Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı konusunda CHP ile uzlaşmak zorunda olmadıklarını, CHP'nin de TBMM Genel Kurulu'nu terk etmesi halinde seçimin yapılacağını belirtti. Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu'nda NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün iç ve dış gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
MİT Müsteşarı Emre Taner'in kuruluş yıl dönümündeki açıklamalarıyla ilgili olarak, MİT'in ülkenin en önemli ve üzerinde spekülasyonların yapılmaması gereken kuruluşu olduğunu ifade etti. MİT'in ulusal devlet konusunda bir tespit yaptığını ve bakış getirdiğini ifade eden Erdoğan, “Bu konuları konuşmaktan kaçınmanın hiçbir anlamı yok. Bu konularda artık rahat olmalıyız. Kaldı ki Müsteşarımızın ifadesi Türk ulusu veya Türkiye Cumhuriyeti için değil, bütün uluslar için yaptığı tespittir” diye konuştu.
Eleştirilerin MİT'i yıpratacağını anlatan Erdoğan, “Maalesef muhalefet bu hassasiyeti göstermemiştir. Yanlış tavır içinde oldukları için onları kınıyorum” dedi.
ABD'NİN IRAK POLİTİKASI
Başbakan Erdoğan, ABD'nin yeni Irak politikasıyla ilgili olarak, “Biz artık Irak'ta özellikle bizi rahatsız eden yanları itibariyle soyuttan somuta geçilmesini istiyoruz. Aksi takdirde bunun bir oyalama olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Bu konuların ABD yönetimine en üst düzeyde bire bir iletildiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin de özel temsilci atamasına kadar önemli adımlar attığını söyledi. Erdoğan, ABD'nin talepleri karşısında politikasını görmek istediklerini belirterek, “Bizim de taktiğimiz, stratejimiz var” dedi.
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun, periyodik toplantılarla, atılması gereken adımları belirlediğini dile getiren Erdoğan, “Bu konular konuşulmaz, yapılır” şeklinde konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Edip Başer ile aralarında herhangi olumsuz bir durum olmadığını, sık sık görüştüklerini ve görüşmeye devam edeceklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “Bundan sonraki süreçte yine dayanışma içinde el ele omuz omuza ülkemiz için, vatanımız için ne yapmamız gerekiyor, teröre karşı mücadelemizi çok daha sağlıklı bir noktaya nasıl getirebiliriz hep beraber el ele vererek, yapacağız” dedi. Başbakan Erdoğan, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad'ın “Kerkük'ün Irak'ın iç işi olduğuna” ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“Bu açıklamalar gerçekten Halilzad'ın açıklamasıyla, o zaman adama sormazlar mı Amerika'nın on binlerce kilometre uzaklıktan Irak'a gelmesi ya da koalisyon güçlerinin onlar beraber orada bulunması Irak'ın içişlerine müdahale değil midir? Benim yanı başımda sınırdaşım olan yerde ben her gün istim üzerinde duracağım, ben bununla ilgili görüş beyan etmeyeceğim, -ki bizim tarihe kayıt düşmüş olan ilişkilerimiz var. Bizim orada soydaşlarımız var. Akrabalık bağı olan vatandaşlarım var- onlarla ilgili konuşmayacağım... Ben o zaman merak ediyorum, Halilzad Irak vatandaşı mı? Kim adına konuşuyor. Türkiye olarak, 300-350 kilometre sınırım olacak, tarihi bağlarım olacak, orayla ilgili olarak hiçbir düşünce ifade etmeyeceğiz. Yok böyle bir şey. Kaldı ki bu, Irak'ın içişlerine karışmak değil, Irak'ın geleceğiyle ilgili endişelerimizi ortaya koymaktır. İçişlerine karışanlar başkadır. Biz şu anda içişlerine karışır durumda değiliz. Biz sadece Kuzey Irak'ta konuşlanmış olan terör örgütünün bize verdiği rahatsızlığı gündeme getirerek, bunun boyutlarının ta Kerkük'e kadar ulaştığını hatırlatıyoruz. Şu anda Kerkük'te demografik yapı değişikliği var. Bu yarın Türkmenleri, Arapları, Şii Irak vatandaşını, hepsini rahatsız edecektir. Gelecek çok daha büyük tehlikelere gebe. Bunun uyarısını yapıyoruz.”
Erdoğan, Kerkük'te demografik yapının bozulmasının ardından yapılacak referandumun, uluslararası camia tarafından kabul edilemeyeceğini vurguladı ve ertelenmesi gerektiğini kaydetti.
