Güncelleme Tarihi:
“ARKAMIZDA MİLLET VAR"
Başbakan Erdoğan, 21-22 Aralık'ta Ordu'ya gittiğini, merkez ve ilçelerinde yaklaşık 632 milyon lira tutarındaki hizmet ve yatırımların açılışını yaptıklarını belirterek, Samsun'dan başlayıp Trabzon'a kadar devam eden sahil buluşmasının kendisinde çok ayrı bir yeri olduğunu vurguladı. Açılışların, 17 Aralık'tan sdece 4 gün sonra yapıldığını anlatan Erdoğan, bölge halkının mahşeri bir kalabalıkla kendilerini karşıladığını, bağırlarına bastığını ifade etti. Ziyaret ettiği şehirlerde kendisine olan ilgiden dolayı hamdettiğini belirten Erdoğan, "Allah'a hamdolsun ki arkamızda millet var. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki arkamızda Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesi var, 81 vilayet var. Bizim arkamızda millet var millet" diye konuştu. Erdoğan, vatandaşların, "Dik dur eğilme, millet sizinle" şeklindeki
tezahüratına, "Hiç endişe etmeyin, dik duracağız, dikleşmeyeceğiz" diye karşılık verdi.
“BİZ BU YOLA MİLLETLE ÇIKTIK"
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu burada bir kez daha açık açık ifade ediyorum. Biz bu yolda sermaye çevreleriyle yürüyen bir hareket değiliz. Biz bu yolda medyayla yürüyen bir hareket değiliz. Bu kutlu yolda arkasına karanlık uluslararası çevreleri alan, onların kuklası olan, bu yolda Türkiye düşmanlarıyla yürüyen bir hareket hiç değiliz. Biz bu yola milletimizle çıktık, sizinle çıktık. Bu yolda her an milletimizle olduk, her zaman milletle yürüdük. Ve işte şimdi de sadece milletimizle yürüyoruz. Kardeşlerim, bize Allah yeter, bize millet yeter, bize Orduluların hayır duaları yeter. Bize Karadeniz'in hayır duaları, 77 milyonun, Türkiye'nin hayır duaları yeter." Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil, Mısır, Filistin ve Suriye'nin mazlum halklarının da hayır dualarının kendileriyle birlikte olduğunu ifade etti. Manşetlere bakarak istikamet belirlemediklerini, isimleri darbelerle yan yana yazılan sermaye örgütlerinin kibirli tavırlarına bakarak siyasete istikamet çizmediklerini, çetelerin, mafyanın, karanlık örgütlerin tehditlerine boyun eğip ülkeye ve millete istikamet çizmediklerini söyleyen Erdoğan, "Bizim istikametimizi hep millet çizdi, hep millet çizecek. Bizim istikametimizi milletin, mazlumların hayır duaları belirledi. Bundan sonra da o hayır duaları belirleyecek" diye konuştu.
“SON SÖZÜ MİLLET SÖYLEYECEK SİZ SÖYLEYECEKSİNİZ"
Kendilerine alçakça ve haince saldıranların şu hususu bir türlü anlayamadıklarını kaydeden Erdoğan, "Biz sadece millete hesap veririz. Sadece Allah'a hesap veririz. Başka kimseye bizim hesabımız yok. İşte onun için bizim korkumuz yok. İşte onun için bizim çekincemiz yok, tereddüdümüz yok. Hesabı millete vereceksek ben sadece milletten korkarım. Hesabımı Allah'a vereceksem ki vereceğim, sadece Allah'tan korkarım" dedi. Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğini, hiçbir tehdide "eyvallah" demeyeceğini belirten Erdoğan, salonda duyduğu "Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa, vermeyiz bu emaneti dünya üzerimize kalksa" sözlerini aktardı. Son sözü, istedikleri manşetleri atanlar, yalan, iftira ve çamur atanların değil, milletin söyleyeceğini vurgulayan Erdoğan, vatandaşlara hitaben, "Son sözü millet söyleyecek, siz söyleyeceksiniz siz" dedi.
