Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, "Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını herkes görmeli ve bunu anlamalı. Türkiye sabah erken kalkanların darbe yapacağı bir ülke asla ve asla olmayacaktır" dedi. Türkiye’nin geçmişinde hiçbir karanlık nokta kalmasını istemediklerini belirten Erdoğan, "Yapanın yanına kar kalmasın istiyoruz. 28 Şubat ilgili soruşturma, asla ve asla bir intikam duygusu ile yürütülmeden, demokratik bir ülkede hukukun üstünlüğünün esas olduğu sistemde olduğu şekilde başladı ve o şekilde devam etti" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan helikopter, Tekirdağ 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na ait heliporta indi. Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, Belediye Başkanı CHP’li Adem Dalgıç ve çok sayıda partili tarafından karşılanan Başbakan Erdoğan, ardından partisine ait otobüsle AK Parti 4. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Tekirdağ Atatürk Spor Salonu’na geçti.
Parti bayrakları ve afişlerle süslenen salona, AK Parti İl Başkanlığı tarafından, ’Büyük millet sana hasta büyük usta’, ’Değil Pınarhisar Cezaevi’ne yerin bin kat dibine, haykıracağız davamızın ölümsüzlüğüne’, ’Annemiz kadar olur mu bilmiyoruz ama, inan Başbakanım sizi bizler çok seviyoruz’, ’Çırakların burada hoş geldin büyük usta’, ’Yoktur emsalin eşin, sessizlerin sesisin yetmez sana Türkiye, Dünya liderisin’ pankartları asıldı. Salona Türk bayrağı, Atatürk ve Erdoğan’ın ayni büyüklükteki posterleri yanyana asıldı.
"MİLLİ İRADEYE İTİBARINI İADE ETTİK"
Salonda yaklaşık 3 bin partiliye konuşan Recep Tayyip Erdoğan, partiyi kurarken üç kırmızı çizgi koyduklarını, bunların etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik ve dini milliyetçilik olduğunu hatırlatarak, Batı Trakya’da yaşayan soydaşlara aynı duygularla yaklaşılmamasına rağmen Türkiye’de yabancıların mallarının iade edildiğini söyledi.
AK Parti’nin ülkede demokrasiyi yeniden inşa ettiğini ve milli iradeye itibarını iade ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu ülkenin geri gitmesine, götürülmesine tahammülümüz yok. Kimse bu ülkeye yeniden ağır faturalar yükleyemez, ağır bedeller ödetemez. Milli iradeyi ayaklar altına alan, milletin kararına saygısızlık yapanlar hesabını verir ve verecektir, aradan 15 yıl 30 yıl geçse de milli iradeyi çiğneyenler mahkeme önüne çıkar ve hukuk önünde yaptıklarının hesabını verir. Hiç kimsenin bu ülkenin geleceğinin karartmaya hakkı ve hukuku yoktur. Kimse hukuk önünde imtiyazlı değil, dokunulmaz değildir."
"SABAH ERKEN KALKAN DARBE YAPAYACAK"
"Bu ülkeye ağır bedeller ödetenler, bu ülkenin evlatlarına zulmedenler hukuk önünde hesabını verecek" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye’nin eski Türkiye olmadığın herkes görmeli ve bunu anlamalı. Türkiye sabah erken kalkanların darbe yapacağı bir ülke asla ve asla olmayacaktır. AK Parti kurulurken bir şey söyledik; ’Yeter söz de karar da milletindir.’ 9.5 yıl boyunca millet iradesini güçlendirmek için cesaretle karalılıkla reformlar yaptık. Ödediğimiz bedelleri gençler, çocuklar ödemesin istemedik. Bizim yaşadıklarımızı gençlerin yaşamasını istemiyoruz. Biz gençlere, çocuklara, güçlü, geniş standartlarla demokrasi emanet etmek istiyoruz. Türkiye’yi safralarından, prangalarından kurtarıyoruz."
