'yi gezerken darbe teşebbüsünün yarattığı tahribatı görme fırsatını elde ettim. Halkın demokrasi için nasıl siper olduğunu da gördüm. Bundan sonra atılacak siyasi adımlarda, ifade ve basın özgürlüğünün, güçlerin ayrılığının ne kadar önemli olduğunun dikkate alınmasını istiyoruz. Arzu ediyoruz. Bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Bunu da sürdüreceğiz.
Terör tehditini ele aldık. İslamcı terörü ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı'na da söyledim. Burada müslümanlara karşı şüphecilik değil. Bu insanlar insan hayatını yok etti. Demokrasiyi ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu mücadelede birlikteyiz. Irak'ta da peşmergelerle birlikte bu teröre karşı mücadele ediyoruz. Türkiye'yi destekliyoruz. Burada büyük bir yük altında olduğunu biliyoruz. Almanya'da PKK terör örgütü olarak kabul edilmekte. İçişleri Bakanlarımızla bu konuda temas halinde olmayı sürdürecekler.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
VİZE MUAFİYETİ KONUSU
MERKEL: Bu yolda çok şey başardık, çok adım atıldı. Fakat halen üzerinde çalışılması gereken konular var. Örneğin terörle mücadele yasalarının değiştirilmesi. Bu konuda yoğun görüşmeler var. Sayın Başbakan'la, bu görüşmeleri ilerletmemiz gerektiğini konuştuk.
ALMANYA'NIN PKK'YA DESTEK VERMESİ KONUSU
(Anadolu Ajansı muhabirinin "Almanya'nın PKK'ya destek verdiği konusu gündeme geldi mi" sorusu)
MERKEL: PKK'nın ve PKK'ya bağlı örgütler hakkında konuştuk. Konuyu elbette inceleyip izliyoruz, önlem alıyoruz. Almanya'da da PKK terör örgütü olarak yasak. Türkiye tarafından bize iletilen farklı vakaları hassasiyetle inceliyoruz.
Burada PKK saldırıları gerçekleştiğinde, tabi ki Türk halkının büyük bir hassasiyeti var böyle bir örgütün başka bir yerde serbestçe dolaşması hakkında.