Güncelleme Tarihi:
Davutoğlu, partisinin Balıkesir Kuvayımilliye Meydanı'nda düzenlenen mitingindeki konuşmasına, Kuvayımilliye kenti Balıkesir'i, 19 Mayıs 1919'da Alaca Mescit'te toplanan 41 Balıkesirliyi, bu toprakların istiklal ve manevi öncülerini, kahramanlık sembolü Seyit Onbaşı'yı selamlayarak başladı.
İzmir işgal edildiğinde, 15-16 Mayıs 1919'da Kuvayımilliye ateşini ortaya koyan ve o ateşi ışık gibi yayan Mutasarrıf Hilmi Efendi ve arkadaşlarını da selamlayan Davutoğlu, bir hoca olarak, 1916-1917'de mezun veremeyen Balıkesir Sultanisinin Çanakkale şehitlerini de selamladığını söyledi.
Milli birliğin sembolü olan Balıkesir'in, milli iradeyi haykırdığını dile getiren Davutoğlu, bu ilin ilçelerinin isimlerini tek tek saydı ve oralarda yaşayanlara da selamlarını iletti.
Davutoğlu, miting programları hazırlanırken, 16 Mayıs'ta, Kuvayımilliye Gününde Balıkesir'de olmak istediğini anlattı.
Meydandakilerin, "Gençlik burada, hocasının yanında" sloganları üzerine Davutoğlu, onlara bir nasihatte bulunacağını kaydetti.
Onların, babaannesinin kendisine hitaben yaptığı duayı getirdiğini ifade eden Davutoğlu, "Gençler, eğer bugün bu makamdaysam bilin ki babaannemin, anneannemin, babamın, anamın ve milletinin duasıyla buradayım. Onun için mübarek Miraç Kandili sonrasında sizlere tavsiyem, tavsiye de değil, gençlere talimatım, buradan dönünce gidin evde yaşlı kim varsa, babaannenizin, dedeniz, anneniz ve babanız varsa ellerinden öpün, benim için de hayır duası isteyin. Biz onların hayır duasıyla ayaktayız" diye konuştu.
Bu sırada kalabalıktan, "Başbakan Ahmet, millet sana emanet" tezahüratının yükselmesi üzerine Davutoğlu, "Sandıklar da size emanet size. Sandıkları inşallah tek tek dolduracak mıyız? Seçimlerde özellikle gençler, yeni seçme hakkı kazanan gençler, her yerde gururla onurla sandıklara yürüyecek miyiz? Sandıklarda Kuvayımilliye partisini AK Parti'yi yeniden iktidar yapacak mıyız?" karşılığını verdi.
"TÜRKİYE SON 100 YIL İÇERİSİNDE ÜÇ KUVAYIMİLLİYE HAREKETİ GÖRDÜ"
Davutoğlu, mitingin gerçekleştirildiği alanın da Kuvayımilliye hareketiyle anıldığını hatırlattı.
Bugünün de Kuvayımilliye Günü olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Şunu söyleyeyim; AK Parti, hareketini eğer bir kavramla anlatacaksa, o Kuvayımilliye'dir, milli güçlerdir, milli birliktir, milli beraberliktir. Türkiye son 100 yıl içerisinde üç Kuvayımilliye hareketi gördü. Bir 16 Mayıs'ta bu aziz kentte başlayan Kuvayımilleyi hareketinin tüm öncülerini selamlıyorum, rahmet okuyorum Mutasarrıf Hilmi Efendi'ye, Müftü Abdullah Efendi'ye, Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Efendi'ye. Hepsine Allah rahmet eylesin. Anadolu, İzmir'in işgal edilmesiyle 'ne yapacağız' diye düşünürken, Balıkesir'den bu yiğit Yörüklerin, Türkmenlerin bu yiğit diyarında bir ses yükseldi; 'İşgal kabul edilemez. Kuvayımilliye şarttır.' İşte Kuvayımilliye burada doğdu, İstiklal Harbi burada başladı, cumhuriyetimiz burada doğdu. O yola çıkan öncülerin emaneti kimin elinde?