SADDAM HÜSEYİN'İN İDAM EDİLMESİ
Irak'ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in idamının infazının, şekil ve zaman açısından çok yanlış ve çirkin olduğunu belirten Erdoğan, “Kurban Bayramının birinci günü bu uygulamanın yapılması tahrikten başka bir şey değil” dedi.
Erdoğan, infazın zamanının mezhepler arası çatışmayı tetikleyici nitelikte olduğunu, kin ve nefrete zemin hazırlandığını ifade etti. ABD'den terör örgütü PKK'ya karşı somut adım atmasını bekleyip beklemediği sorusunu Erdoğan, “Özel temsilcilerin ataması bu nedenle yapıldı” diye yanıtladı.
Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ve Washington yönetiminin konuya titizlikle yaklaştığını, kendilerinin de hassasiyetle izlediğini belirterek, ”Netice almamız şart” dedi. Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye bir terör ülkesi olmaktan kesinlikle çıkacaktır. Biz bu kararlılığın içerisindeyiz. Tüm kurum ve kuruluşlarımızla işin üzerine gidiyoruz ve neticeyi de inşallah alacağız” diye konuştu.
KKTC'DE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Erdoğan, KKTC'de Lokmacı'daki üst geçidin kaldırılması ve buna yönelik eleştirilerin de haksız olduğunu söyledi.
Lokmacı'da üst geçidin yapıldığı yerde her iki tarafta da duvar olduğunu belirten Erdoğan, üst geçidin tamamen KKTC topraklarında yer aldığına işaret etti. Erdoğan, “Bunu kaldırmanızın, kaldırmamanızın kazandıracağı kaybettireceği herhangi bir şey söz konusu değil” dedi.
Erdoğan, o noktada polis ve gümrük noktalarının bulunduğunu anlatarak, geçişlerin diğer kapılardaki gibi olacağını söyledi. Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın attığı adımla, köşeye sıkıştırarak, ön aldığını ve Kıbrıs müzakerelerinde Türk tarafının bir koza daha sahip olduğunu belirtti.
Erdoğan, Akgün'ün, “2004 referandumu bile Rum tarafını yumuşatamadı” demesi üzerine, “Bu bize bir şey kaybettirmiyor ki. Bunu sanki Rumlara verilmiş bir şey gibi gösteriyorlar. Kendimizi içerden vurmayalım” diye konuştu.
“BANA TUZAK HAZIRLIYORLAR”
Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ifade özgürlüğünü düzenleyen 301. maddesinin değişebileceğini, ancak sivil toplum kuruluşlarının görüş birliğine varamadığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylık tartışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan, 'Ben Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyorum' diye bir şey söyledi mi? Hayır” dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal'ın çok öncelerden beri kendisine karşı tuzak hazırladığını savunan Erdoğan, “Tayyip Erdoğan, böyle bir tuzağın içine düşmez” diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti Grubunun Nisan ayına kadar adayını açıklamayacağını yineleyerek, “Bunların çılgınlığı buradan geliyor” dedi. Başbakan Erdoğan, CHP'nin isterse kendi adayını açıklayabileceğini ve o çerçevede çalışma yapabileceğini söyledi. Erdoğan, “Ben kalkıp da Meclis'in iradesine ipotek koyma gayreti içerisine giremem. Ama Sayın Baykal'ın da Meclis'in iradesine ipotek koyma garantisi kendi elinde değil. Böyle bir gayretin içine girmesin, girmemelidir” diye konuştu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarının en başta mevcut Cumhurbaşkanına saygısızlık olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağının Anayasa'da net olarak belli olduğunu anlatan Erdoğan, bu çerçevede seçimin yapılacağını ifade etti. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından da erken seçimin kampanya dönemi düşünüldüğünde gerekli olmadığını söyledi ve seçimin ilk kez zamanında yapılacağını yineledi.
Cumhurbaşkanı'nın mevcut parlamento içinden seçileceğini dile getiren Erdoğan, uzlaşmaya yönelik adım çakmaması halinde ne olacağına ilişkin soruyu, ”Uzlaşmayı CHP ile aramak zorunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına bu denli çirkin yaklaşımlar gösteren bir siyasi parti lideriyle siz nasıl uzlaşacaksınız? Söylemedik ne bıraktı ki?” diye yanıtladı.