"GEÇMİŞİN KARANLIK NOKTASI KALMAYACAK"
Türkiye’nin geçmişinde hiçbir karanlık noktanın kalmasını istemediklerini vurgulayan Erdoğan, 28 Şubat’la ilgili soruşturmaya da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yapanın yanına kar kalmasın istiyoruz. 28 Şubat ilgili soruşturma, asla ve asla bir intikam duygusu ile yürütülmeden, demokratik bir ülkede hukukun üstünlüğünün esas olduğu sistemde olduğu şekilde başladı ve o şekilde devam etti. 12 Eylül’de meydanlarda ne dedik? ’Güçlünün hukuku değil, hukukun güçlü olduğu bir Türkiye getireceğiz’ dedik. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğü olduğunu ispat edeceğiz dedik. 12 Eylül davasında sıraya girenler 28 şubat konusunda ’intikam’ kelimesini telaffuz etmesi münasebetsizlik, talihsizlik, ikiyüzlülüktür. 12 Eylül’de zarar gördüğü için hesaplaşacaksın, 27 Mayıs, 28 Şubat’ta hukuk önünde hesaplaşmasına bakmayacaksın. Bu iki yüzlü siyasettir. CHP, 28 Şubat davasına müdahil olacağını açıklasın. Bu soruşturmanın hayırlı olması temennisinde bulunsun. Bunu yapmaz, yapamaz. Partimizde ilgili kapatma davası açıldığında CHP Lideri ’Ankara’da yargıçlar var’ dedi. Bir lehte açıklamalarını duymadım. Bunların demokrasi anlayışı bu. Buradan söylüyorum. Hiçbir siyasi partinin kapatılmasına asla ve asla taraftar değiliz. Hangi siyasi parti olursa olsun. Gerçek kişi ile tüzel kişiyi ayıracaktın. Ceza vereceksen suçu işleyene ver, tüzel kişiliğe değil. Bu işte Tayyip Erdoğan varsa bana ver, 21.5 milyon insanın partisini kapatıyorsun. Bunlar çanak tutup ardından müdahaleden çıkar sağlamaya çalıştılar. Müdahale ile iktidara gelip Anıtkabir’den geçerken orduyu göreve çağırdılar. Böyle siyaset olmaz. Genel Başkanlık başka, çarkçı başılık başkadır."
KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ’günde beş vakit çark etmekle’ suçlayan Başbakan Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Günde beş vakit çark, beş vakit kendi içinde çelişen CHP için talihsizliktir. Sağına dönüyor ’27 Mayıs’ diyor. Sonra soluna dönüyor ’Geçmişimizle gurur duyuyoruz’ diyor. ’Geçmişimde kara leke yok’ diyor. Soluna dönüp ’Dersimliyim’ diyor, sağına Dersimli Kara Ali ve dönemin İçişleri Bakanını, Faik Öztrak’ın yeğenini milli kahraman ilan ediyor. Ergenekon’a karşı, 28 Şubat soruşturmasına ’İntikam’ diyor. Bir gün içinde rüzgar gülü gibi dönüyor. 12 Eylül yargılanmasına yol açacak değişikliğe Meclis’te ortak olarak blok halinde karşı durdular. Partilerin kapatılması için oylamada salonda yoktunuz ama şimdi müdahil olmak için sıraya girdiler. Tüm darbeler için Meclis’te araştırma komisyonu kurulması için teklif verdik. Bunların bir daha olmasın, Türkiye istikbali karartılmasın diye istiyoruz. Türkiye gündemi belirlenen ülke olmaktan çıkıp dünyada gündem belirleyen bir ülke durumundadır."
