Başbakan, Erzincan'da Baykal ve Uzan'a yüklendi

Başbakan Erdoğan, “Diyorlar ki, ‘Onlar bir veriyor, biz üç veriyoruz’. Sayın Baykal bu senin söylediklerini geçmişte birileri de söylüyordu, ‘O bir verirse, ben beş veririm’ diyorlardı. Bunu söyleyenler, ülkeyi krizlere götürdüler.

Hesapsız, kitapsız bunlar söylenmez” dedi. Başbakan Erdoğan, isim vermeden Genç Parti lideri Cem Uzan için de, “Biz gece rüya görüp, sabah kalkıp meydanlarda üfürenlerden değiliz. Biz, mazotu ucuzlatacağım derken, siyaseti ucuzlatan, o sulu şaka yapan siyasetçilerden değiliz. Kusura bakmayın, açık söyleyeceğim, ama dobra söyleyeceğim. Bekara karı boşamak kolaydır. Bunlar bu” diyen Erdoğan, konuşması sırasında kalabalıktan bir grubun ‘YÖK, YÖK’ diye bağırması üzerine, YÖK'ün de bu seçimlerdeki sandıktan çıkacak neticeyle yerini bulacağını söyledi.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, alana seçim otobüsüyle geldi. Geniş güvenlik tedbirlerinin dikkat çektiği alanda, platforma eşi Emine Erdoğan ile birlikte çıkan Başbakan Erdoğan, kendisini coşkuyla karşılayan ve ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganları atan kalabalığa karanfil atarak karşılık verdi. Yaklaşık 15 bin kişinin izlediği mitingte, boynuna Erzincan'ın renkleri olan kırmızı ve siyah bir atkı takan Başbakan Erdoğan sözlerine, ‘Sevgili Canlar, sevgili Erzincanlılar’ diye başladı. Türkiye'nin yakın geçmişindeki kriz karanlıklarını artık aştığını ve aydınlık ufuklara doğru milletçe yürüdüklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Dibe vurmuş ekonomimiz, bugün dünyanın en istikrarlı büyüyen, en çarpıcı gelişmeyi gösteren en çok dikkat çeken ekonomisi haline gelmiştir. Bu başarı, ülkemizin başarısıdır, topyekün milletin başarısıdır. Birlik olduğumuzda, ortak duyguyu yakaladığımızda doğru hedeflere odaklandığımızda neler başarabileceğimizi bu 4,5 yıllık süre içinde hep beraber gördük ve yaşadık. Bu istikrar ve güveni tesis ederek başardık. Suistimaller ve o hortumlamalar vardı ya, bu milletin parasına göz diken haramzadeleri durdurarak başardık. Bu başarıyı demokrasi işleterek başardık. TBMM'yi sizlerin vekaletinize yakışır bir olgunluk ve verimlilik içinde çalıştırarak başardık. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ inancıyla yürüdük. Bu iktidarı tazeleme dönemine geliyoruz, ve sizlerden tekrar bir yetki için huzurlarınızdayız. Türkiye'nin sırtındaki birer yük haline gelen köhne siyaset anlayışını rafa kaldırarak bu süreci sizler başlattınız. Biz değişim dedik, sizler bize inandınız, güvendiz. Biz de sizlere inandık, sizlere güvendik. Ah, benim sevgili vatandaşlarım, siz bize destek olmakla kalmadınız. Bu değişimin mirarı, sancaktarları oldunuz. Sizler her kesimden, her bölgeden her alandan, her yaş grubundan insanımız, Türkiye'nin geleceği için emek verdi, ter akıttı ve bu seferberliğe katıldı. İşte Türkiye uçurumun kıyısından hamdolsun buralara geldi” dedi.