Selçuklu'nun, Osmanlı'nın emanetini, mirasını gelecek asırlara götüreceğiz. Önümüzde çok hedef var. İnşallah 2023 var; cumhuriyetimizi temsil ediyor. 2053 var; Fatih'i, Osmanlı'yı temsil ediyor. 2071; Selçuklu'yu, Alparslan'ı temsil ediyor. İşte Balıkesir, Kuvayımilliye demek tarihi bir görmek demektir, Selçuklu, Osmanlı ve cumhuriyeti tek bir tarihi yürüyüş olarak görmektir. Bizim düşüncemizde Osmanlı, cumhuriyetten ayrılamaz, Selçuklu, Osmanlı'dan ama birileri var ki 'Osmanlı'yı, Selçuklu'yu unutalım, cumhuriyeti koruyalım' diyor. Birileri var ki onlar da 'Osmanlı'ya referansta bulunalım, cumhuriyeti ihmal edelim.' Biz diyoruz ki cumhuriyetimizi yüceltecek olan şey Kuvayımilliye ruhudur, cumhuriyetimiz bizim milli irademizi temsil ettikçe yükselecek ve yücelecek."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Şöyle düşündü birileri 'Dört yanlışı yan yana getirirsek, bir doğruyu götürür.' Yani CHP, MHP, HDP, paralel, dört yanlış yan yana gelirse AK Parti doğrusunu götürür. Be ey gafiller, bu üniversite sınavı değil, bu seçim sınavı. Seçimde millet, bir doğruyla dört yanlışı götürür, dört yanlışı” dedi.
Davutoğlu, partisinin Balıkesir Kuvayımilliye Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, ikinci büyük Kuvayımilliye hareketinin Adnan Menderes ile 1950 yılında başladığını belirtti.
Menderes'in, Kuvayımilliye olarak bütün Anadolu'yu harmanladığını, demokrasiyi inşa edebilmek için yiğitçe, mertçe yola çıktığını ifade eden Davutoğlu, Menderes'in devlet ile milleti birbirine düşman kılan tek parti zihniyetine son verdiğini söyledi.
Davutoğlu, “Bu semalarda tekrar Ezan-ı Muhammediye'yi aslına döndürdü. Devletle milleti barıştırdı. Devletle millet barışınca Türkiye'de demokrasiyle birlikte yükseliş başladı. Bütün bu Ege, Balıkesir de dahil Adnan Menderes'e ve demokrasiye sahip çıktı” diye konuştu.
İkinci Kuvayımilliye hareketinin 27 Mayıs darbesiyle durdurulduğunu ifade eden Davutoğlu, “Eğer 27 Mayıs olmasaydı, ondan sonra gelen 12 Mart olmasaydı, 12 Eylül olmasaydı, 28 Şubat olmasaydı şu anda Türkiye'de tam bir gurur abidesi olarak kesintisiz demokrasi olurdu. Ama darbe vurdular. Şehit Başbakanımızı rahmetle anıyoruz. Özellikle bugün anıyoruz” dedi.
Konuşması sırasında, mitingde rahatsızlan bir vatandaşa sağlık ekiplerince müdahale edilmesini isteyen Davutoğlu, “Bu güneşte bizi bekleyip, rahatsızlık geçiren kardeşlerimizden de Allah razı olsun. Allah şifa versin” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, 1950-1960 yılları arasında devlet ve milletin buluşmasının 27 Mayıs'ta durdurulduğunu belirterek, şu görüşleri paylaştı:
“Milli iradeyle işbaşına gelen Adnan Menderes ve iki arkadaşı şehit edildi. Dün bu saatlerde Eskişehir'de Hasan Polatkan'ı andık. Gün bugün muhasebe günüdür. Hiçbir parti 27 Mayıs ile ilişkili, 12 Eylül ile 28 Şubat ile ilişkili olarak darbelere karşı dimdik duramadı. Bugün biz burada demokrasiyi konuşuyorsak, demokrasiden, milli iradeden bahsediyorsak, bu şehit Adnan Menderes sayesindedir. Bugün özellikle bunu zikrediyorum. Bildiğiniz gibi Mısır'da darbeciler seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Mursi'yi idama mahkum ettiler. Biz bu oyunları biliyoruz. Türkiye'de de milli iradeyi mahkum etmek için bu tür darbelerle, vesayetlerle tuzak kurmuşlardı.”
“ÜÇÜNCÜ KUVAYIMİLLİYE HAREKETİ AK PARTİ”
Mısır'da o darbeyi planlayan dış güçlerin, benzer bir darbeyi Türkiye'de de yapmak istediğini aktaran Davutoğlu, “İkinci Kuvayımilliye eğer Adnan Menderes ve Demokrat Parti hareketiyse, üçüncü Kuvayımilliye hareketi AK Parti hareketidir, AK Parti hareketi” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, 2002'de iktidarı devraldıklarında kendi ayakları üzerinde duramadığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“IMF'den borç alarak, günlük hesaplar içinde yürütülebiliyordu. Her an banka faizleri yüzde 7 binlere çıkıyor, birçok banka batıyordu. Esnaflar yazar kasayı yerlere çarpıyordu. 28 Şubat zulmü vardı. Kuvayımilliye hareketi, demokrasiyi, Cumhuriyeti koruma hareketidir. Şimdi 28 Şubat'ın zulümlerine karşı demokrasiyi Türkiye'de yeniden kim inşa etti? Kızlarımızın üniversite kapılarında başörtüsü sebebiyle beklediği, insanların tek tek fişlendiği, inançları sebebiyle birçok insanın zulme uğradığı 28 Şubat'ı kim bitirdi? Kuvayımilliye eğer milletle devleti birleştirmekse, milli güçleri bir araya getirmekse bugün Türkiye'nin her yerinde örgütlenen, her yerinde milli iradeyi temsil eden yegane parti, hangi parti?”
