Güncelleme Tarihi:
Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu, Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki Vilayetler Evi’nde toplantı. Toplantıya Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da hazır bulundu. Başbakan Erdoğan, Trafik Güvenliği Kurulu’nu her ay düzenli olarak toplayıp, alınan kararların hayata geçirilmesi sürecinin titizlikle takibini sağladıklarını söyledi. Erdoğan, trafik kazalarından kaynaklanan ölüm olaylarını yüzde 50 düşürmek amacıyla gelecek 10 yıllık dönemi kapsayan eylem planını görüşeceklerini ve karara bağlayacaklarını belirtirken, sürücülere ve araçlara yönelik etkin denetleme sistemleri oluşturarak bunları sürekli geliştirdiklerini anlattı. Kurdukları elektronik denetim sistemleriyle trafik denetimlerinde yeni bir dönem başlattıklarını kaydeden Erdoğan, tüm denetimler içinde bugün yüzde 13’lük paya sahip bu sistemleri, özellikle şehirlerarası yollarda giderek yaygınlaştırdıklarını, şehiriçi yollarda belediyelere de elektronik denetim sistemi kurma yetkisini verdiklerini anlattı.
16 MİLYON KAYITLI ARAÇ
Türkiye’de 23 milyonun üzerinde sürücü, 16 milyonun üzerinde de kayıtlı araç bulunduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Ülkemizin gelişmesine, zenginleşmesine paralel olarak sürücü ve araç sayısı yılda ortalama 1 milyon adet artıyor. Gerçekten de ülkemizde araç sahibi olma ve kullanma konusunda giderek yükselen bir eğilim var. Recaizade Mahmut Ekrem’in ’Araba Sevdası’ndan beri arabaların bizim kültürümüzde, edebiyatımızda, şarkılarımızda, yani hayatımızın her alanında daima önemli yeri oldu. Kamyonların, otomobillerin arkalarına, önlerine yazılan yazılar dahi kendi çapında bir külliyat oluşturacak düzeyde. Bununla birlikte karayolu güvenliği konusunda maalesef insan merkezli bir kültür geliştiremediğimizi de ifade etmek durumundayım. Türkiye, sadece demokrasi ve ekonominin kurallarına uyulmamasından kaynaklanan sıkıntılar, krizler yaşamadı. Diğer pek çok alanla birlikte karayolu güvenliği hususunda da en çarpık anlayışın tehdidi altında kaldı. Kurallara uymama alışkanlığı ve altyapıdaki yetersizlikler yüzünden yıllarca ülkemizin yolları adete kan gölüne dönüştü."
BÖLÜNMÜŞ YOL YAPIMINDA TARİHİ REKORLARA İMZA ATTIK
Türkiye’de 1990 yılında sadece 3 milyon 750 bin taşıt bulunduğu halde, bir yılda trafik kazalarında ölenlerin sayısının 6 bin 300’ü geçtiğini, 2000 yılında araç sayısı 8 milyon 300 bine çıkarken, ölü sayısının 5 bin 500’lere gerilediğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, araç sayısının artmasına rağmen ölüm sayısındaki düşüşün sevindirici olduğunu ifade etti. Türkiye’de 2011’de araç sayısının 16 milyona ulaştığını, trafik kazalarındaki ölü sayısının da 3 bin 800’e gerilediğini belirten Erdoğan şöyle dedi:
"Nereden nereye. Elbette araç sayısındaki fevkalade artışa rağmen kazalardaki ölüm sayısını azaltmak kolay olmuyor. Hükümetlerimiz döneminden her alanda olduğu gibi bu konuda da çok önemli çalışmalar yaptık, pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Özellikle bölünmüş yol yapımında tarihi rekorlara imza atarak, ülkemizde ulaşımı fevkalade kolay, süratli ve güvenli hale getirdik."
Hükümete geldiklerinde 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu, ilave 15 bin 126 kilometre yeni yol yaparak 21 bin 227 kilometreye çıkardıklarını da beliten Erdoğan, "Daha önce sadece 6 ilimiz bölünmüş yol ile birbirine bağlı iken, bugün 74 ilimiz bölünmüş yol bağı ile birbirine bağlı. İnşallah önümüzdeki dönemde bütün illerimiz, bütün büyük yerleşim yerlerimiz arasında bölünmüş yol ağını kurmuş olacağız" diye konuştu.
'KAZALAR KONUSUNDA YETERLİ BİLİNÇ YOK'
Başbakan Erdoğan, trafik kazalarının ne büyük bir felaket olduğu konusunda yeterli bilincin oluşmadığını vurguladığı konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Meydana gelen her kazanın bir felaket, ölen her insanımızın ocaklara düşen bir ateş olduğunu herkese anlatmak durumundayız. Eğitim faaliyetleri, bilgilendirme kampanyalarıyla bu felaketi bütün boyutlarıyla kamuoyumuza anlatarak, karayolu güvenliği konusunda yaygın ve derin bir bilinç oluşmasını sağlamak istiyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan bu konuda sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve teker teker tüm bireylerin, üzerlerine düşen sorumluluğu titizlikle yerine getirmesini beklediklerini söyledi.