Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Terörle mücadeleye yönelik sorular üzerine Elvan, operasyonların sürdüğü bazı ilçelerde terör örgütünün halkı baskı altına aldığını, insanların yaşam alanını daralttığını, vatandaşları tehdit ettiğini, barikatlara patlayıcılar yerleştirdiğini ve söz konusu yerlerin kendi kontrolü altındaymış gibi görüntü sergilemek istediğini söyledi.
''200'ê yakın terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi''
Terör örgütünün baskıyla halkın desteğini almaya çalıştığını ifade eden Elvan, şöyle konuştu:
"Kamu düzenini sağlamamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın özgürlük alanının genişletilmesi, rahat bir nefes alabilmesi ve normal yaşama dönebilmeleri için şu anda emniyet güçlerimiz ve silahlı kuvvetlerimizden bir grup, terör örgütü mensuplarına yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Emniyet ve silahlı kuvvetler mensuplarımız son derece hassas bir operasyon sürdürüyor, orada masum tek bir vatandaşımızın kılına dahi dokunmadan terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Operasyonların bu kadar sürmesinin temel nedeni de bu. Yoksa 1990'lı yıllardaki anlayışa hakim olmamız mümkün olsaydı bugün çok daha farklı olurdu. 90'lı yıllardaki anlayışı tamamıyla terk ettik ve her bir vatandaşın ne kadar önemli ve değerli olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede operasyonlar sürdürülüyor. Şu anda 200'e yakın terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiş durumda. Bu ilçelerimiz, mahallelerimiz terör örgütünden temizleninceye kadar operasyonlarımız devam edecek."
"Zırhlı araçlar güvenlik için"
Operasyonlarda tank gibi araçların kullanıldığından bahsedildiğini dile getiren Elvan, bu tür zırhlı araçların kullanılmasının emniyet mensuplarının güvenliğinin sağlanmasından kaynaklandığını, yoksa operasyon yapılan yerlerde bir top atışı vesaire olmadığını belirtti.
Elvan, emniyet mensuplarının zırhlı araçlar olmadan bölgeye gönderilmesi halinde evlere, apartmanlara yerleşen teröristlerin hedefi haline geleceğini kaydetti.
Vatandaşların aynı zamanda çocuklarının terör örgütünün elinden kurtarılmasını istediğini ifade eden Elvan, çocukların uyuşturucuya sevk edildiğini, okula gönderilmediğini, yapılan mücadelenin bir yandan da buna yönelik olduğunu söyledi.
Bölgedeki vatandaşların ihtiyaçlarının karşılandığını anlatan Elvan, "Esnafımızın da gerçekten zor durumda kalmasının önüne geçecek birtakım tedbirler aldık. Gerekirse ilave tedbirler de alabileceğiz" dedi.
"Terör örgütünü savunuyorlar"
HDP'nin terörle mücadeleye yönelik yaklaşımına yönelik sorular üzerine Elvan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Özellikle vatan, millet, bayrak sevgisini tamamıyla kaybetmiş Demirtaş'ın tutumu ortada. Rusya ziyaretini biliyorsunuz. Aklına yeni mi geldi Demirtaş'ın, Rusya'ya gitmek. Sadece eş başkanları değil, HDP'nin tüm yapısına baktığımızda TBMM'de grubu bulanan bir siyasi partimiz ama HDP Başkanı Demirtaş, milletimize, Türkiye'ye ihanet etmiştir, kendisine oy veren vatandaşlarımıza ihanet etmiştir, etmeye de devam etmektedir. Düşünebiliyor musunuz terör örgütünü savunuyorlar."
HDP'nin, PKK'nın sözcüsü konumunda olduğunu dile getiren Elvan, "HDP tamamıyla vesayetin göbeğine oturmuştur, vesayet altında bir partidir. HDP'nin vesayetten kurtulup, 'beni bu millet Meclis'e göndermiştir, PKK'nın sözünü dinlemeyeceğim, milletim ne derse onu yapacağım' demesi gerekir. Milletimiz, o bölgede yaşayan vatandaşımız, 'bu terör belasından kurtulmak istiyoruz, teröristleri burada istemiyoruz' diyor. HDP buna rağmen terör örgütünün talimatlarını teker teker yerine getiriyor" dedi.
