Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan'ı, Esenboğa Hava Limanı'nda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve diğer yetkililer uğurladı.
Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Lübnan'a gitti.
Başbakan Erdoğan, hareketinden önce açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bulunduğu bölgenin istikrarlı ve müreffeh bir coğrafyaya dönüştürülmesinin, Türkiye'nin samimi arzusu ve hedefi olduğunu belirterek, “Bu amaçla, bölgemizdeki sorunların diyalog ve uzlaşıyla çözümü yolunda gayret göstermeye devam edeceğiz” dedi.
Erdoğan, Lübnan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Lübnan Meclis Başkanı'nın daveti üzerine cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı meclis oturumuna katılmak üzere beraberindeki heyetle bu ülkeye gittiğini söyledi.
Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçiminin, siyasi istikrarı tehdit eden ciddi bir krize dönüştüğünü vurgulayan Erdoğan, “Tarafların bir çözüme ulaşamaması sebebiyle son olarak ülkenin iç bütünlüğünü bozacak bir çatışma ortamına kadar gelinmişti. Biz, Türkiye olarak başından itibaren Lübnan'ın siyasi istikrar ve bütünlüğü bozulmadan soruna çözüm üretilebilmesi için taraflar nezdinde girişimlerde bulunduk. Gerek iç aktörler gerekse etki sahibi bölge ülkeleri nezdinde diyalog ve uzlaşmayı kolaylaştırıcı bir rol üstlendik” diye konuştu.
En üst düzeyde bu görüşmeleri zaman zaman özel temsilcisi vasıtasıyla, zaman zaman da telefon diplomasisiyle sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu sebeple de seçimlerin nihayet gerçekleşme aşamasına geldiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bildiğiniz gibi, Arap Ligi'nin himayesinde, Katar Başbakanı'nın başkanlığında Doha'da bir araya gelen taraflar, siyasi krizi sona erdirecek mutabakata ulaşmış, Lübnan Cumhurbaşkanı'nın seçilmesi üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Mutabakatın, Lübnan halkı ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Lübnan halkının acılarına son vererek, hak ettiği huzur ortamına kavuşmasına yardımcı olacağını ümit ediyoruz. Arzumuz odur ki, kriz ve çatışma ortamını kalıcı olarak sona erdirecek ilk adım olur. Bölgemizin istikrarlı ve müreffeh bir coğrafyaya dönüştürülmesi Türkiye'nin samimi arzusu ve hedefidir. Bu amaçla, bölgemizdeki sorunların diyalog ve uzlaşıyla çözümü yolunda gayret göstermeye devam edeceğiz.”
Lübnan'ın bunun en sıcak örneği olduğunu vurgulayan Erdoğan, 2006 yılı sonbaharında Lübnan'da baş gösteren krizin aşılmasına yönelik olarak aktif biçimde çabayı sürdürdüklerini belirtti.
Lübnan Başbakanı Sinyora ve diğer Lübnanlı yetkililerle yoğun temasta bulunduklarını kaydeden Erdoğan, ayrıca Suriye ile diğer bölge ülkeleriyle gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkede istikrarın tesisi için ne gibi yapıcı katkılarda bulunulabileceği konusunun araştırıldığını söyledi.
“Bu çabalarımızın Lübnan'daki tarafların görüş ayrılıklarının giderilmesine katkıda bulunduğuna inanıyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin, Lübnan'da barış, huzur ve istikrar ortamının sağlanmasına yönelik katkıları yalnızca siyasi alandaki çabalarla sınırlı kalmamıştır. Bildiğiniz gibi BM gücünde askeri gücümüz var. Yine ülkenin yeniden imarına katkıda bulunmak amacıyla okul hastane, sağlık klinikleri inşaat çalışmalarımız da devam ediyor. Türkiye, önümüzdeki dönemde de Lübnan'a desteğini sürdürecektir.”
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Yargıtay Başkanlar Kurulunun bildirisinin ardından “uzlaşma çağrılarını” hatırlatarak, “Önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım görebilecek miyiz?” sorusuna, “Yaşanmamış süreci benim değerlendirmem zaten doğru olmaz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız, öyle zannediyorum ki aklı selimin gereği neyse o istikamette herhalde bir adım atacaktır” yanıtını verdi.