Güncelleme Tarihi:
Yıldırım, partisince Yeni Hükümet Meydanı'nda düzenlenen Hakkari mitinginde, sözlerine vatandaşların ramazan ayını tebrik ederek başladı.
Alandaki vatandaşlara "Milletin adamı, Türkiye sevdalısı, mazlumların lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçecek miyiz? Güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye diyerek Hakkari'nin, Türkiye'nin kalkınması için birliğimizin, kardeşliğimizin devamı için 'evet' demeye hazır mısınız?" sorularını yönelten ve "evet" karşılığını alan Yıldırım, "Maşallah Hakkari, yüreğindeki bu coşku hiç eksilmesin." ifadesini kulandı.
Hakkari'nin yönünü ileri çevirdiğini, bazılarının Türkiye'yi geri götürmek istediğine işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gelince bu sistemi değiştireceklermiş, parlamenter sisteme geri döneceklermiş. AK Parti'nin yaptıklarının hepsini yıkacaklarmış. Güçleri yeter mi? Hakkari'yi yolundan döndürebilirler mi? Darbelerin, vesayetlerin, ayrımcılığın artık bir daha gelmemesi için Hakkari karar verdi mi? Hakkari, 24 Haziran'ı iple çekiyor mu? İşte bu meydan bunu söylüyor. Rabbim birliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin."
Başbakan Yıldırım, göreve geldikleri ilk günden bu yana Türkiye'nin kalkınması, refahı, milletin mutluluğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde çalıştıklarını, çabaladıklarını ve gayret ettiklerini bildirdi.
"Kökünü kazıyacağız"
Terör ve şiddeti tamamen Hakkari ve Türkiye'nin gündeminden çıkarmak için gayretle çalıştıklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hakkari'nin bütün yaylaları kapalıydı. Niye kapalı? Mübarek topraklar, güzel yaylalar, mal da var orada, celepçilik yapılmaz mı? Niye yapılamıyordu? Terörden dolayı yapılamıyordu. İnsanlar can korkusuyla oralara gidemiyordu. Elhamdülillah şimdi yaylaların 153 tanesi açıldı. Gelirken gördüm, davarlar yayılıyor, insanlar çadırların başında oturmuş piknik yapıyor, vakit geçiriyor. Bizim istediğimiz bu. Dağların başkenti Hakkari'den söylüyorum, Sümbül Dağı'nın yiğit insanlarının olduğu yerden söylüyorum; bu toprakların hiçbir karışında alçak terör olmayacak, bunların tamamının kökünü kazıyacağız. Beraber yapacağız. Bu alçaklara bu topraklarda yer yok."
Yıldırım, şiddet ve terörün olduğu yerde üretim, ticaret, kalkınma, refah ve huzurun olamayacağına dikkati çekerek, bunu en iyi Hakkarilerin bileceğini söyledi.
Başbakan Yıldırım, şu ifadelere yer verdi:
"En iyi büyük bedeli siz ödüyorsunuz. Peki bu PKK örgütü ne diyor? 'Ben Kürt kardeşlerimizin hakkını arıyorum.' Sen, Kürt kardeşlerimin hakkını, onların çocuklarını dağa çıkararak, kalem yerine onların eline silah vererek mi arıyorsun? Böyle mi hak aranır? İnsanları gözünü kırpmadan öldürerek mi Kürtlerin hakkını arıyorsun. Gencecik evlatlarımızı dağa çıkarıp, ellerine silah verip sivil, asker, polis, korucu demeden saldırtanlar bu ülkeye de Hakkari'ye de en büyük zararı veriyor. Bugün bu bölgenin çocukları okumasın, cahil kalsın, Hakkari geri kalsın diye yaptığınız iş bundan başka bir şey değil. Yolları, tünelleri bombalarla patlatan, iş makinelerini yakan bunlar değil mi kardeşim?"
Bu sırada alandaki bir vatandaşın sözleri üzerine Yıldırım, "Bak işte dinle, bağrı yanan Hakkari Şemdinlili konuşuyor, 'Üç şehit verdim.' diyor. Bu alçakların bu topraklara faydası yok." dedi.
Alandaki vatandaşların "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı üzerine Yıldırım, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Şiarımız, düsturumuz budur." diye konuştu.
