Başbakan’ı kızı mı yanılttı?
Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, Ukrayna gezisinde türban ve imam-hatip konusunda yakınırken “Biz de ailece mağduruz. (...) Ben bu konuyu iyi biliyorum. Benim çocuğum Boğaziçi'ni kazandığı halde imam-hatip lisesi mezunu olduğu için puanı düşürüldü, buraya gidemedi” dedi. Başbakan’ı çocuğu mu yanılttı acaba?
Ben, okul konusunda anneme ve babama hiç yalan söylemedim. Arkadaşlarla ‘racon icabı’ okul kırmamız gerektiği zaman bile, önceden eve haber verirdim. Galiba çocuklarım da bana aynı saygıyı gösteriyorlar.
Bizim evde adetten değildir ama, dersler konusunda, çocukların masum “unutmaları”, yalan değilse bile “tam da doğruyu söylememeleri” mazur görülebilir. Ama babanız memleketin başbakanıysa ve sizin masum bahanenizi çıkıp da kamuoyuna “türban yasağından ve imim hatiplerden şikayet olarak” tekrarlayacaksa, dikkatli olmakta fayda var...
*
Başbakan Tayyip Erdoğan, Ukrayna gezisi sırasında Türkiye’deki eğitim sisteminden ve türban yasaklarından şikayet ederken şöyle dedi : (Hürriyet, 4 Nisan)
“Biz de ailece mağduruz. (...) Ben bu konuyu iyi biliyorum. Benim çocuğum Boğaziçi'ni kazandığı halde imam hatip lisesi mezunu olduğu için puanı düşürüldü, buraya gidemedi.”
*
Konunun uzmanı meslektaşım Gül Turner uyardı beni.
Gül’ün (aşağıda da detaylı olarak) anlattığına göre...
Üniversite adaylarının nihai puanı hesaplanırken, ÖSS’de aldıkları sonuçla beraber “mezun oldukları lise de” dikkate alınıyor.
Yani “mezun olduğu lise dikkate alınarak hesaplanan puana göre” bir okula giriyor veya giremiyor.
(Ayrıca, sadece imam-hatip de değil zaten, bütün meslek liselerinin kat sayısının ne olduğu ÖNCEDEN belli.)
Demek ki “Boğaziçi’ni kazandığı halde puanı düşürüldü” diye bir şey olamaz.
“Ben bu konuyu iyi biliyorum” diyen bir başbakanın “Benim çocuğum Boğaziçi'ni kazandığı halde imam hatip lisesi mezunu olduğu için puanı düşürüldü, buraya gidemedi” demesi biraz TUHAF.
Çocuğu Boğaziçi’ni kazanmış, SONRADAN “Sen imam hatiplisin, puanını düşürdük” demişler, okula girememiş...
Yok böyle bir şey!
Boğaziçi’ni kazandıysa, imam-hatip mezunu olmasına rağmen kazandı.
Belli ki çocuk kazanamamış.
Kazanmış da, puanı sonradan düşürülmüş... mümkün değil!
Peki Başbakanın bunu bilmemesi mümkün mü?
Değil!
E bile bile yalan da söylemeyeceğine göre...
Muhtemelen Başbakan yukarıda sözünü ettiğim ‘masum bahane’nin kurbanı.
“Babacığım, vallahi ben Boğaziçi’ni kazanmıştım, imam-hatipli diye sonradan puanımı düşürdüler!”
*
(Ama size bir itirafta bulunayım mı, bana da babam ‘Kızım seni burada üniversiteye sokmazlarsa Amerika’da okutacak bir işadamı bulunur” dese, ben de genç halimle Amerika’ya gitmek için uygun bir bahane bulurdum Allah için!)
NOT : Sistem nasıl işliyor(muş, Gül Turner yazdı bizim için) :
ÖSS’de adaylara sayısal ve sözel bölümlerden oluşan bir test uygulanıyor. Adayın bu bölümlerden aldığı puanlara göre ÖSS-SÖZ (sözel), ÖSS-SAY (sayısal) ve ÖSS-EA (eşit ağırlıklı) olmak üzere üç ayrı tür puanı hesaplanıyor. Bu puana öğrencinin orta öğretim başarı puanı ekleniyor.
Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOBP) öğrencinin diploma notu, okulun not dağılımı, okuldaki en yüksek standart başarı puanı ve en düşük standart başarı puanıyla okulun ağırlıklı öğrenci seçme sınavı puan (AÖSSP) ortalamalarına göre değişecek bir puandır.
Her aday için hesaplanan Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanları, ortaöğretimdeki alan/kol/bölümleriyle ilgili yükseköğretim programlarına yerleştirme yapılırken 0,8; ortaöğretimdeki alanları dışında bir yükseköğretim programına yerleştirme yapılırken 0,3 ile çarpılarak adayların ilgili puanlarına katılır ve bu şekilde adayların yerleştirmede kullanılacak puanları hesaplanıyor.
ÖSS sınavı sonrası adayların ÖSS, ortaöğretim başarı ve ek puanları (Meslek lisesi mezunları alan/kol/bölümlerindeki yükseköğretim programına yerleşirken, ilgili ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı 0.24 katsayısı ile çarpımından oluşur.) hesaplanarak yerleştirmede kullanılacak ÖSS puanı (Y-ÖSS) hesaplanıyor. Adaylar tercih ettikleri okullara bu puan göz önünde bulundurularak yerleştiriliyor.