Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, ABD'ye gidişinden önce Esenboğa havalimanında, basın mensuplarına ziyareti hakkında bilgi verdi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de ABD'ye gittiğini anımsatan Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan, bazı milletvekilleri ve gazetecilerle ABD'ye giderek, onlara katılacağını söyledi.
Ziyaretinin, hafta sonuna kadar süreceğini belirten Erdoğan, ziyaret programını şöyle anlattı: “7-8 Haziran tarihlerinde Washington'da, 9-10 Haziran tarihlerinde New York'ta olacağız. Bu çerçevede Başkan Bush ile 8 Haziran'da bir araya geleceğiz. Daha sonra Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri ve ABD Kongresi'ndeki Türk Dostluk Grubu üyeleri ile temaslarda bulunacağım.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve yine Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz ile ayrı ayrı görüşeceğim. Türk-Amerikan Konseyi'nin yıllık toplantısının 7 Haziran'da yapılacak kapanış toplantısında bir konuşma yapacağım. 9 Haziran günü Dış Politika Derneği tarafından düzenlenecek bir toplantıya katılacağız.
10 Haziran sabahı Anti-Defamation League isimli Musevi kuruluşu tarafından 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin kurtarılmasına katkıda bulunan bazı diplomatlarımızın anısına düzenlenecek ödül törenine katılacağım. Aynı gün Uluslararası Anlayış İş Konseyi kuruluşunun düzenleyeceği öğle yemeğinde; bankacılık, havacılık, iletişim ve enerji alanında faaliyet gösteren işadamları ve üst düzey yöneticileriyle bir araya geleceğim.
Ziyaret sırasında ABD'deki Türk toplumu temsilcileriyle de görüşme fırsatım olacak. Ve ABD'deki bazı basın yayın kuruluşlarıyla bu gidişimizde temaslarımız olacak.”
Ziyaretinde BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile New York'ta, başta Kıbrıs ve Irak konuları olmak üzere bir yemekli çalışma görüşmesine katılacağını anlatan Başbakan Erdoğan, yemekte; uluslararası sorunlar ve BM'yi ilgilendiren meseleleri ele alacaklarını bildirdi.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
Türkiye ile ABD arasında, tarihe ve karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bu stratejik ortaklığın; NATO müttefiki de olan ülkelerin; demokrasi ve kişisel özgürlüklerin geliştirilmesi, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ekonomisi gibi evrensel değerleri paylaştıkları bir zeminde yürüdüğüne işaret etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İkili ilişkilerimiz özellikle son zamanlarda daha da olumlu bir şekilde artarak devam etmektedir. Özellikle savunma ve güvenlik konularının yanı sıra ekonomi ve ticaret, bölgesel işbirliği gibi konularında yakın ilişkiler kurulmuş, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu başta olmak üzere birçok bölgede benzer çıkarlar doğrultusunda politikalar izlenmektedir.
Türkiye, bölgemizde istikrar, refah, huzurun teminatı olan bir ülkedir. Dolayısıyla güven ortamının yerleşmesi için elinden gelen katkıyı yapan ülkemiz bundan sonra bu katkıyı yapmaya devam edecektir. Bu anlamda ABD'ye yapacağımız ziyaret inanıyorum ki çok daha önemli gelişmelerin oluşmasına imkan sağlayacaktır.”
YUŞÇENKO İLE YEMEK
Erdoğan, konuşmasında, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşcenko ve eşi ile birlikte akşam yemeği yediklerini anımsatarak, yemekte iki ülke arasındaki birçok konunun ele alındığını bildirdi. Ukrayna'nın, Türkiye ile iyi ilişkileri olan bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Ukrayna'da özellikle Türk müteahhit ve firmalarının ve işadamlarının çok ciddi yatırımlarının olduğu ve ticaret hacmimizin 3 milyar doları bulduğu malumunuz. Geçen yıl sonu itibariyle Ukrayna'dan 300 bin turist ülkemize gelmiş bulunuyor. Bu şekilde de aramızda ciddi bir ilişki var. Yemekte, enerji, demiryolu ve feribot taşımacılığı konusunda da görüşmelerimiz oldu. İstanbul-Samsun-Odesa arasında neler yapabiliriz bunu değerlendirdik. Ukrayna'nın enerji fazlası bir ülke olması dolayısıyla bu konularda neler yapabiliriz, bunu da görüştük” dedi.
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “BM Genel Sekreteri Annan'dan KKTC'ye yönelik izolasyonun kaldırılmasına yönelik bir talepte bulunacak mısınız” sorusuna, “Zaten Sayın Annan, 24 Nisan'dan sonraki kendi hazırlamış olduğu raporunda, KKTC üzerindeki izolasyonun kaldırılmasını kendisi talep etti. Şüphesiz ki bu yine gündemimizde olacaktır” cevabını verdi.