"Benim de geçmişim Kürt"
Hakkari'ye her şeyi açık açık konuşmak için geldiğini belirten Yıldırım, şunları aktardı:
"Biz hangi etnik gruptan olduğumuza karar veremeyiz. Anamızı, babamızı biz seçmedik. Kürt de olabiliriz Arap da olabiliriz, Türk de olabiliriz Türkmen de olabiliriz ama ne olursak olalım biz insanız insan. Rabbimiz bir, kitabımız, peygamberimiz, yolumuz birdir bizim. Değerli kardeşlerim, kavga edecek neyiniz var? Halbuki paylaşacak çok şeyimiz var. Biz Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin, Ahmed-i Hani'nin torunlarıyız.
Kuzey Irak'ta akrabalarınız var, Kürt kardeşlerimiz var. Suriye'nin kuzeyinde Kürtler, Araplar, Türkmenler var, değişik etnik gruptan insanlar var. Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili bir derdimiz, onlarla ilgili bir sıkıntımız yok. Onlar bizim kardeşimizdir. Bin yıldır biz bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Benim de geçmişim Kürt. Kürtlüğünüzle gurur duyun, Kürt olduğunuzu gururla söyleyin. Bunun için hiç kimse size bir şey yapamaz."
Yıldırım, AK Parti göreve geldiğinde bölge insanının Kürtçeyi konuşamadığını, Kürtçe televizyon yayını bulunmadığına değinerek, "Şimdi ne var? TRT Kürdi var. İnsanlar kendi anadilini konuşabiliyor, üniversitelerde seçmeli dil olarak, okullarda Kürtçe öğretiliyor. İnkarla bir yere varılmaz. İnkar politikasını terk eden, asimilasyon politikasını rafa kaldıran, doğusuyla batısıyla Kürt'üyle biz biriz, beraberiz, birlikte Türkiye'yiz diyen bir AK Parti var, bir Recep Tayyip Erdoğan var." ifadesini kullandı.
- "Hesap sorma zamanı geldi"
Başbakan Yıldırım, bu memleketin evlatlarını katil yapanlardan, kalem tutması gereken ellere silah tutuşturanlardan hesap sorma zamanının geldiğine dikkati çekti.
Teröristlerin çukur, hendek olaylarında Şırnak'ı, Cizre, Yüksekova, Nusaybin, Kızıltepe, İdil, Silopi ve Sur'u yerle bir ettiklerini vurgulayan Yıldırım, "Ne oldu? Bir sürü insan mağdur oldu, bir sürü kardeşimizin hayatına mal oldu, şehitlerimiz oldu. Kim kazandı? Kimse kazanmadı. Şimdi o yıkılan evlerin tamamı yapıldı. Yıkılan evler yapılır da yok olan hayatlar, kırılan gönüller geri gelmez. Zaman birlik, kardeşlik zamanıdır. Birlik, huzur içinde yaşama zamanıdır Hakkari. Bunun zamanı da 24 Haziran'dır. 24 Haziran yeni bir sayfanın, bembeyaz, ak bir sayfanın açılacağı gündür." dedi.
"Hakkari bugüne hazır mı?" diye soran ve "evet" karşılığını alan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Zaman, terörü Hakkari'nin, Türkiye'nin gündeminden çıkarma zamanıdır. 24 Mayıs 2016'da göreve geldiğimde söylediğim ilk şey, terörü Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız oldu. Elhamdülillah bugün büyük oranda başarılı olduk. Kendi topraklarımız, hudutlarımız içinde terör artık boy gösteremiyor, ay yıldızlı bayrak artık her yerde en yükseklerde dalgalanıyor, ancak sınırlarımızın ötesinden, Kandil, Sincar, Irak ve Suriye'de yaşanan iç savaş ile yönetim boşluğundan dolayı halen zaman zaman dağlardan, vadilerden terör girişi oluyor. Aldığımız tedbirlerle onun da üstesinden geleceğiz. İstiyoruz ki kafanızda terörle ilgili en ufak bir şüphe kalmasın."
Yıldırım, Hakkari'nin nüfusunun yüzde 25'inin 24 yaşın, yüzde 54'ünün de 35 yaşın altında olduğunu söyledi. Gençlerin geleceğinin dağda, terörde olmadığını belirten Yıldırım, geleceğe, istikbale, umutlara, hedeflere yönelmesi gereken gençlerin, eline silah verilmesine, askeri, polisi, yaşlıyı, kadını, çocuğu katletmesine rıza gösterilemeyeceğini ifade etti.
Annelerin gözyaşının dinmesini istediklerini dile getiren Yıldırım, bundan böyle Kürtlerin çocuklarının kandırılamayacağını, birlik beraberlik içinde olunacağını vurguladı.