ADANA'DA MİT MENSUPLARINA DÜŞMANMIŞ GİBİ MUAMELE YAPTILAR
Erdoğan, şöyle konuştu: "Bugün bir gazete, Adana'da Milli İstihbarat Teşkilatımızın TIR'larına yapılan saldırının görüntülerini yayımladı. Milli İstihbarat Teşkilatımızın mensuplarına, oradaki Milli İstihbarat Teşkilatımızın mensubu yüzbaşıya, üsteğmene, oradaki diğer personele adeta düşmanmış gibi muamele yapılıyor. MİT TIR'ları durduruluyor. Şoförler tartaklanıyor. MİT personeli yere yatırılıyor. Üzerlerine silah doğrultuluyor. Bunu yapan kim? Bunu yapanlar, yaptıranlar paralel yapının emriyle hareket edenlerdir. Bunlar şirazeden çıkmışlar. Bunların kalpleri de gözleri de akılları da durmuş, kararmış. İşte bu görüntülerle birlikte bazı ses kayıtları da yayımlandı. Bu ülkenin polisine, savcısına, hakimine milletten değil başka yerlerden talimat geliyor. 'Her yolu kullanın' diyor. 'Gerekirse zayiat verin' diyor. 'Şu şu ülkeler bizim yanımızda, korkmayın' diyor. Kendi ülkenize ihanet edin, ülkenize zarar verin' diyor. Bugün hala paralel yapıyı görmeyenler, görmek istemeyenler varsa onlara özellikle izan, insaf, sağduyu çağrısı yapıyorum.
PARALEL YAPIYI BULUP HUKUK ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIZ
Açık söylüyorum bu paralel yapı, Türkiye'de yaşıyor ama bu milleti zerre kadar tanımıyor. İstiklali söz konusu olduğunda, bağımsızlığı, hürriyeti söz konusu olduğunda bu millet hiç kimseye eyvallah etmez. Hiç endişeniz olmasın. Bu paralel yapıyı nerede saklanırlarsa saklansınlar, nasıl gizlenirlerse gizlensinler bulacak, çıkaracak ve milletin huzurunda, hukuk içinde hesabını soracağız.
Başbakan Erdoğan salonda, "Duaya davet, bedduaya lanet" şeklinde slogan atılması üzerine, "Evet. Doğrusu bu. Duaya davet, bedduaya lanet. Bu ihanet hiç kimsenin yanına kar kalmayacak. Bu ülkenin, bu aziz milletin kutlu yürüyüşünü hiç kimse durduramayacak, hiç kimse engelleyemeyecek" dedi.
“BUGUN GAZETELERDE UYDU İLE İLGİLİ HABER YOK"
Türkiye'de çok güzel ve önemli gelişmeler olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:"Bu malum medya, Türkiye'de yaşanan tarihi gelişmeleri güya örtmeye, karalamaya, perdelemeye çalışıyor. İşte dün gece Kazakistan'da ülkemiz adına çok önemli bir hadise yaşandı. Japonya ziyaretimizde Türksat 4A uydumuzun imal edildiği fabrikaya gittik. Orada uydumuzu gördük, teslim aldık. O uydu Tokyo'dan Kazakistan'a gitti, Baykonur Uzay Üssü'nden dün gece uzaya fırlatıldı. Türkiye'nin uzaydaki uydu sayısı artık 5'e yükseldi. Bugün şöyle gazetelere bakın. Bununla ilgili bir şey göremezsiniz. Bununla ilgili pek bir şey yok. Niye? Çünkü bu onları (rahatsız ediyor. Çünkü Türkiye'nin teknolojide bu kadar ileri gitmesi bunları rahatsız ediyor. Değerli kardeşlerim! Türkiye'nin ekonomisi arttıkça bunlar rahatsız oluyor. İşte bakın, ocak ayında aylık ihracat, tüm zamanların en yüksek oranına yükseldi ama yazmadılar. Yazmazlar. Aynı şekilde sanayide üretim tüm zamanların rekoru oldu. Yine yazmadılar. Yazmazlar. İşlerine gelmez. Yazsalar da yazmasalar da Allah'ın izniyle biz inşallah bu uyduyu Japon mühendis ve bilim insanlarının yanında bizim genç Türk kardeşlerimizin de katkısıyla imal ettik. Şimdi, bir tane de orada imal ediliyor ama daha sonra inşallah Ankara Kazan'da bunları imal etmeye başlayacağız. Bu da yetmez. İnşallah Türkiye'de bu hız artarak devam edecek, inşallah bu hedefe en kısa zamanda ulaşacağız.""Biz hep işimize baktık. Her zaman işimize bakacağız" diyen Erdoğan, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine muhakkak çıkaracaklarını ifade ederek, "İnsanımızı daha güçlü kılacağız. Kardeşliğimizi yüceltmek için çok daha fazla çalışacağız" dedi.