Erdoğan, uzlaşma arayan kişinin hakaret kültüründen kurtulması gerektiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, “Ben o seviyeye düşmeyeceğim. Biliyorum ki bu bir tahriktir, tuzaktır. Bu tuzağın içinde olmayacağım. Çünkü biz Türk milletinin iktidarı olarak iş başına geldik” diye konuştu.
“AK PARTİ CUMHURBAŞKANINI KENDİ SEÇERSE?”
Erdoğan, CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM Genel Kurulu'nu terk etmesi ve AK Parti'nin Cumhurbaşkanını kendisinin seçmesi halinde bunun tartışma konusu olup olmayacağı sorusu üzerine, TBMM Genel Kurulunun parti gruplarına göre değil, milletvekili sayısına göre toplandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağının Anayasa'da yer aldığını tekrarlayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bunu kalkıp da değiştirmeye Sayın Baykal'ın gücü yetmez. Önce Anayasa'ya inanmak gerekir. Gelmeyebilirsin. Ama millet size dedi ki, 'Ben seni parlamentoya milletvekili olarak gönderiyorum. Git mücadeleni orada ver. Kaç da gel veya orayı terket' demedi. Ayrılır ayrılır, kendi iradeleridir. Orada milletvekilleri olarak kimler varsa, Meclisi yönetenler oradaki gerekli sayıyı arar. Yeter sayı varsa
seçim yapılır.”
Erdoğan, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemesinde, teşkilat ve halk bazında yapılacak yoklamaların dikkate alınacağını bildirdi.
Başkanlık sisteminin Anayasal değişiklik gerektirdiğini ifade eden Erdoğan, bunun tartışılageldiğini ve Başkanlık sisteminin bir seçenek olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Cumhurbaşkanı kim olacaksa şimdiden ülkemiz için milletimiz için hayırlı olsun demeyi arzu ederim” dedi.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun Baykal'a yönelik sözlerinin, CHP Genel Başkanı'nın sözleri üzerine tüm kadınlar adına yapıldığını ifade eden Erdoğan, Çubukçu'yu uyarıp uyarmadığı sorusunu, “Polemiği Sayın Baykal başlattı. Ben, Nimet Hanım'a sadece teşekkür ederim” diye konuştu.
Erdoğan, başka bir soru üzerine elektrik dağıtım ihalelerinin iptal edilmediğini, ertelendiğini tekrarlayarak, altyapı sorunlarının giderildikten sonra elektrik üretim ve dağıtım işini birlikte özelleştirmek istediklerini söyledi.
BAHÇELİ'YE YANIT
Erdoğan, iktidarda bulundukları sürece muhalefetin hakaretlerine maruz kaldığını yineleyerek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, “Sayın Bahçeli'nin 3,5 yılının nelerle dolu olduğunu gördük” dedi.
Erdoğan, “Sayın Bahçeli slogan diline sahiptir. Herhangi derinliği olan birisi değildir. Derinliği olsaydı iktidarı bırakıp kaçmazdı” diye konuştu.
Bahçeli'nin, AB'nin reddi ve terörist başı Öcalan ile ilgili akıl verdiğini anlatan Erdoğan, “Öcalan ile ilgili karar belliydi. O kararı uygulamayıp, İnsan Hakları Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Şu andaki tabloya geldik” dedi.
AK PARTİNİN ANKETİ
Erdoğan, yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarına göre kararsızlar hariç AK Parti'nin oy oranının yüzde 30, CHP'nin de yüzde 14 dolayında olduğunu açıkladı. Erdoğan, kararsızlar hesaba katılmadığında TBMM'ye yine AK Parti ve CHP'nin girebileceğini söyledi.
DEDELİK VE SAĞLIK DURUMU
Erdoğan, Akgün'ün, “Dede olmak nasıl bir duygu” sorusunu da “İlk haftalarımdayım. Farklı bir duygu. Zenginleşiyorsunuz. Yaşlandığınızı da anlıyorsunuz. Dede hitabına da alışacağız inşallah” diye yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, sağlık durumuyla ilgili olarak, son zamanlarda kilo verdiğini, ancak doktorların dinlenme tavsiyelerine uyamadığını söyledi. Programlarını aksatmadığını anlatan Erdoğan, beslenme konusunda dikkatli davrandığını belirtti.
Erdoğan, önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağını anımsatarak, “Bu seçimlerin hakkını vermek lazım. Bu durumda siyasetçi için dinlenmek mümkün değil” dedi.