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Sanki Kürtleri çok seven varmış gibi Amerikası, Avrupası bir olmuşlar 'Kürtlere bir devlet kuralım.' diyorlar. Kürtlerin devleti burası, Anadolu toprakları. Başka kapıya gidin. Bu topraklarda biz bin yıldır varız, en zor günleri doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle bu topraklarda her türlü mücadeleyi beraber verdik. Bundan sonra da yolumuza beraber devam edeceğiz. Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'i, Arap'ı, bu ülkenin her bir insanı, bizim başımızın tacıdır. Hiç kimse etnik kökeni, dili, kültürü sebebiyle bu ülkede baskı görmesin, haksızlığa uğramasın istiyoruz. 'Meselemiz, 81 milyon insanımızın mutluluk, güven içinde yaşamını sürdürmesidir.' diyoruz. 'Meselemiz, Türkiye'nin, Hakkari'nin büyümesi, vatandaşımızın refahının artması.' diyoruz."
"Türkiye zorda kalanlarla ekmeğini paylaşıyor"
Yıldırım, içinde bulunulan coğrafyanın zor bir coğrafya olduğuna işaret ederek, bu toprakların her karışının savaşlara, katliamlara, zulümlere, dökülen kan ve gözyaşına şahit olduğunu belirtti.
Suriye'de, Kuzey Irak'ta şehirleri bombalanan, evleri başlarına yıkılan, Kobani olaylarından, DEAŞ'ın zulmünden kaçan Kürtlerin Şanlıurfa'da yaşadığını hatırlatan Yıldırım, Türkiye'nin Kürtlerle, Araplarla, zorda kalanlarla ekmeğini paylaştığını söyledi.
Yıldırım, "PKK denilen alçak örgütün Kürtler diye bir sorunu yok. Sorun ne? Kürt kardeşlerimizin PKK diye bir sorunu var. İşin adını doğru koyalım. Bunlar, Kürtlerin de Türklerin de bütün masum insanların başının belasıdır. Bu belayı hep birlikte defetmeye azmettik, yemin ettik, inşallah birlikte başaracağız." diye konuştu.
Muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarının seçim kazanmak diye bir umutlarının olmadığını dile getirdiklerini aktaran Yıldırım, adayların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesinden başka bir şey istemediğini ifade etti. Yıldırım, "Ne diyorlar? 'Bunu başarırsak Türkiye'nin hedeflerinin gerçekleşmesinin önüne geçmiş oluruz.' O zaman emperyalistler ülkemizi işgale kalkarlar. Bölgede emperyal güçlere, teröre karşı dik duran lider kim? Recep Tayyip Erdoğan. İşte onun için Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetten çekilmesi lazım, yoksa dış güçlerin oyununu bozuyor. Bu topraklardaki her türlü kumpası işlemez hale getiriyor." dedi.
"Tek bir insanımızın gönlünün kırılmasına razı olamayız"
Yıldırım, FETÖ'yü, PKK'yı, DEAŞ belasını Türkiye'nin başına salanların kaynağının dışarıda olduğunu, bunların ipinin emperyalist ülkelerin elinde bulunduğunu, kendi iradeleriyle hareket etmediklerini söyledi.
"Bunların ağa babaları, akıl hocaları var." diyen Yıldırım, bu örgütlerin proje örgütü olduklarını vurguladı. Yıldırım, "Bunlara bir görev verilmiş. Kürtleri de Türkleri de rahatsız edin, masum insanları öldürün, huzursuzluk çıkarın ondan sonra da ülke zayıflasın emellerimize ulaşalım. Oyun açık ve net." ifadesini kullandı.
Hakkari'nin her zaman teröre karşı mesafeli durduğunu, bu asil duruşunun devam etmesini istediğini dile getiren Yıldırım, devletin bütün imkanlarıyla Hakkarililerin arkasında olduğunu belirtti.
Türkiye'nin ekonomisiyle, dış politikasıyla, huzuru ve kardeşliğiyle geleceğe emin adımlarla ilerlediğine işaret eden Yıldırım, sevgiyle kenetlenerek, daha güçlü bir millet olunacağını kaydetti.
Yıldırım, Türkiye'yi, milleti tehdit eden her türlü oyununun birlikte hareket edilerek bozulabileceğini belirterek, "Bu ülkede her vatandaşımız, Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'i, Arap'ı, Türkmen'i, hepsi birinci sınıf vatandaşımızdır, başımızın tacıdır. Tek bir insanımızın gönlünün kırılmasına asla razı olamayız." diye konuştu.