Başbakan Erdoğan'dan İhsan Eliaçık'a 50 bin TL'lik tazminat davası

21 Haziran tarihinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 50 bin liralık “manevi tazminat” davasının dilekçesinde, Eliaçık’ın Twitter mesajlarıyla “Erdoğan’ın yasa dışı sokak eylemleri ile yıkılacağını ve bu yıkılışın muhteşem olacağını dile getirerek açık bir şekilde halkı isyana teşvik ettiği” savunuldu.

HALKI İSYANA TEŞVİK ETTİ
Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya’nın Hürriyet ile paylaştığı dava dilekçesinde, Eliaçık’ın Erdoğan’a yönelik sözlerinin ne anlama geldiği ve halk arasındaki kullanım şeklinin açıklamaya gerek duyulmayacak şekilde ortada olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Davalı, müvekkil davacı asili, ‘diktatör, haramzade, yiyici, provokatör, küstah, yalancı’ şeklinde sıfatlandırmakla da yetinmeyerek, demokratik seçimlerde halkın yüzde 50’sinin oyunu alarak yönetime gelen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizde son günlerde gelişen yasa dışı sokak eylemleri ile yıkılacağını ve bu yıkılışın muhteşem olacağını dile getirerek açık bir şekilde halkı isyana teşvik etmiştir.

TOPLUMDA KARGAŞA ÇIKAR
Paylaşımların bütünü ve kullanılan sıfatlar göz önünde tutulduğunda davalının müvekkilimizi eleştirmek arzusunda olmayıp, doğrudan ve açık biçimde ona hakaret etmeyi, aşağılamayı, müvekkilimizin kişilik haklarının toplum katında zedelenmesini, toplumun husumetine ve kinine maruz kalmasını amaçladığı açıkça ortadadır. Bunun içindir ki, bu sözlerin düşünce açıklaması olarak kabulü olanaksızdır. Aksi halde toplumda bir kargaşa ortamı yaratılmış olur. Bu denli ağır hakaretlerin düşünce açıklaması olarak kabulü halinde, kişilik değerlerinin hukuk ve anayasal güvenden yoksun kalacağı açıktır.

TAHAMMÜL EDİLEMEZ ZARAR
Uğranılan zararı herhangi bir tazmin şeklinin tam manasıyla karşılayabilmesi düşünülemez. Ancak tarafların sıfatı, kişisel, toplumsal ve politik konumları, hukuka aykırı saldırının ve davalının kusurun ağırlığı/şiddeti, filin sosyal paylaşım sitesi üzerinden yayınlanmış olması ve etkisini geniş kitleler üzerinde göstermiş olması, doğmuş olan zararın tahammül edilemez oluşu ve yarattığı olumsuz etkiler göz önüne alınarak müvekkillerimizin uğradığı manevi zararı bir nebze olsun tahfif edebilmek amacıyla mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur.”

12 TWEET, DOKUZ İFADE
Eliaçık ise konuyla ilgili Hürriyet’e yaptığı açıklamada, mahkeme dilekçesinin eline bugün ulaştığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Dava Ankara 23’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Avukat Ali Özkaya ve Avukat Muammer Cemaloğlu tarafından açılmış. Kabul edilen dava dilekçesinde benim 18 Haziran 2013 tarihinde Twitter’dan yazdığım 12 tweet’in fotoğrafları bulunuyor. Avukatlar bu 12 tweet’teki dokuz ifadenin müvekkillerine [Başbakan Erdoğan] hakaret içerdiğini savunuyor.”

HAKARET DEĞİL, ELEŞTİRİ
50 bin TL’lik manevi tazminat davasının 21 Haziran 2013’te açıldığını ancak duruşma tarihinin henüz belli olmadığını da ifade eden Eliaçık, “Ben burada Başbakan'ın şahsına yönelik herhangi bir hakarette bulunmadım. Yazdıklarım tamamen kendisinin iktidarı kullanma biçimiyle ilgilidir, eleştiri sınırları kapsamındadır. Burada hakaret yoktur ama sert ve haşin sözlerdir” dedi.

Eliaçık, “Erdoğan, kendisi bundan daha ağırını söylüyor, o zaman bizim de dava açmamız lazım. ‘Çapulcu’,  ‘ayyaş’ dediği binlerce kişinin de dava açması lazım. ‘Camide içki içildi’ dedi, kanıtlayamadı; ‘Başörtüsünü yerde sürüklediler, üzerine idrar yaptılar’ dedi, kanıtlayamadı. Yalan söyledi. Beni 50-60 bin kişi izlediyse onu milyonlar izledi. Bunlar ne olacak? Bir de üzerine dava açıyor” diye konuştu.