Demirtaş'ın Rusya ziyareti
Lütfi Elvan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Rusya ziyaretinin akıl dışı bir hadise olduğunu söyledi. Elvan, şunları kaydetti: "Türkiye'ye karşı nasıl ve ne şekilde mücadele edebilirim arayışı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, bu ülkede yaşamış, büyümüş, hele hele bir siyasi partinin genel başkanı, eş başkanı olmuş bir vatandaş, Türkiye karşıtı ne kadar girişim varsa bulunuyor. Bunu tasvip edebilmemiz mümkün değil. Milletimiz, HDP'ye oy veren vatandaşlarımız, Demirtaş ve HDP'nin nasıl bir parti olduğunu, ülkeye nasıl ihanet ettiğini net bir şekilde Rusya ziyareti ile görmüştür. Merak ediyorum Lavrov'dan, Rusya Devlet Başkanı'ndan talimat almaya mı gitmiştir? Bugüne kadar Rusya'yı ziyaret etmeyip, Türkiye ile Rusya arasındaki sıkıntılar çıkması neticesinde Rusya'ya gitmesi oldukça anlamlı diye düşünüyorum. Bazı medya gruplarına da mesaj göndermek istiyorum, o eline sazı alıp kanal kanal bazı medya organlarında parlatılmaya çalışılan Demirtaş işte bu. Şimdi yazın bakalım, acaba Demirtaş sazıyla mı gitti oraya? Lavrov'a, Putin'e saz çalmaya mı gitti, ne için gitti? Ama sesleri çıkmıyor. Onlar da o dönem ihanet halindeydiler. Umuyoruz ve diliyoruz ki onlar da akıllarını başlarına alırlar, ülkenin birliği, bütünlüğü için ne gerekiyorsa onu yaparlar."
''Bölgedeki vatandaşlara her türlü desteğimiz devam edecek''
AK Parti hükümetlerince demokratikleşme, temel hak ve hürriyetler konusunda önemli adımlar atıldığını belirten Elvan, söz konusu düzenlemeleri terör örgütü ve destekçilerinin kötüye kullandıklarını dile getirdi.
Bölge halklarından teröre karşı mesafeli durmalarını beklediklerinin altını çizen Elvan, şöyle konuştu:
"Vatandaşlarımız, devletine, milletine sahip çıkmalı ve güvenmeli. Biz mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Kamu düzenini o bölgede sağlamamız lazım. İnsanların rahat bir nefes almasını sağlamamız gerek. Bunu sağladıktan sonra da yine milletimizle halkımızla oturur, onların isteklerini dikkate alan, demokratikleşme yönünde Türkiye'nin çıtasının temel hak ve hürriyetler alanında daha da yukarıya çekilmesi hususundaki çalışmalarımızı sürdürürüz, biz buna hazırız. Bölgedeki vatandaşlarımıza her türlü desteğimiz devam edecek, ne zaman ihtiyaç duyarlarsa yanlarında olmaya devam edeceğiz."
''30-35 yıldan beri girilemeyen yerlere girdik''
Terör örgütüne yönelik devam eden operasyonlara da değinen Elvan, "Sorunu kökünden kazımamız lazım, 30-35 yıldan beri girilemeyen yerlere girdik, Terör örgütüyle ciddi bir mücadele sürdürüldü. Kandil'e ve birtakım PKK'nın kamplarını ortadan kaldırmaya yönelik ciddi müdahalelerimiz oldu" ifadelerini kullandı.
''Cizre onlar için kritik bir ilçe''
Elvan, bazı ilçe merkezlerinde terör örgütü mensuplarınca saldırılar düzenlendiğini, buralarda çatışmaların yaşandığının altını çizerek, şunları kaydetti: "Belirli ilçe merkezlerinde yoğunlaşmalarının nedeni, bunlar özellikle güney kesiminden, Suriye, Irak o kesimlerden silah ve mühimmat sevkiyatı yapmak istiyorlar. Bundan rahatsızlar, Cizre onlar için önemli, kritik bir ilçe. Cizre'de terör örgütünün tamamıyla temizlenmesi demek artık PKK ile güneydeki bağlantılarının kesilmesi anlamına geliyor. Bölge halkından istirhamımız biraz sabır göstermeleri, inşallah onları huzura kavuşturacağız."
