Başbakan Erdoğan, Ostim Leyla Gencer Sahnesinde, AK Parti Gençlik Kolları tarafından, ölümünün 70. yılı nedeniyle düzenlenen Mehmet Akif Ersoy'u Anma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ülke topraklarında çok büyük mütefekkirler, edipler ve şairlerin yetiştiğini söyledi.
Milletin temelinde tefekkür ve sanat bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, sanatlar içinde de baş köşeyi edebiyatın aldığını söyledi.
Zengin bir kültür mirası bırakan değerlerin her birinin milleti millet kılan kültür köprüsünün olmazsa olmaz parçaları olduğunu anlatan Erdoğan, bu köprünün en önemli isimlerinden birinin de Mehmet Akif Ersoy olduğunu bildirdi.
Başbakan Erdoğan, Akif'in milletin her ferdinin gururla sahip çıktığı bir değer olduğunu belirterek, büyük şairin Türkçe'yi çok iyi kullandığına işaret etti.
Mehmet Akif'in eserleri için “başlı başına ayrı bir şiir ülkesidir” demenin yetmeyeceğini ifade eden Erdoğan, “Mehmet Akif'in şiiri adeta bir imparatorluk barındırır” dedi.
Başbakan Erdoğan, büyük şairin eserlerinin bugün de milletin duygularına tercüman olduğunu vurguladı.
ERDOĞAN'IN KATILDIĞI ŞİİR YARIŞMASI
Erdoğan, imam-hatip lisesinde öğrenciyken katıldığı şiir yarışmasında Mehmet Akif Ersoy'un bir eserini okuduğunu da anlattı.
Meslek liseleri arasındaki yarışmada, şiirini okurken salondakiler “kaynana zırıltısı” denilen aletlerle gürültü çıkardıkları için elindeki mikrofonu yere bırakarak şiirini okuduğunu belirten Erdoğan, izleyicilerin bu hareketi karşısında kendisini sessizce dinlediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, yarışmada kendisine birincilik kazandıran “Zulmü Alkışlayamam” adlı şiiri okudu. Mehmet Akif Ersoy'un şiiri şöyle:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım/ Boğamazsın ki/ Hiç olmazsa yanımdan kovarım/ Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam/ Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam/ Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale/ Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale/ Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu/ İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?”
Bu nedenle Mehmet Akif Ersoy'un gönül ve ruh dünyasında anlamlı ve farklı bir yere sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Mehmet Akif'in izini süren güçlü bir edebi damarın bugünkü nesillerin ruhlarını beslediğini görmek, bizim için ayrı bir mutluluktur” diye konuştu.
Bunun İstiklal Marşı'nda da her zaman hissedildiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Unutmamalıyız ki yeni nesillerimiz bizi biz yapan gerçek değerlerimize, büyük medeniyet birikimimize sahip çıktığı ölçüde, millet olarak varlığımızı geleceğe taşıyabileceğiz” dedi.
“HALKININ HEYECANLARINI TUTUŞTURAN BİR ATEŞ”
Erdoğan, Ersoy'un kendini milletinin, vatanının istikbal ve istiklal mücadelesine adamış büyük bir dava adamı, 1900'lü yılların başından itibaren ülkenin en sıkıntılı günlerinde, büyük fedakarlıklarda bulunmuş bir vatanperver olduğunu kaydetti.
Her zaman büyük düşünen Mehmet Akif Ersoy'un, Batı'daki gelişmeleri ve İslam dünyasının geri kalma sebeplerini derin bir tefekkürle analiz ettiğini anlatan Erdoğan, Akif'in şiirlerinden örnekler verdi.
Başbakan Erdoğan, “Mehmet Akif, yeri geldiğinde yaptıklarıyla halkının heyecanlarını tutuşturan bir ateş, yolunu aydınlatan bir meşaledir. Yeri geldiğinde de onları cami kürsüsünden vatan savunmasına davet eden bir hatip olmuştur” dedi.
Şairin, Kurtuluş Savaşı sırasında bilgisini, heyecanını, umudunu milletiyle paylaşmasının, diriliş hareketinin başlamasına, milli mücadele ruhunun alevlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Ersoy'un en büyük cesaret ve fedakarlıklarla dolu eşsiz bir mücadelenin şairi olduğunu söyledi.
Erdoğan, Mehmet Akif'in Gazi Mustafa Kemal
Atatürk ile beraber yürüttükleri kurtuluş mücadelesinden sonra millete bir İstiklal Marşı gerektiğini, açılan yarışmayı Ersoy'un kazandığını hatırlattı.
Erdoğan, “O, birliğin, vahdetin, yıkılmaz bir inancın şairidir. Onun için biz batıya bakarken, insana bakarken işte bu anlayışla bakıyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, milletin ortak kimliğini terk ederek, özünü inkar ederek ayakta duramayacağını, yeniden istiklaline kavuşamayacağını gören Mehmet Akif'in, hem yazdıkları, hem nutukları, hem de eylemleriyle milletin gönlünde ebediyete kadar milli kahraman olarak kalmaya devam edeceğini söyledi.
Bugün hangi görüşe ve kimliğe mensup olursa olsun milletin her ferdinin Ersoy ile ortak bir paydada buluşabildiğini belirten Erdoğan, “Çünkü O bu toprağın bütün değerlerine sahip çıkmış, bu millete eşsiz bir İstiklal Marşı armağan etmiştir” dedi.
Bugün yaşanan zihin bulanıklığını bertaraf etmek için İstiklal Marşı'nın bütün kıtalarının tekrar tekrar okunması ve okutulması gereğine işaret eden Erdoğan, “Çünkü İstiklal Marşı yeniden millet oluşumuzun en özlü vesikasıdır. Bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz milli birlik ve beraberliğimizi en veciz biçimde ifade eden bir mutabakat belgesidir” şeklinde konuştu.
Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nı millete armağan ettiğini kaydeden Erdoğan, bu armağanı sonsuza kadar muhafaza edeceklerini bildirdi. İstiklal Marşı'nın altında büyük şairin yanı sıra bütün milletinin imzası bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Ersoy'un milletin gönlündeki yeri şehitlerle beraber olduğu için şairin kabrinin Edirne Kapı Şehitliğinde bulunduğunu hatırlattı.
Erdoğan, büyük şairin şiirlerinden alıntılar yaptığı konuşmasının sonunda Ersoy'un “Nevruz'a” adlı şiirini okudu.
Toplantıda, TBMM Grup Başkan Vekili Nevzat Pakdil ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ile AK Parti Gençlik Kolları üyesi gençler Mehmet Akif'in şiirlerinden örnekler, AK Parti Adana Milletvekili Recep Garip ise şair için yazdığı “Rüzgar” adlı şiirini okudu.