Başbakan Yıldırım açıkladı: Türkiye'de okumak isteyen gurbetçiye özel kontenjan

Resmi temaslarda bulunmak üzere Almanya'da olan Başbakan Binali Yıldırım, Oberhausen'de Türk vatandaşlara konuştu. Yıldırım özetle şunları söyledi: "Sizlerin arkasında Başbakanınız Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan, sizin arkanızda Türkiye Cumhuriyeti var. Kendinizi asla yalnız hissetmeyeceksiniz. Zor şartlarda çalışarak, didinerek kazançlarınızı Türkiye'nin kalkınması, ilerlemesi, büyümesi için büyük bir kaynağa dönüştürdünüz. Sizin hakkınız ödenmez.

ARTIK TÜRKİYE'DE TELEFONLARINIZI KULLANABİLECEKSİNİZ

2002 yılında Türkiye AK Parti iktidarıyla tanıştı. AK Parti iktidarı çok büyük atılımlara imza attı. Bu atılımların gerçekleştirilmesinde şüphesiz sizlerin büyük desteği ve katkısı var.Bir yandan ülkemizi kalkındırırken bir yandan da sizlerin beklentilerini, taleplerini göz ardı etmedik. Pasaport harçları çok yüksekti, indirin dediniz, indirdik mi? Dövizle askerlik bedelini 6 kat indirdik mi? Mavi kart sahibi gençlerimizin Türkiye'deki devlet dairelerinde çalışmasının yolunu açtık mı? Sizlerin de doğum yardımı, çeyiz, konut hesaplarından faydalanmasını sağladık mı? Türkiye'ye getirdiğiniz arabalarınızın 2 yıl süreyle Türkiye'de kalmasının önünü açtık mı? Artık Türkiye'de telefonlarınızı da rahatça kullanabileceksiniz.

MAHKEME ÇİLESİ SONA ERECEK

Almanca'yı Almanlar'dan daha iyi öğreneceksiniz. Türkçeyi de aynı şekilde muhafaza edeceksiniz. Yurtdışından Türkiye'ye gelen öğrencilerimizin üniversite katkı paylarını artık biz ödüyoruz. Yapacaklarımız daha çok var. Burada mahkeme oluyor, aranızda anlaşmazlıklar oluyor. Alınan mahkeme kararlarının Türkiye'de geçerli olmasında engeller var. Bu mahkemeyi kazandığınız halde bir türlü sonu gelmeyen tekrar belirsiz bir yola giriyorsunuz. İşte bunu da ortadan kaldırıyoruz. Artık alınan mahkeme kararları da Türkiye'de geçerli olacak bu çile de sona erecek.

TÜRKİYE'DE OKUMAK İSTEYENLERE ÖZEL KONTENJAN

Türkiye'de yükseköğrenim görmek isteyen gençlerimize yönelik özel, size has kontenjanlar oluşturacağız. Üniverseterde Türk diasporası araştırma enstitüsü kuracağız. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız Türkçeyi ana dili gibi konuşan gazeteciler olarak yetişecekler, ayrıca yaşadıkları ülkenin dilini de en az onlar kadar güzel konuşan gençlerimiz yetişecek.

FETÖ MİLİTANLARINA HAMİLİK YAPANLAR VAR

Biz Türkiye'de bayrağımızı indirtmedik, ezanımızı dindirtmedik. Emanetinize sahip çıktık. Ne toprağımızı ne bayrağımızı bu hain FETÖ'ye çiğnetmedik. Ülkemizi işgal etmelerine izin vermedik. O gece birileri büyük bir hayal kırıklığı içine girdi. Dost bildiğimiz bazıları hayal kırıklığı yaşadı. Siz onların kim olduğunu iyi bilirsiniz. Onlarca yıl terörle mücadelede dostlarımızdan gerekli desteği görmedik. Türkiye'de kan döken ne kadar terör örgütü varsa bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor. Şimdi de 15 Temmuz'da kan döken FETÖ militanlarına hamilik yapanlar var. Ne yaparlarsa yapsınlar bu mücadeleden bizi alıkoyamazlar. ABD'deki teröristbaşını getireceğiz hesabını soracağız. DEAŞ'la da mücadele ediyoruz. Suriye'den yaptıkları terör faliyetlerini sona erdirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Terörü de, terör destekçilerini de, yataklık yapanları da Türkiye olarak rahatsız etmeye devam edeceğiz. Türkiye'ye ders verilmeye çalışılan günler geride kaldı. Türkiye parmak sallamakla korkutulacak bir ülke değildir. Koyunlarında besledikleri yılanlar bir gün onları da sokacak. Ama Türkiye'nin yanında olurlarsa kendileri de Avrupa'da dünya da kazanacak.

'SAYIN BAHÇELİ TEHLİKEYİ GÖRDÜ'

Yenikapı ruhunu taşıyamayanlar oldu. Ama Sayın Bahçeli Türkiye'yi bekleyen tehlikeyi gördü ve bir araya gelerek istişare yaptık. Köklü bir çözüm için mutabakata vardık. Bu çözüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Türkiye'deki vatandaşlarımızın ve sizlerin kafasında sorular olabilir. Çünkü bir yönetim sistemi değişikliği yapıyoruz. Hİç merak etmeyin bakın önümüzdeki hafta Cumartesi günü Ankara'da muhteşem bir törenle bu kampanya tanıtımını başlatıyoruz. Hiçbir soru cevapsız kalmayacak. Şimdi sakin bir şekilde beni dinleyin, sonra coşkuya devam. Neden bu değişikliğe ihtiyaç duyduk? 2007 yılına doğru hafızanızı tazeleyin. O yıl Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktı. Cumhrubaşkanlığı Seçimi mecliste yapılacak. Bütün çalışmalar tamamlanmıştı. Ana muhalefet partisi 367 icadı çıkardı. Bizde dedik ki siz madem meclisi çalıştırmıyorsunuz O zaman millete gidiyoruz dedik.Bu yeni sistemde seçilecek Cumhurbaşkanları millet tarafından sandıkta seçilecek. Cumhurbaşkanını halk seçiyorsa hesabını da millet sormalıdır. Getirdiğimiz sisteme göre Cumhurbaşkanı ve meclis aynı gün seçilecek. İki tane sandık kurulacak. Bir tanesinde milletvekilleri bir tanesine Cumhurbaşkanı için oy verilecek. Cumhurbaşkanı seçim sonucundan sonra görevine başlayacak. İşini güzel yaptıysa sadece bir kez daha seçilecek. Bakın sayın Merkel dördüncü kez seçime gidiyor. Ama bizde en fazla iki dönem seçilecek."