"Tedbirlerimiz hazır"
Elvan, Rusya'ya ait uçağın Türk hava sahasını ihlal ettiğinin NATO tarafında teyit edildiğini vurgulayarak, "Bir kara kutu meselesi çıktı. Kara kutuyu da açamadılar. Bizde tüm kayıtlar mevcut, kendilerine verdik. Olayı onlar da biliyorlar, Türk hava sahasını ihlal ettiklerini Ruslar da net bir şekilde biliyor. Ama maalesef özellikle Putin, kendi konumumu nasıl güçlendiririm arayışı içerisinde" diye konuştu.
Rusya'nın ekonomik olarak iyiye gitmediğine dikkati çeken Elvan, petrol fiyatlarının düşmesiyle bu sorunun daha da büyüyeceğini ifade etti.
Elvan, Rusya ile yaşan sorundan sonra diyalog kapısını açık tutan tarafın Türkiye olduğuna dikkati çekerek, "Bundan sonraki süreçte biz umuyoruz ki Rusya bizim burada yaşayan Rus vatandaşlarına davrandığımız şekilde orada yaşayan Türk vatandaşlarına davranır" dedi.
Elvan, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırım kararı aldığını belirterek, "Bakacağız, göreceğiz, neler uygulayacaklar, ne tür yaptırımlar ortaya koyacaklar. Elbette bu tür bir yaklaşım içerisine girmeleri halinde bizim de atacağımız adımlarımız var. Bizim de B ve C planımız var. Bunların hepsi hazır. Rusya'nın herhangi bir yaptırım uygulaması halinde bizim de atabileceğimiz adımlar var. Ancak biz konunun bu noktalara ulaşmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
ODTÜ'ye eleştiri
Son dönemde Türkiye'ye, "tr" uzantılı DNS sunucularına yönelik siber saldırılarda artış olduğu belirtilerek, ODTÜ'nün bu sunucuları BTK'ya devretmemesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Elvan, internetin Türkiye'de yeni yeni yaygınlaştığı dönemde BTK gibi bir yapının bulunmaması nedeniyle bu alandaki sorumluluğun ODTÜ tarafından alındığını söyledi.
''Kendisini imparator zannediyor bu rektör zannedersem''
BTK'nın kuruluş sürecine değinen Elvan, şunları kaydetti:
"Kurum bilgi ve iletişim alanında siber saldırılar dahil düzenleyici bir kurum. Türkiye'de bu alanda uğraşan hangi kesimi sayarsanız sayın tamamını kapsayan bir düzenleme yetkisine sahip. Bu çerçevede de BTK, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız vasıtasıyla ODTÜ'deki bu sorumluluğun bu kuruma devredilmesi gerektiğini bildirdi, talep etti. Ancak ODTÜ bu konuda direniyor. Halbuki yasal düzenlemeler var, kendisini imparator zannediyor bu rektör zannedersem, herkes haddini bilmeli diye düşünüyorum. ODTÜ, bu elinde bulundurduğu, geçmişten gelen bu sorumluğu BTK'ya devretmelidir, yapılması gereken budur. ODTÜ ulusal güvenliğimizi sağlayacak bir yapıya sahip değildir, orası üniversitedir."
Merkez Bankası'nın faiz kararı
Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımından sonra Merkez Bankasının faiz kararını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Elvan, Fed'in 10 yıl sonra ilk kez faiz artırımına gittiğini ve yüzde 0-0,25 aralığındaki politika faizlerini 25 baz puan yükselttiğini belirterek, "Buradaki amaç belli. ABD'ye akan likiditenin biraz daha artması bekleniyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden ABD'ye kayması bekleniyor" ifadesini kullandı.
Elvan, Türkiye'de uzun süredir Fed'in faiz artırımının konuşulduğunu anımsatarak, piyasaların buna yönelik kendi dengesini kurduğunun altını çizdi.
Merkez Bankasının Fed'in kararından sonra faiz koridorunda değişikliğe gitmediğini aktaran Elvan, bankanın, kamuoyuyla paylaştığı yol haritasının gereklerini yerine getirdiğini söyledi.