Kuvayımilliye'nin, milli güçlerin birliği hareketi olduğunu anlatan Davutoğlu, “Bugün Türkiye'de Hakkari'den Edirne'ye, Erzurum'dan Balıkesir'e kadar her yerde miting yapan, her yerde bu ülkenin vatandaşlarıyla buluşan tek parti AK Parti'dir” diye konuştu.
"KARŞILARINDA KAYA GİBİ DURAN AK PARTİ VARDI”
Balıkesir'de 40. mitingi gerçekleştirdiklerini bildiren Davutoğlu, “Balıkesir'de Kuvayımilliye Kongresi yapıyoruz. Bu meydan Kuvayımilliye Meydanı'dır. Burada tekrar Kuvayımilliye aşkını, ateşini bir meşale gibi yükselteceğiz. Milletime söz verdim, 81 vilayetimize de gideceğiz inşallah. Batıya gelip, Türkiye'nin birliğinden bahsedenler, milliyetçilikten bahsedenler görsünler. Bu bayrağı, al bayrağı ve AK bayrağı Türkiye'nin doğusunda, batısında, kuzeyinde dalgalandırmadan kimse 'milli birlik' diyemez, kimse 'Kuvayımilliye' diyemez. Biz bütün bir milleti, tek bir hedefe kilitledik. Yürüyoruz inşallah” ifadelerini kullandı.
Günlerdir bütün liderlere “Gelin hep beraber Türkiye'nin gelecek vizyonunu konuşalım” çağrısında bulunduklarını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Ama onlar bunları konuşmaktansa milletin gözü önünde yalanlar söylüyorlar. İftiralar ortaya atıyorlar. Birbirlerine paslaşarak AK Parti'yi durdurmaya çalışıyorlar. 2013'te Türkiye'de ekonomi Kuvayımilliye hareketi zirveye ulaşmışken, yani 14 Mayıs 2013'te IMF'ye borcumuzu ödedik. Dünyanın en büyük üçüncü havalimanını yapmak için yola çıktık. Dünyanın en gelişmiş projelerini devreye soktuk. Üçüncü köprü için proje aşamasından yapım aşamasına geçtik. Mayıs 2013'te bir baktık, Gezi provokasyonlarıyla ülkeyi şiddete, talana, kana bulamaya kalktılar ama başarılı olamadılar.”
Davutoğlu, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat'taki gibi başarılı olamadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Çünkü karşılarında kaya gibi duran AK Parti ve onun Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı vardı. Dimdik durduk. Bizde başarılı olamadılar. Mısır'da Sisi ile darbe yaptılar. Aynı yolun yolcularıydılar. Türkiye'yi, Orta Doğu'yu tekrar diktaya, tekrar otoriter yönetimlere devredebilmek için, dolaylı olarak yönetebilmek için AK Parti'yi durdurmaya çalıştılar. Kuvayımilliye için yola çıkmış, o Alaca Mescit'teki 41 yiğidi durdurabildiler mi? Onlar Kuvayımilliye'yi İstiklal Savaşı ile taçlandırdılar mı? Peki o Balıkesirli 41 yiğidin yolcusu olan AK Parti'yi durdurabilir mi? Biz Kuvayımilliye demişiz, yola çıkmışız. Bize engel olabilirler mi?
Bakın neler yaptılar. 2002'de kurucu Genel Başkanımızı siyasi yasaklı yaptılar. Düşündüler ki 'Başsız kalınca AK Parti sendeler', engelleyebildiler mi bizi? 2004'te çıktılar 'Genç subaylar rahatsız' diye başlıklar attılar. Durdurabildiler mi? 27 Nisan 2007'de e-muhtıra verdiler. Bizi engelleyebildiler mi? Verdikleri e-muhtırayı aynen adreslerine iade ettik. 2008'de partimizi kapatmaya kalktılar. Durdurabildiler mi? Gezi ile milleti sokağa dökmeye çalıştılar. Tencere, tava çaldılar. Bir sesleri çıkabildi mi? Sonra, bütün bunlar başarısız olunca, paralel çeteyi devre soktular, 17-25 Aralık. Allah aşkına bir an bile bizi sendeletebildiler mi?”
“ONA HESAP SORMAK SİZİN HAKKINIZDIR”
Davutoğlu, “Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin” sloganı üzerine, “Dinleyecekler, hepsi dinleyecek ve hesaplarını verecekler. KPSS'de milletin evlatlarının haklarını, hukuklarını yemelerinin hesabını verecekler” dedi.
