Güncelleme Tarihi:
Dört aydır ensesinde boza pişiriyorum “Bu haberi ilk ben yazacağım” diye. Sonunda ısrar ve şantajlarımdan bezdi, “Başkanla bizzat görüşeyim ondan sonra tamam” diye söz verdi. Bu kadar beklemenin gazetem açısından bonusu ise Obama ile çekilmiş fiyakalı fotoğrafları oldu. Söyleşide ise İlkem, Obama ile baş başa görüşmesinin içeriği konusunda ser verip sır vermedi. Kampanya yasaklarıymış! Sohbet sırasında üzerinde olan kolları kıvrılmış beyaz gömlek ve mavi kravatlı Obama klonu kreasyonu da kampanya kuralı mı acaba diye düşünmedim değil. Sordum elbet ama o da devlet sırrıymış, gülümsemekle yetindi!
GEÇEN SEÇİM MCCAIN’CİYDİM
Neden Demokratlar?
- Geçen seçimde Obama taraftarı değildim. Senatör McCain Türkiye’yi çok iyi bildiği için ona bir sempati duyuyordum. Obama’nın başkanlığı aldıktan sonra izlediği çizgi ve yapmak istedikleri beni çok etkiledi. Irak ve Afganistan süreçlerini takdirle takip ettim. TABA Başkanlığım nedeniyle de gelen giden heyetler ile çok yakın dostluklar kurdum. Obama ile çalışan birçok bürokrat ile dost oldum. Obama’nın bir bürokratı Juan Verde bu yıl görevinden istifa edip 2012 seçim kampanyasının yurtdışı ayağından sorumlu oldu. Bana da Obama Kampanyası’nın yurtdışı ayağının Türkiye Başkanlığı’nı teklif etti. Birçok büyüğümle istişare ettim. Hatta Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile bir sohbetimizde böyle bir niyetim olduğunu ona da açtım. O da bu görev konusunda beni cesaretlendirdi.
Seçim Türkiye’de olsa kesin Obama kazanır diyorsunuz yani?
- Kesinlikle! Obama seçildiğinde kurbanlar kesilmişti (gülüyor)… Adı Hüseyin olan bir Başkan seçildi diye. İşin mizahi bir yana. Yani Türk halkı Cumhuriyetçi ya da Demokrat diye bakmıyor, tamamen kişi odaklı. Obama’ya odaklanmış durumdalar.
Obama’nın Müslüman olduğuna yönelik tartışmalar Türkleri etkiliyor olabilir mi?
- Yüzük hikâyesinin asparagas olduğunu düşünüyorum. Başkan Obama’nın Müslüman olup olmadığıyla ilgilenmiyorum ama Mülsümanlığımı anladığını düşünüyorum. Bu benim için önemli bir kriter. Tabii ön isminin Hüseyin olması Türkiye için de bir avantaj ama ABD’de seçim kampanyasında karşı taraf negatif olarak kullanıyor bunu.
BAĞIŞ İÇİN ÜST LİMİT 3700 DOLAR
Obama Kampanyası’nın Türkiye Başkanı ne yapar?
- ABD’de siyaset bağışlarla dönüyor. Ama yasalara göre zaten Amerikan vatandaşı olmayan kimse kampanyaya bağış yapamıyor. Biz direkt para da toplamıyoruz, bu yasal da değil. Bizim yaptığımız Obama’nın politikalarını anlatmak. Kampanyanın ABD’de banka hesap numaraları var. Aklına yatan doğrudan oraya gönderiyor. Beş dolar bile bir katkıdır. Zaten bir üst limit var. Bir kişi en fazla 3 bin 700 dolarlık bağışta bulunabiliyor. Ne kadar para toplandığını bilmem mümkün değil.
Türkiye’de kaç kişiye ulaştığını düşünüyorsun?
- Tabii Türkiye’de kaç Amerikalı yaşıyor tam bilemiyoruz. Bin kişiye ulaşmış olsan bile önemli bir katkıdır. Ama artık birçok özel şirkette Amerikalılar çalışıyor, bu sayı hayli arttı.
İki hafta önce ABD’de Obama ile buluşmanızda neler konuştunuz?
- Detaya girmek kampanya kuralları gereği yasak. Ama kendisinin bu bölgeye çok önem verdiğini söyleyebilirim. Kendi adıma çok heyecanlandım. Başbakan Erdoğan ile Başkan Obama’yı çok benzetiyorum. Başbakanımız da bir ağabey, kavrayıcı, içimizden biri. Obama’da da aynı şeyi gördüm. Ona bir derdini söylersen çare bulabileceğini hissediyorsun.
Obama ABD’nin Türk kamuoyunda hep savaşla, topla tüfekle anılmasından rahatsız değil mi?
- Kesinlikle rahatsız. Bence bu imajı silmek istiyor. İlk seyahatini buraya yaptı, Türkiye ile enerji gibi alanlarda başka ortaklıkların önünü açmaya çalışıyor. Sadece tank, helikopter satan bir ülke değil de başka ticari ilişkileri de olan bir ülke olmak istiyor. Tabii ki siyasi anlamda bir müttefik ama aynı zamanda bir ticari ortak anılmak istiyor. Kendi iktidarı döneminde de bunu gösterdi.
Türkiye’nin kişi başına düşen 25 bin dolarlık 2023 hedefini gerçekçi buluyor mu?
- Evet elbette Türkiye’nin giderek güçleneceğine inanıyor. Dünyada böyle bir ekonomik kriz yaşanırken böyle güçlü bir model ortak ABD’nin de çok faydasına. Başkan Obama bunu görüyor.
İLK YERLİ GÜNEŞ TARLASINI ÜRETTİ
36 yaşındaki İlkem Şahin, University of Houston’da finansman ve ekonomi okudu, üzerine de University of St. Thomas’ta finansman dalında yüksel lisans yaptı. ABD’de 10 yıllık iş deneyiminin ardından Türkiye’ye dönüp aile şirketlerinde yönetime girdi. Halen İş Group bünyesinde yer alan bir bilişim teknolojisi şirketinin yöneticiliğini sürdürüyor. Sahibi olduğu Inosol Enerji firması TÜBİTAK ile ortak bir proje çerçevesinde Türkiye’nin ilk yerli güneş tarlasının tasarımını ve üretimini yaptı. Şahin TÜSİAD, TABA (Türk - Amerikan İşadamları Derneği), DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) ve Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Etüdleri Merkezi (CSIS) üyesi.