Başbakan Erdoğan Şarjah'ta konuştu
Güncelleme Tarihi:
Yonca TOKBAŞ-Ümit KOZAN/ŞARJAH, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2013 10:32
BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’ne bağlı Eş-Şarika Emirliği’nde düzenlenen 2’nci Eş-Şarika İletişim Forumu başladı. 2 gün sürecek foruma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da onur konuğu olarak katıldı. Başbakan, ""Kalbi ve sözü, yani özü ve sözü bir olmayan insanın, yüz tane dili olsa bile, o yine de dilsizdir" derken, araçları insana hizmetkar etme zorunda olduklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2. Şarjah Hükümeti İletişim Forumu’na katılmak ve 15 dakikalık konuşma yapmak için Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Şarjah Emirliği’ne geldi. Erdoğan’nın yanında eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş eşlik etti.
Erdoğan Sharjah Expo Merkezi’nde düzenlenen iletişim forumunda ’Hükümetin İletişim Dili’ konusunda konuşma yaptı. Forum sonrası, Sharjah İslam Medeniyetleri Müzesi’ni ziyaret edecek olan Erdoğan, öğleden sonra Ajman Emirliği Sarayı’nda Ajman Emiri Şeyh Humaid Bin Raşid Al Nuaimi ile görüşme yapacak.
Başbakan Erdoğan akşam saatlerinde ise Sharjah Emiri Şeyh Sultan Bin Muhammed Al Qassimi tarafından verilecek akşam yemeğine katılacak ardından Ankara’da dönecek. Erdoğan’ın görüşmeleri sırasında Şarjah Emiri’nin eşi Emine Erdoğan’ı ayrıca ağırlıyor. Alkışlarla kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, iletişimin, insan ilişkilerini, sosyal hayatı, ekonomiyi, ticaretin yanı sıra siyaset ve hükümetleri de şekillendirdiğini anlatırken, "Dünyanın hemen her yerinde, iletişim araçlarını doğru, etkili ve yerinde kullanan siyasetçiler, seçmenlerin tercihlerine mazhar olabiliyor" dedi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İletişim araçlarını sağlıklı kullanabilen hükümet ve devletler, sorun çözme kabiliyetlerini artırıyor, halkla daha doğru bir bağ kurabiliyor. Teknoloji ve iletişim araçlarını çok yoğun kullanıyor olmamıza rağmen, dil, yani konuşma her zaman birincil iletişim aracımız oldu. İletişim, sadece araçlarla yapılmaz, dil iletişimin aracıdır ama eksiktir. internet telefon araçtır ama mükemmel iletişimi için bunlar da eksiktir. İletişim kalp ile yapılan, yapılması gereken bir faaliyettir."
Mevlana’dan alıntı yapan Başbakan Erdoğan, "Kalbi ve sözü, yani özü ve sözü bir olmayan insanın, yüz tane dili olsa bile, o yine de dilsizdir" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"İçerisinde kalp, yani samimiyet olmayan her iletişim eksik iletişimdir. Söz kulaktan kulağa değil kalpten kalbe yol alırsa ancak, o zaman iletişim oylur. Kalbindekini dil ile ikrar etmeyen kişi ya da dilindeki kalbine götürmeyen kişi karşısındakine yakın görünse bile aslında çok uzaktır. Hükümetimizin başarısı, bütün iletişim hatlarına, kalbi, yani samimiyeti hakim kılmasından kaynaklanmaktadır. Hangi iletişim aracını kullanırsak kullanalım, doğruyu, yani hakkı söylemeyi kendimize sarsılmaz bir ilke edindik. Sadece söylemek ve yapmak da yetmez. Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel meseleler karşısında sesimizi yükseltmelerinin bazılarını çok rahatsız ettiğini ifade ederken, şöyle dedi:
"Şunu herkesin bilmesini isterim; Filistin’de, Gazze’de çocuklar gözlerimizin önünde cansız yere düşerken, biz susanlardan olmayız ve olmayacağız. Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız. Suriye’de, her gün, masum yavrular, masum kadınlar, masum insanlar toplu halde katledilirken, biz susanlardan olmayacağız. Kendi öz halkına karşı acımasızca katliamlar yapan, ama kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır dilsiz kalan, sessiz kalan, tepkisiz kalan Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız. Somali’deki açlık, Myanmar’daki yoksulluk, Afganistan’daki sefalet, Irak’taki nifak karşısında biz, dilini yutanlardan olmadık ve olmayacağız."
"YALAN ÜZERİNE BİR DÜNYA İNŞA EDİLEMEZ"
Başbakan Erdoğan sosyal medyada, dünyanın her tarafından insanlar birbiriyle yazıştığını, birbirlerine muhabbeti, dayanışmayı, acı ve sevinci yansıtamıyorlarsa, bunun, zamanıisrafından öte bir şey olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"İnsanı araçların köleliğinden kurtarmak; araçları insana hizmetkar etmek zorundayız. Aksi takdirde, dünya üzerinde adaletsizlik büyürken, zulüm büyürken, felaketler çoğalırken, bütün bunlara karşı insanın körlüğü ve sağırlığı da çoğalacaktır. Dinlerin, mezheplerin, ırkların ve dillerin, bu kadar iletişim aracına rağmen, birbirinden uzaklaşması, birbirine hasmane tutum içine girmesi, takdir edersiniz ki hayırlı bir gelişme değildir. İşte bu süreci tersine çevirmek zorundayız."