“30 MARTTAN İTİBAREN ORDUNUN ÇEHRESİ DAHA DA DEĞİŞECEK"
Aralık ayında Ordu'ya gittiğini, 632 milyon liralık yatırımı Ordululara kazandırdıklarını, Ordu Çevre Yolu'nu açarak Ordu trafiğini ciddi şekilde rahatlattıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:"Ordu için çok daha önemli bir adımı attık. Çıkardığımız yasayla Ordu'yu büyükşehir yaptık. İnşallah, 30 Mart'ta Ordu artık büyükşehir belediye başkanını seçecek. Ordu'nun köyleri ve beldeleri artık mahalle oldu. Buralara ilçelerden ve merkezden çok daha yoğun hizmet akışı olacak. 30 Mart'tan itibaren Ordu'nun çehresi daha hızlı değişecek. Ordu'nun geleceği çok daha farklı bir rotada ilerleyecek. Kardeşlerim! Bütün bunların yanında, tabii şimdi o seyahatimde bir şeyi de unutmadım. Nedir o? Hemen Ordu'dan hareket edip Giresun'a geçerken, Ordu-Giresun ortak havalimanının inşaatını gittim kontrol ettim. Şuanda inşaat hızla devam ediyor. İnşallah bundan sonra yılsonunu belki de bulmayacak. Bundan sonra Ordu'ya gittiğinizde kendi havalimanınıza ineceksiniz. Denizin kenarında deniz manzaralı havalimanına ineceksiniz. Oradan evinize geçeceksiniz. Kardeşlerim! 10 yıl önce bunlar söylenseydi acaba kim inanırdı buna? 'Ordu'nun havalimanı olacak, Giresun'un havalimanı olacak' dense kim inanırdı? Soruyorum, söyleyin, samimi olarak ama işte biz yaptık. Söz verdik yaptık, yapıyoruz. Bakınız, Ordu'ya 11 yılda yaptığımız yatırım tutarı ne biliyor musunuz? 8 katrilyon lira. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, KÖYDES, BELDES, toplu konut bütün yatırımlarıyla... Bundan sonra da devam edecek."
Hükümet yatırımlarının yanında Ordu'da yerel hizmetlerin bundan sonra daha da yoğunlaşacağını ifade eden Erdoğan, Ordu'yu özlediği hizmet anlayışıyla buluşturacaklarını belirterek, "Biz Ordu'ya Enver Yılmaz kardeşimizi boşuna göndermedik. Enver Yılmaz'ı biz size emanet olarak gönderiyoruz. Siz İstanbul'dasınız. Burada kapı kapı dolaşacaksınız ama buradan da Ordu ile münasebetlerinizi kuracaksınız. Telefon boşuna değil. Konuşacağız, anlatacağız, dertleşeceğiz ve Ordu bir dönüşüm ve değişimi inşallah 30 Mart'ta yaşayacak. Ben Ordu'nun Enver kardeşimize sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Enver kardeşim, gökten zembille Ordu'ya inen birisi değil. Orada doğup orada büyüyen ve orada siyaseti yıllarca beraber yaptığımız bir kardeşimiz. İstanbul'da da Ordulu kardeşlerimden çok ciddi destek bekliyoruz. İstanbul'da inşallah kapı kapı dolaşmak suretiyle, el ele vererek, gönül birliği içinde inşallah bu adımı atacağız" diye konuştu. Erdoğan, İstanbul'da nüfus bakımından, Sivaslılar ve Kastamonuluları Orduluların izlediğini belirtti. İstanbul'da da Kadir Topbaş ile büyük ve küresel yatırımlara devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Bu zorlu süreçte sizlerin desteğinin, katkısının hep bizimle olacağına gönülden inanıyorum. Hayırdualarınızın bizlerden eksik olmayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ordu'da AK Parti'nin büyükşehir belediye başkan adayı Enver Yılmaz ve Ordulular İstanbul Platformu Başkanı Şener Yediyıldız'ı yanına alarak, katılımcıları selamladı. Erdoğan'a, günün anısına plaket takdim edildi. Başbakan Erdoğan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini katılımcılarla birlikte söyledi.