Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı Arınç, önce Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yetimler için düzenlediği iftara, ardından da Bursa Valiliği tarafından organize edilen iftara katıldı. Konuşmasında Bursaspor'un yeni teknik direktörü olarak Şenol Güneş'in getirilmesinin çok isabetli bir karar olduğunu söyleyerek devam eden Arınç, "Kemal Atatürk, 'sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim' diyor. Bunun gibi herşey de temiz ahlaklı ve dürüst insanları tercih etmeliyiz. 2002'de Türk Milli Takımı, Seul'de dünya üçüncülüğünü kazanırken, aynı zamanda Türkiye'yi de dünyanın gündemine oturtmuştu. 2002'den sonra bir umreye gittiğimde, hiç unutmuyorum. Diyanet'in verdiği çantaları taşıyoruz. Kapıda da Arapların polis midir, asker midir bilmiyorum. çantalara bakıyorlar. Türk Bayrağını gördü. 'Hakan Şükür' dedi ve ondan sonra da 'buyurun geçin' dedi. Merak ettim. 'Ne demek istiyorsun. Nereden gördün' diye sordum. O da bana 'Siz Seul'de şampiyonluk kazandınız. Biz bütün buralarda Mekke'de, Medine'de 'Türkiye' diye sokaklara döküldük' dedi. O zaman hatırlanan şey, Türk Milli Takımı'nın kazandığı başarıydı. Ondan sonraki çöküş dönemini biliyorsunuz. Orada da iyi bir teknik direktörümüz var. İnşallah destanlar yazacak. Onunla da övüneceğiz. Ama işimiz Bursasporu'un şampiyonluğunu alkışlamak olsun. Yaşadığımız olumsuzlukları inşallah bu dönemden itibaren,-bir de hak ve adalet yerini buldu- inşallah Avrupa'da da Bursaspor'un başarılarını gördükçe mutlu olacağız" diye konuştu.
'SAYIN VALİMİZİ ÜZMÜŞLER'
Arınç, burada yaptığı konuşmada aynı akşam muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da katıldığı iftarla, kendisinin katıldığı Valilik iftarı nedeniyle, CHP ve MHP İl başkanlarının, Bursa Valisi Münir Karaloğlu'nu eleştirmelerine yönelik açıklamada bulundu. Vali Karaloğlu'nun çok kibar ve nazik bir insan olduğunu belirten Arınç, şöyle konuştu:
"Belki söyleyemedi ama içimde bir uhde kalmasın diye bir kaç cümle söylemek istiyorum. Bu akşam bana Bursa'dan 20'den fazla iftar daveti geldi. Şunu söylemek istiyorum. İki tane siyasi parti bir vesileyle bu akşam bir iftar tertiplemişler. Cumhurbaşkanı adaylarımızdan bir değerli kişi Bursa'ya gelmiş. Onun iftarının bulunduğu bir akşamda böyle bir iftarın yapılmasından dolayı sayın valimizi üzmüşler, bildiri yayınlamışlar, beyanat vermişler. 'Nasıl olur da bizim iftarımızın olduğu bir akşamda, herhalde maksatlı olarak, Başbakan Yardımcısını buraya getirdin. Yetimlere iftar veriyorsun' Valiliğin iftarından haberleri yok, bereket. Yetimlere iftarı Büyükşehir Belediye Başkanı veriyor ama sevabıyla, günahıyla sayın valimizin sırtına yüklenmiş. Bu çok kötü bir alınganlık. Bunun hiçbir temeli yok. Arkadaşlarımız bir iftar tertipleyecek diye Bursa'daki bütün iftarlara 'bu akşam son'mu diyeceğiz? İftar daveti yapanlara 'sizde mi kötü niyetlisiniz kardeşim. Ne işiniz var Osmangazi'de, Yıldırım'da, bu kadar iftar tertipliyorsunuz. Bizim yolumuzu kesiyorsunuz' demeye kimin hakkı var? Valiliğimizin iftarının davetlileri bellidir. Hiçbirinize kapıda yoklama yapıldı mı? Çetele tutuldu mu? İsteyen gelir, istemeyen gelmez. Ama çok şükür burada binden fazla davetli var. İnanın bu akşam, kim davet yaptıysa, sofrası dolmuştur. Bursa bereketli bir yer. Her sofranın müşterisi var. Niye üzülüyorsunuz, değerli kardeşlerim? Sizin davetinize de inanıyorum ki, bu akşam yüzlerce insan gitmiştir. O değerli insanı dinlemek ve tanımak istemiştir. Biz senin iftarına karışmıyoruz da sen bizim iftarımıza karış da sayın valimizi üzüyorsun? Ayıp değil mi? Yani umarım mahçup olurlar. Yazılı bildiri falan yayınlamışlar. Sayın valimizi partizanlıkla suçluyorlar. Bu ilk defa olan, akşamdan sabaha olan bir şey değil ki. Ramazan gelmeden, bir ay öncesinden sayın valimiz 'sayın başkanım böyle bir iftar vereceğiz. ne olur, ajandanızda bir gün yapın da bana bildirin' dedi. Bende bugünü bildirdim. Siz aslında bize sormalıydınız. 'Siz iftar yapacaksanız, biz başka bir gün yapalım' diye. Bize düşmez bu, belki size düşerdi ama bu da saçma bir şey olurdu. Kimsenin kimseye soracak hali yok ki. İsteyen istediği zaman iftarını yapar. 'Afiyet olsun' deriz, dualarına 'amin' deriz. Kim katıldı, kim katılmadı, bunun hesabını tutmayız. Gelene de eyvallah, gelmeyene de teşekkür. Ben bunu Bursa'da ilk defa görüyorum. Neden bu alınganlık, neden bu hırçınlık? Neden? Türkiye'nin en başarılı idarecilerinden birisi olan sayın valimizi bu vesileyle eleştirmek niçin? Arkadaşlarıma buradan selamlarımı iletiyorum."