Güncelleme Tarihi:
YÖK’ün Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) sunduğu taslak metninde, üniversitelerin gelir kaynakları başlıklı bölümde, devlet üniversitelerinin gelir kaynakları tek tek sıralanırken, öğrencilerden alınacak katkı payı ve öğrenim ücretleri de yer aldı. Erdoğan, üniversitelerde harçların kaldırıldığını açıkladığında üniversite yönetimleri bu kararın üniversiteleri mali açıdan zora sokacağını savunarak, YÖK’e itiraz etmişlerdi.
ÖĞRENCİDEN KATKI PAYI
MEB’e sunulan taslak metninde, üniversitelerin gelir kaynağı şöyle sıralandı:
“Devlet katkı payı, Hazine yardımı, öğrenci katkı payları ve öğrenim ücretleri, Basıl ya da görsel ders malzemeleri, kitap ve yayın satış gelirleri, taşınır ve taşınmaz mal gelirleri, döner sermaye işletmelerinden aktarılacak tutarlar, bağış yardım ve diğer gelirler. Devlet yükseköğretim kurumlarının giderlerinin karşılanması devlet katkı payı, öğrenci katkı payı ve öğrenim ücreti.”
Taslakta, devlet üniversitelerinin giderlerinin finansmanında, öz gelirler, cari giderlerin karşılanması amacıyla devletçe yapılacak katkı ile hazine yardımlarının kullanılması da öngörülüyor. Cari giderlerin finansmanı da devlet ve öğrenci tarafından katkı payı olarak belirtiliyor.
KATKI PAYI SINIFTA KALANLAR İÇİN
YÖK yetkilileri, taslağın 36’ncı maddesinde kimlerden katkı payı alınacağının yazıldığını, bunun okulunu uzatan öğrencilerle sınırlı olduğunu bildirdiler. Bu maddede, “Yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın, önlisans programlarını azami 4 yıl, lisans programlarını azami 7 yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren programları azami 9 yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olamayanlar, devlet üniversitelerinde öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini, vakıf ve özel üniversiteler ile vakıf ve özel meslek yüksek okullarında kalan kredilerin ücretlerini ödemek şartı ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir” hükmü yer alıyor.
NOKTA NOKTALI MADDE
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, konuyla ilgili şunları söyledi: “Burada tuzak var. Taslakta bütün maddeler çelişiyor. YÖK ‘Madde 36’ya göre sadece sınıfta kalanlar için katkı payı var’ diyor ancak durum öyle değil. O zaman neden madde 71 ve 72’de devlet üniversitelerinin gelir kaynaklarında katkı payı sıralanıyor. Eğer burada sıralanıyorsa neden kimlerden alınacağı yazılmıyor? Bunu da geçtik. O zaman neden madde 12’de üniversite konseylerinin görevleri arasında Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği ücretleri ... katına arttırmak deniliyor. Nokta nokta ile ifade ediliyor. Her üniversite kafasına göre artış yapar. Öyle bir yetki verilmiş.
HARÇ KALKTIYSA YASADA NİYE YOK?
Yasa taslağında hukuki bir boşluk ve kargaşa var. Bakanlar Kurulu kararıyla harçlar kaldırıldı ama bu yasada yer almıyor. O zaman yasaya, ‘Yükseköğretim herkes için eşit ve parasızdır’ maddesi konulmalı, elbette vakıf ve özel üniversiteleri bunun dışında tutarak. Bu hükümet harçları kaldırdık diyor ama belki bundan sonraki getirecek ya da Bakanlar Kurulu tekrar getirebilir. Bunun yasal bir güvencesi yok ki. Kimse, harçlar kaldırıldı diyemez. Harçlar kaldırılmadı, ücret adı altında yasa taslağında da yerini alıyor. Üniversite Konseyleri öğrenciden para toplayabilir. Bunun önünü açmışlar. Hatta sınır bile koymamışlar.”
YÖK yetkilileri de karışıklık olduğunu kabul ederek, “Ama nihayetinde bu bir taslak ve düzeltilir. Açık açık ifadeler yazılır” dediler.
YABANCIYA SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK
YÖK Yasa Taslağı’nda tartışma yaratacak bir başka düzenleme de Türkiye’de açılacak yabancı üniversitelere ilişkin oldu. Yabancı üniversitelerin kendi eğitim programları ve hizmetleri YÖK’ün belirlediği koşullara tabi olmayacak. Taslakta, “Yabancı yükseköğretim kurumlarının Türkiye’de fakülte, enstitü, konservatuvar ve meslek yüksekokulu açabilmesine, Kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilebilir. Yabancı yükseköğretim kurumları, kendi ülkelerinin mevzuatına tabidir” önerisi getirildi. Bu maddenin yasalaşması halinde, Mısır El Ezher Üniversitesi başta olmak üzere dünyadaki birçok ülkeden üniversite Türkiye’ye gelip, istediği şekilde eğitim verme imkanını elde edecek.