Erdoğan Sharjah Expo Merkezi’nde düzenlenen iletişim forumunda ’Hükümetin İletişim Dili’ konusunda konuşma yaptı. Forum sonrası, Sharjah İslam Medeniyetleri Müzesi’ni ziyaret edecek olan Erdoğan, öğleden sonra Ajman Emirliği Sarayı’nda Ajman Emiri Şeyh Humaid Bin Raşid Al Nuaimi ile görüşme yapacak.
Başbakan Erdoğan akşam saatlerinde ise Sharjah Emiri Şeyh Sultan Bin Muhammed Al Qassimi tarafından verilecek akşam yemeğine katılacak ardından Ankara’da dönecek. Erdoğan’ın görüşmeleri sırasında Şarjah Emiri’nin eşi Emine Erdoğan’ı ayrıca ağırlıyor. Alkışlarla kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, iletişimin, insan ilişkilerini, sosyal hayatı, ekonomiyi, ticaretin yanı sıra siyaset ve hükümetleri de şekillendirdiğini anlatırken, "Dünyanın hemen her yerinde, iletişim araçlarını doğru, etkili ve yerinde kullanan siyasetçiler, seçmenlerin tercihlerine mazhar olabiliyor" dedi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İletişim araçlarını sağlıklı kullanabilen hükümet ve devletler, sorun çözme kabiliyetlerini artırıyor, halkla daha doğru bir bağ kurabiliyor. Teknoloji ve iletişim araçlarını çok yoğun kullanıyor olmamıza rağmen, dil, yani konuşma her zaman birincil iletişim aracımız oldu. İletişim, sadece araçlarla yapılmaz, dil iletişimin aracıdır ama eksiktir. internet telefon araçtır ama mükemmel iletişimi için bunlar da eksiktir. İletişim kalp ile yapılan, yapılması gereken bir faaliyettir."
Mevlana’dan alıntı yapan Başbakan Erdoğan, "Kalbi ve sözü, yani özü ve sözü bir olmayan insanın, yüz tane dili olsa bile, o yine de dilsizdir" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"İçerisinde kalp, yani samimiyet olmayan her iletişim eksik iletişimdir. Söz kulaktan kulağa değil kalpten kalbe yol alırsa ancak, o zaman iletişim oylur. Kalbindekini dil ile ikrar etmeyen kişi ya da dilindeki kalbine götürmeyen kişi karşısındakine yakın görünse bile aslında çok uzaktır. Hükümetimizin başarısı, bütün iletişim hatlarına, kalbi, yani samimiyeti hakim kılmasından kaynaklanmaktadır. Hangi iletişim aracını kullanırsak kullanalım, doğruyu, yani hakkı söylemeyi kendimize sarsılmaz bir ilke edindik. Sadece söylemek ve yapmak da yetmez. Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel meseleler karşısında sesimizi yükseltmelerinin bazılarını çok rahatsız ettiğini ifade ederken, şöyle dedi:
"Şunu herkesin bilmesini isterim; Filistin’de, Gazze’de çocuklar gözlerimizin önünde cansız yere düşerken, biz susanlardan olmayız ve olmayacağız. Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız. Suriye’de, her gün, masum yavrular, masum kadınlar, masum insanlar toplu halde katledilirken, biz susanlardan olmayacağız. Kendi öz halkına karşı acımasızca katliamlar yapan, ama kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır dilsiz kalan, sessiz kalan, tepkisiz kalan Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız. Somali’deki açlık, Myanmar’daki yoksulluk, Afganistan’daki sefalet, Irak’taki nifak karşısında biz, dilini yutanlardan olmadık ve olmayacağız."
"YALAN ÜZERİNE BİR DÜNYA İNŞA EDİLEMEZ"
Başbakan Erdoğan sosyal medyada, dünyanın her tarafından insanlar birbiriyle yazıştığını, birbirlerine muhabbeti, dayanışmayı, acı ve sevinci yansıtamıyorlarsa, bunun, zamanıisrafından öte bir şey olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"İnsanı araçların köleliğinden kurtarmak; araçları insana hizmetkar etmek zorundayız. Aksi takdirde, dünya üzerinde adaletsizlik büyürken, zulüm büyürken, felaketler çoğalırken, bütün bunlara karşı insanın körlüğü ve sağırlığı da çoğalacaktır. Dinlerin, mezheplerin, ırkların ve dillerin, bu kadar iletişim aracına rağmen, birbirinden uzaklaşması, birbirine hasmane tutum içine girmesi, takdir edersiniz ki hayırlı bir gelişme değildir. İşte bu süreci tersine çevirmek zorundayız."