"Menderes’i Polatkan’ı kimse unutmadı. Onları idam edenleri unuttu" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Çünkü onlar silik. Verecekleri cevap; ’Bizi buraya getiren irade böyle emretti onun için bu kararı verdik.’ 12 Mart 1971’de aynı şekilde milletin yetki verdiği hükümete, 12 Eylül 1980’de demokrasi askıya alındı, millet iradesi tankların altında çiğnendi. En son 28 Şubat 1997’de tehdit baskı provokasyanla milli irade ile teşekkül etmiş hükümet görevden alındı. Bu kesimler, darbeler Türkiye ağır faturalar ödetti. Türkiye ekonomisi zarar gördü onlarca yıl geriye gitti. Gençler yaşları büyütülerek idam edildi. Nice gençler hapiste çürüdü. Umudunu geleceğini zindanda çürüttü. Provokasyonla sokak çatışmasında nice insan hayatını kaybetti. Takip edildi fişlendi. Benim başbakanlığım döneminde, bir yere genel müdür atıyorum atağım genel müdürün evine gidiliyor. Yaşamı nasıl buna bakılıyor. Evine gelenlere bakılıyor bunlar yapılıyor. 9.5 yıllık süreç içinde son iki üç yıl içinde bunların önüne geçtik. Öğrenciler okuldan atıldı. Başörtüsü nedeniyle üniversite kapılarından geri çevrildi. Kat sayı uygulaması ile nice öğrenciye üniversite yolu kapandı."
Siyasetin üzerinde hep kara bulutların olduğunu, siyaset dışı güçlerin, odakların millet iradesini esir aldığını söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal’i tanımadı. Parlamentoda başkanın arkasında bu yazıyor. Altında Atatürk’ün imzası var. Ne dediler? ’Egemenlik bizim’ dediler ve rantlarını yürüttüler. Bazıları seçimle gelmiş hükümetleri iradesini tanımadılar. Milleti her zaman küçümsediler. Millet iradesini, tercihleri her zaman küçümsediler. Seçimlerle işbaşına getirdiğini silah soruyla baskı komplo ile provokasyonla görevden uzaklaştırdı. Bu zihniyette CHP son seçimden öce çağrısı neydi; ’Ordu göreve’ dedi. Bunu diyenler içinde demokrasi kahramanı geçinenler var. Sizin demokrasi ile ne alakanız var? Bir çok şeyle eleştirenler o anıtkabire yürüyüp, ’Ordu göreve’ diyenler. Hiçbir zaman intikam hesaplaşması peşinde olmadık. Dedik ki ’Hak tecelli’ etti. Yargı görevini yapıyor. 27 Mayıs’ta milletin iradesi hükümet devrildi. Başbakan ve iki arkadaşı idam edildi. Ama onlar milletin nezdinde asla ölmedi."
PLAKASIZ MOTOSİKLET ALARMI
Öte yandan Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Başbakan Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle son iki günden beri kentte olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. Güvenlik güçleri Erdoğan’ın geçeceği güzergah üzerindeki yollarda park eden araçları kaldırdı. Şehirde terk edilmiş binaları kullanan madde bağımlıları tek tek toplandı. Başbakan Erdoğan’ın toplu açılış yapacağı Valilik binası önündeki Tuğlalı Park’ta unutulan sahipsiz motosiklet, güvenlik güçlerini alarma geçirdi. Plakasız motosikletin sahibinin belirlenememesi üzerine özel bomba uzmanları tarafından kontrol edilen motosiklet çekici ile alandan götürüldü.
TÜPLER SÖKÜLDÜ
Başbakanın toplu açılış yapacağı parkta bulunan Zübeydehanım Çay Bahçesi kapatıldı. İşyerinde bulunan tüpler söküldü. Bölgede bomba uzmanı köpekler tarafından geniş çaplı bir arama yapıldı. Kongrenin yapılacağı salonun çatısına keskin nişancılar yerleştirildi.
İZDİHAM YAŞANDI
Kongrenin yapılacağı Tekirdağ Atatürk Spor Salonu’na giden partililer, araçlarını park ettikten sonra güvenlik kontrolünden geçti. Daha sonra salonun avlusuna ulaşan partililer burada kongre kartlarını gösterip üstleri arandıktan sonra ikinci bölüme alındı. Giriş sırasında izdiham nedeniyle ezilme tehlikesi geçirenler oldu. Partililer son olarak salona girmeden önce bir kez daha kimlik ve üst aramasından geçirildi.