Merkez Bankasının güçlü altyapısıyla konuya ilişkin detaylı ve teknik çalışmaları gerçekleştirdiğini vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:
"Basında farklı ekonomi yazarlarının zaman zaman eleştirileri olabiliyor ancak Merkez Bankasının piyasayı çok iyi takip ettiğini, dünyadaki gelişmeleri çok iyi gözlemlediğini, bunun neticesinde değişikliğe gidilmemesi kararı verdiğini görüyoruz. Piyasaya baktığımızda bunun ciddi bir yansıması olmadığını gördük. Dolayısıyla burada Merkez Bankasına bir şey söylememiz mümkün değil. Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur, kararlarını kendisi alır. Hükümetimizin herhangi bir şekilde müdahalesi söz konusu değildir."
"2016, Türkiye açısından çok daha parlak olacak"
Türkiye ekonomisine ilişkin 2015 yılı değerlendirmesi ve 2016 yılı beklentileri sorulan Elvan, gelişmiş ülkelerde şu anda yaklaşık yüzde 1,5-2, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 4 bandında büyümenin söz konusu olduğunu, dolayısıyla 2008'de başlayan ekonomik krizin küresel piyasalarda etkisini sürdürdüğünü dile getirdi.
Elvan, Türkiye'de 2015 yılı için yüzde 3'ün üzerinde büyüme beklediklerini belirterek, gelişmiş ülkeler ve Avrupa ile kıyaslandığında bunun önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Türkiye'de 2015'in siyasi açıdan yoğun geçtiğine dikkati çeken Elvan, "Koalisyon görüşmeleri, hükümet kurma çalışmaları gibi ciddi meselelerin tartışıldığı, reformların gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığı bir süreçte yüzde 3-4 arası büyüme performansını yakalamamız son derece önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Başbaklan Yardımcısı Elvan, 2016 yılının Türkiye açısından çok daha parlak olacağını kaydederek, "Bir reform hükümeti olacağımızı, 4 yıllık sürede sürekli olarak reformlar gerçekleştireceğimizi söyledik. Hükümet programımız içinde acil olan, bir an evvel yapılması gereken düzenlemeleri ayıkladık ve 1 yıllık eylem planı ortaya koyduk. Özellikle iş dünyamız ve toplumun diğer kesimleri için gerçekten ihtiyaç duyulan düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 2016 yılının çok daha iyi geçeceğine, ekonomik açıdan çok daha iyi performans sergileyeceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Sosyal ve ekonomik alanda kronik olarak nitelenebilecek bazı sorunlar olduğunu anlatan Elvan, cemevlerine hukuki statü tanınması, kıdem tazminatı, çalışma hayatındaki esneklik, özel istihdam büroları, iş mahkemelerinin durumu gibi uzun süredir konuşulan alanlara yönelik öncelikli düzenlemeler yapılacağını vurguladı.
2016'nın adalet ve yargı, ekonomi, eğitim, yatırım ortamının iyileştirilmesi alanlarında reformların yapıldığı bir yıl olacağını belirten Elvan, yeni yılda öğretmenlerin performansını dikkate alan, öğretmenleri teşvik edici bir öğretmen stratejisi ortaya koyacaklarını bildirdi.
"Meclisi oyalamaktan vazgeçin"
Lütfi Elvan, yeni dönemde Meclisin oldukça yoğun olacağının altını çizerek, muhalefet partilerine "Meclisi oyalamaktan vazgeçmeleri" çağrısında bulundu.
Meclis'te her gün 5-6 saat zaman kaybedildiğine dikkati çeken Elvan, şunları kaydetti:
"Millet aslında bunlara büyük bir ders verdi. Muhalefet bu dersi anlamakta hala zorluk çekiyor. Millet sizin çalışmanızı, Meclisin çalışmasını istiyor. Muhalefet partilerinin Meclisi oyalama, gündeme geçilmesini engelleme anlayışından vazgeçmesi gerekir. Gündeme geçilmemesi için geçen dönemde binlerce araştırma önergesi, soru önergesi verildi. Siz, araştırma önergelerinin değerini yerin dibine ittiniz. Yapmayın. Bir bakana binlerce soru önergesi giderse bu bakan bunları cevaplayabilir mi? Meclisi etkin ve aktif olarak kullanmalıyız."
Elvan, mevcut İçtüzüğün Meclisin çalışmasını değil, çalışmamasını teşvik ettiğini savunarak, reformların hızla hayata geçirilmesi için İçtüzüğe ilişkin de değişiklik yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.