Güncelleme Tarihi:
Slovenya ile yapılan ikili görüşmelerde, Suriye konusunda aynı fikirlere sahip olduklarını fark ettiğini kaydeden Erdoğan, bu ülkede yaşananları “İnsanlık sorunu” olarak nitelendirdi.
Slovenya'daki temaslarını sürdüren Erdoğan, “Suriyeli misafirlerimizi gerek çadır kentler gerek konteyner kentlerde ağırlıyoruz. Dün konteyner kentte bir toplantımız oldu. Buradakilerin talebi kendi ülkelerine geri dönmek” dedi.
Erdoğan, Suriyelilere istedikleri kadar Türkiye’de barınabileceklerinin garantisini verdiklerini belirtti.
"ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ"
Gazetecilerin Suriye’de bir süredir kayıp olan Türk meslektaşlarının görüntülerinin yayınlanmasıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
“Dışişleri Bakanlığı bu süreci yakından takip ediyor. Temennimiz, en kısa zamanda bu iki gazetecimizin bırakılmasıdır. Sorumuz Suriye halkıyla değil, onlar bizim kardeşlerimiz. Onlarla akrabalık bağlarımız var. Buralarda yakın akrabalık bağlarımız var. Bu şekilde bir sorumluluk aldığımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Biz burada rejime karşıyız. Zulüm ile abad olunmaz. Bizden kimse zalimlerin yanında olmamızı beklemesin. 10 bine yakın insan öldürülmüş durumda. 23 bin göçmen bizde, bir miktar Lübnan'da var. İnsanlar keyfinden kaçmıyor. Ben rejimin bu işe daha fazla dayanacağını düşünmüyorum. Milletle beraber olursanız, zaferle iç içe olursunuz.”
"FRANSA İLE DÜŞMAN DEĞİLİZ"
Fransa’da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy iktidarına son veren ve sosyalist lider François Hollande’ı iktidara taşıyan seçimlerle ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, “Fransa'da henüz seçim süreci bitmiş değil. Şu anda Başkan belli oldu. Parlamento seçimleri yapılacak. Şu anda yapacağımız herhangi bir açıklama yanlış olur. Biz Fransa ile hiçbir zaman düşman olmadık. Sözde Ermeni soykırımı olaylarında takınılan tavırlara kadar sessiz kalmayı yeğledik. Sayın Chirac'la uzun süre çalıştım. Ne zaman Sarkozy geldi, bizim gibi ülkelerin önemli toplantılara katılmasını engelledi. En son tavır kabul edilecek gibi değildi, biz de tavrımızı ortaya koyduk. Ermenistan'ın elinde varsa belgeler açıklasın, sonrasında tarihimizle hesaplaşmamız gerekiyorsa hesaplaşırız. Temennimiz bu dönemde böyle bir şeyin olmaması. 'Türkiye Ermeni sorununu çözmedikçe AB üyesi olamaz' yaklaşımının doğru olmamasını temenni ediyorum. Bu inşallah söylenmemiştir. “