Güncelleme Tarihi:
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bazı AK Partili milletvekilleri, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Süryani Kadim Kilisesi Patrik Vekili Yusuf Sağ, Ermeni Patrikhanesi temsilcisi Başpiskopos Aram Ateşyan, Süryani Ortodoks Kilisesi Metropoliti Yusuf Çetin, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, iş adamları Cem Hakko ve İshak Alaton'un da katıldığı yemekte konuşan Erdoğan, Türkiye'nin şu anda bir geçişi yaşadığını söyledi. "Bu geçiş esnasında tabii ki ülkemizin de vatandaşlarımızın da soydaşlarla ilgili konularda çektiğimiz sıkıntılar var" diyen Erdoğan, bunların zaman zaman önlerine getirildiğini ancak bütün bunlara rağmen asli görevlerinin hak ve hukuku gözetmek olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Şu anda biliyorsunuz bir demokratik açılımın mücadelesini veriyoruz, kavgasını veriyoruz. Eğer birilerinin ağzına bakacak olsak, bu adımı atmamız mümkün değil. Ancak biz bunun kararını verdik ve bunu da milletçe, tüm sivil toplum örgütlerimizle beraber, tüm partilerimizle beraber tüm bu ülkede bu konuda konuşacak kim varsa akademisyenlerimiz, gazetecilerimiz, gerek görsel gerek yazılı nerede olursa olsun hepsi ile beraber çözmek istiyoruz ki bu sorunu aşalım. Bu sorunu aşmaya mecburuz. Çünkü bizim birliğe beraberliğe ihtiyacımız var. 71,5 milyon vatan evladının birbiri ile saygı içerisinde, sevgi içerisinde kucaklaşması artık bizim olmazsa olmazımız" diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu tabii büyük bir haksızlık. Bu tabii ister istemez tahrik ediyordu olumsuz istikamette... İşte bunu gidermenin gayreti içerisinde olduk. Hala da şu anda bir gerçeği gören var, görmeyen var. O da şu, Güneydoğu, Doğu bütün buralarda sadece sorunlar psikolojik değil, sosyolojik değil, buralarda askeri, siyasi, diplomatik sorunlarımız var, ekonomik sorunlarımız var."
ETNİK VE DİNSEL MİLLİYETÇİLİK KARŞITLIĞI
Başbakan Erdoğan, etnik milliyetçiliğe da karşı olduklarını, bu ülkede Türkü, Kürtü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü ve Abhazının hiçbir zaman hiçbir ayrıma tabi olmaması gerektiğini söyledi. Erdoğan, dinsel milliyetçiliğe de karşı olduklarını kaydederek, Türkiye'de hangi dinin, hangi mezhebin mensubu olursa olsun herkese aynı mesafede bulunduklarını ifade etti. Çünkü Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu kaydeden Erdoğan, "Uygulamada eksikler yok mu? Var. İşte bunları da yine hep beraber verilecek bu mücadele ile aşacağız ve inanıyorum ki bu demokratik açılım birçok şeyi ülkemizde değiştirecek. Ama el ele verirsek, omuz omuza verirsek... Acemlerin bir sözü var, 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar.' Biz de oturup, konuşup, dağılanlardan olmamalıyız. Buradan bir netice çıkmalı. Bunları başarmamız, netice almamız gerekiyor ve inanıyorum ki bunun neticesinde hakikaten halkımız büyük bir mutluluğu yakalayacak ve Türkiye bir sıçramayı yakalayacaktır. Türkiye'nin bu gücü var. İnanın büyük bir potansiyele ve büyük bir güce sahibiz. Bizim petrolümüz yok, ama çok büyük kaynaklarımız var. Yeter ki şu enerjimizi biz içeride değil, dışarıya harcayalım. Göreceksiniz çok farklı bir patlamayı yapacağız" dedi.
RAPOR VERİLDİ
Türkiye'nin en önemli meselelerinden biriyle ilgili olarak kapsamlı bir rapor hazırlandığını avukat Kezban Hatemi'den öğrendiğini ve bundan mutluluk duyduğunu dile getiren Erdoğan, raporun kendilerine teslim edileceği anı beklediğini kaydetti. Erdoğan, "Siyasi hayatım boyunca ülkemin neresinde olursa olsun, neresinde yaşarsa yaşasın, hangi etnik unsura mensup olursa olsun herkese yaklaşım tarzım hep aynı mesafede olmuştur" dedi. Ülke insanının meselelerine karşı bu zamana kadar duyarlılık gösterdiklerini ve bunOdan sonra da göstereceklerini söyleyen Erdoğan, "Ne Kürt ne Alevi ne azınlık kardeşlerimin sorunları hiçbir zaman birbirine üstün veya az değildir. Hepsine yaklaşım tarzımız aynıdır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, yemeğin ardından Rum Yetimhanesi, Aya Yorgi Kilisesi ve Hamidiye Camisi'ni de gezdi.
ORAL ÇALIŞLAR TOPLANTISI SONRASI SORULARI YANITLADI
Büyükada'da Adalar İdari Yerel Yönetimi ve sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen ve Başbakan Erdoğan'nın ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakerici Egemen Bağış ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katıldığı toplantı sonrası toplantıda bulunan Gazeteci Oral Çalışlar, bir açıklama yaptı. Çalışlar, "Hazırlıklarla ilgili geçmişte yaşanmış acı tecrübeleri de hatırlattık. Vakıflar yasası ve bu tür konulardaki problemleri anlatan konuşmalar yapıldı kendisine" diyerek başbakana aktarılan konuları belirtti. Çalışlar, Başbakan Erdoğan'nın bunları düzelteceği ve Türkiye'nin demokratik sürecini hızla sürdüreceği ifadesini kullandığını belirtti. Gazetecilerin " samimi bir konuşma mıydı " sorusuna da cevap veren Çalışlar, "Aslolan süreç. Yeni bir dönemin başladığı muhakkak. Öyle olduğu için başbakan geniş bir kadroyla buraya geldi " diye konuştu. Çalışlar ayrıca başbakanın "Bütün bu bakanlarımı da bu işin önemine dikkat çekmek için davet ettim" dediğini söyledi.
BAŞBAKAN'A ADALARIN SORUNLARINI BELİRTEN RAPOR SUNULDU
Başbakana bir rapor sunulup sunulmadığı yönündeki bir soruya ise Çalışlar, "Adanın sivil toplum kuruluşlları başbakan gelmeden önce bir toplantı yaptılar ve adalarda ki ihtiyaçları dile getirmeye karar verdiler. O, onunla ilgili hazırlanmış bir rapor" diye konuştu. Raporun içeriğinde azınlıklarla ilgili maddeler var mı sorusuna ise Çalışlar, "O kadar çok politik şeyler yok. Ama adanın yapısı ve gayri müslümlerin yaşadığı alan olması nedeniyle bu noktaya dikkat çeken ifadeler de var. Yani sonuçta kanun ve para desteği diye özetleyebileceğimiz şeyler var" diye konuştu.