Enflasyon’un Türkiye'de geçmişte büyük sorun olduğunu şu anda yüzde 9'lara indiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin milli gelirinin 79 senede 181 milyar dolar olduğunu şu an da 400 milyar dolara ulaştığını belirtti. “Bunlar yan gelip yatarak olmadı, çalışarak oldu” diyen Başbakan Erdoğan, “Geçmişte, CHP'nin şimdi ki değirmencisi, ortağı, DSP, MHP, ANAP bunların hepsi vardı” sözleri üzerine kalabalıktan ‘yuh’ sesleri yükseldi ve Erdoğan ve “Değerli kardeşlerim, isterseniz bu yuhları sandıkta yapalım” dedi.

‘MEYDANLARDA DÜRÜSTLÜK ÖRNEĞİ VERİYORLAR’
Konuşmasında, 22 bankayı hortumladıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, isim vermeden Genç Parti lideri Cem Uzan'ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan, “22 tane bankayı hortumladılar, bunlardan bir tanesi de İmar Bankası'ydı unutmayın. Bu İmar Bankası'ndan dolayı imarzedeler doğdu. Biz bunlara ne ödedik, biliyormusunuz 8,5 milyar dolar ödedik. Birileri hortumladı, ama biz ödedik. Şimdi sıkılmadan siyaset meydanlarında dürüstlük örneği vermeye kalkıyorlar. Ben milleti bu noktada 22 Temmuz'da gerekli dersi de vermeye davet ediyorum. Çünkü bunların bu millete zararı çok fazla oldu. Bu ülkede meydanlarda rahatlıkla dolaşabiliyorlar. Baktığınız da üzerlerinde birşey yokmuş gibi görünüyorlar. Ben bunlara, ’yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış’ diyorum. Milletin gönülden desteğini almayan hiç bir hükümet, ayakta kalamayacak. Ama biz gönülden destek aldık ve hamdolsun başarılı olduk. Şimdi tekrar yetki istiyoruz. Dünya'da artık bir dev uyanıyor” dedi.
Bu sırada kalabalığın ‘Üç, üç vereceğiz’ demesi üzerine Başbakan Erdoğan, “Ben canlarımın 3'te 3 yapacağına inanıyorum zaten. Hele hele şu son zamanlardaki gelişmelerden sonra kesinlikle inanıyorum” dedi. Konuşması sırasında Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adını kullandığı sırada ‘yuh’ seslerinin gelmesi üzerine, “Arkadaşlar lütfen, şu anda Cumhurbaşkanımıza bu tür bir yaklaşım doğru olmaz” diyerek kalabalığı susturdu.

‘BEKARA KARI BOŞAMAK KOLAYDIR’
Başbakan Erdoğan, ‘Mazot 1 YTL olacak’ vaadiyle ilgili olarak da “Biz gece rüya görüp, sabah kalkıp meydanlarda üfürenlerden değiliz. Biz, mazotu ucuzlatacağım derken, siyaseti ucuzlatan, o sulu şaka yapan siyasetçilerden değiliz. Biz bu yola çıktık. Kalkıp diyorlar ki, ‘Efendim mazotu 1 YTL'ye indereceğiz.’ Eee kardeşim bunu söylüyorsun; bizim petrol kuyularımız mı var. Bu yatırımları, dışarıdan alacağımız bu petrolü neyle alacağız. Eğer bu vergi gelirlerimiz olmadığı takdirde, biz eğitime, sağlığa, sosyal destekleri neyle yapacağız. Türkiye'nin şu anki mevcut borcunun faiz ödemeleri var. Bunları neyle ödeyeceğiz. Kusura bakmayın, açık söyleyeceğim, ama dobra söyleyeceğim. Bekara karı boşamak kolaydır. Bunlar bu. Ve bizim arkamızda kapı gibi bir 5 yıl var. Türkiye'nin geleceğine damgasını vuracak eserlerimiz var” dedi.

Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal için de, “Sayın Baykal ne diyor, ‘AKP ne verirse, ben 3 veririm’ diyor. Sayın Baykal'a atfen söylüyorum: Sayın Baykal. bu senin söylediklerini geçmişte birileri de söylüyordu, ‘O bir verirse, ben beş veririm’ diyordu. Bunu söyleyenler 90'lı yıllarda ülkeyi krizlere sürüklediler. Hesapsız kitapsız, bunlar söylenmez. Bunlarda hesap kitap diye birşey yok. Bunlarda sadece kuru laf var. Bunlar ne derlerse desinler. Biz doğru olanı yapacağız. MHP, CHP, Anavatan bunlar benim işçi kardeşimden nema adı altında maaşlarından kesmediler mi?. 13,5 katrilyon alacağı vardı işçi kardeşlerimin. Devlet vatandaşına borçlu olamaz. Bu parayı ödeyeceğiz’ dedik ve Hemen hesabı yaptık ve değerli kardeşlerim takır takır faiziyle birlikte ödedik ,biz ödedik. Bunlar konuşuyor. Yere sağlam basıyorsak, kasa sağlam olduğu içindir. Eğer kasa sağlam olmasaydı rüzgarın önündeki savrulan yaprak gibi olurduk.”

‘ANKARA'YA MAHKUM OLMADIK’
Ülkenin her karış toprağını, her canı aziz bildiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:
“Taş üstüne taş koymamış olanlar bizim önümüzü tıkamak, yolumuzu kesmek istediler. Biz bunlara aldırmadık. Dantel ağı örer gibi ördük. 780 bin kilometrekarede, sadece ‘Git İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e yatırım yap’ demedik. Heryere gittik. Bu kardeşinizin, Başbakan olarak Türkiye'de en az gittiği yere 2 kere gittik. Niye gidiyoruz? Acaba çalışıyorlar mı, bütün bunları yakından takip ettik. Hep yerinde yaptık. Eğer bunları Ankara'ya mahkum olan bir hükümet olarak yapsaydık, başarılı olamazdık. Hani o toplanamayan hükümetler yokmuydu? Bir ay, iki ay toplanamayan Bakanlar Kurulu. Gazeteciler soruyor du, ‘Bakanlar kurulu toplantısı, nerede olacak. Konutta mı, hastanede mi olacak?’ diye soruyorlardı. Şimdi bu devran değişti. Şimdi yüreğini ortaya koyan bir hükümet var. Onun için durmak yok, yola devam diyoruz.”
‘Milliyetçiyim demek millete saygıyla olur’ diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde dikili bir ağacı olmayanlar çıkıp konuşuyor. Çakılı bir çivin yok, söyle şunu yaptım de. Yok. Ne çileler çektik. Bizler tek boyutlu topal bir kalkınma anlayışında değiliz. Türkiye'nin yarınlarını popülizm uğruna kaldırıp atamayız. Türkiye'yi inanın, harita da gösteremiyorladı. Şimdi o devir kapandı. Biz dünyayı dolaşırken, muhafelet diyordu ki; ‘Başbakan Ankara’da otursun, ne iş var yurt dışında’ Biz göreve gelirken Ankara'ya mahkum bir iktidar olmayacağız dedik. Dünyayı dolaşmaz, ülkenizi anlatmazsınız. Dünya sizi tanımaz, gittiğiniz de sizi tanırlar. Biz de bunun neticesini aldık. 181 milyar doları, 400 milyara dolara çıkardık."

Konuşması sırasında kalabalık arasından bir grubun ’YÖK, YÖK’ diye bağırması üzerine Başbakan Erdoğan, "İnşallah YÖK denilen olayda; bu seçimlerdeki sandıktan çıkacak neticeyle o da yerini bulacak" dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde, "Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. 36 etnik unsur var ülkemizde. Türkü, kürdü. lazı, çerkezi, arnavutu, v.s. Ama tek çatı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı. Onun için ben sizden birşey rica ediyorum. Bu seçimde bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu” dedi ve kalabalıktan bayrakları yukarı kaldırmalarını istedi. Daha sonra ‘Hep beraber söyleyelim’ diyerek komut veren Başbakan Erdoğan, kalabalıkla birlikte ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye bağırdı. Erdoğan daha sonra ‘Beraber yürüdük. biz bu yollarda’ şarkısını yine kalabalıkla birlikte okudu.