Bütün bu planları, tuzakları bozarak bugüne geldiklerini anlatan Davutoğlu, şimdi 7 Haziran'a yürüdüklerini ifade etti.
"Baktılar ki bizi durduramadılar. Bir takım oyunlar içine girdiler" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Öğrencilerimiz bilirler, üniversite sınavında bir kural var değil mi, 'Dört yanlış, bir doğruyu götürüyor.' Şöyle düşündü birileri 'Dört tane yanlışı yan yana getirirsek, bir tane doğruyu götürür.' Yani CHP, MHP, HDP, paralel, dört yanlış yan yana gelirse AK Parti doğrusunu götürür. Be ey gafiller, bu üniversite sınavı değil. Bu seçim sınavı. Seçimde millet, bir doğruyla, dört yanlışı götürür, dört yanlışı. Bir doğru, hangi doğru? Kuvayımilliye doğrusu, AK Parti. Yani devlete, millete güç katan, milleti birleştiren Kuvayımilliye partisi AK Parti. Diğer dört yanlış hangisi? Milletin inancıyla kültürüyle savaş halindeki tek parti zihniyetinin devamı olan CHP. 2002'de kimse onlara 'git' demediği halde elindeki koltuğu, makamı bırakıp milletin verdiği emaneti terk edip giden, şimdi de milliyetçilik taslayan MHP. Miraç gecesiydi dün, Miracın ne demek olduğunu bilmeyip, Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için ne anlama geldiğini bilmeyen ve 'Kudüs, Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyen Demirtaş ve HDP."
Vatandaşların yuhalaması üzerine Davutoğlu, "Ben genelde liderleri yuhalatmıyorum ama şunu da söyleyeyim, eğer birisi Mescid-i Aksa'nın Müslümanların kutsal mekanı olduğundan bihaberse, ona hesap sormak sizin hakkınızdır" diye konuştu.
Dördüncü yanlışın "paralel yapılanma" olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bir bakıyorsunuz Diyarbakır'da HDP ile konuşuyor. Bir bakıyorsunuz Kılıçdaroğlu, CHP ile paslaşıyor, bir bakıyorsunuz onların çatı adayı üzerinden MHP etkili" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, alandakilere "Dörtlü çetenin Türkiye'nin kaderini değiştirmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir şekilde bu dörtlü çetenin tuzaklarına düşmeyeceğiz. Bu tuzakları bozmaya var mısınız?" diye seslendi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Niye Mısır'da büyükelçimiz yok biliniyor. Çünkü Mısır'da seçilmiş cumhurbaşkanını idama mahkum etmiş bir rejim var. Problemimiz Mısır halkıyla değilki Mısır devletiyle dahi değil. Problemimiz darbecilerle" dedi.
Davutoğlu, partisinin Balıkesir mitinginde vatandaşlara seslendi. Türkiye'nin, cumhuriyetin üzerinden 80 yıl geçmesine karşın 2002'de hala Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaç duyduğu silahları dışarıdan hibe olarak aldığını anlatan Davutoğlu, "Para ödeyecek, onların bedelini ödeyecek elimizde imkan yoktu. İnsansız hava aracını İsrail'den alıyorduk. Tankları başka ülkelerden hibe olarak alıyorduk. Başkalarının hibesiyle Kuvayımilliye olur mu? Başkalarına muhtaç olan bir ülke Kuvayımilliye ruhunu yaşatabilir mi" diye konuştu.
AK Parti hükümetleri kurulduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi "Atak" helikopterini yapar hale geldiğini belirten Davutoğlu, Atak helikopterlerinin geçen hafta hizmete girdiğini ve ilk görevinde Bitlis-Muş arasında Başbakanlık helikopterine eşlik ettiğini söyledi.
Davutoğlu, "O kadar büyük gurur duydum ki aklıma Balıkesir'de toplanan Hilmi Efendi, Müftü Abdullah Efendi geldi. Dedim ki eğer onlar Türk semalarında Türk yapımı Atak helikopterlerini görseydi değil Yunan ordularına dünyaya meydan okurlardı" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, vatandaşların "Dik dur eğilme, Balıkesir seninle" tezahüratlarına, "Hiç şüphemiz yok Balıkesir bizimle her zaman bizimle oldu, her zaman bizimle olacak" karşılığını verdi.
Gençlerin yoğun sevgi gösterisi üzerine de Davutoğlu, "Sizlerle buluşmak bir hoca için en büyük şereftir gençler. Türkiye'nin bütün meydanlarında gençlerimizi böyle inançla aşkla şevkle gördükçe 2023'ten emin oluyoruz. Biz 2002 Türkiye'sinden bugünlere getirdik. İnşallah bu gençlerin idare edeceği Türkiye küresel bir güç olacak" diye konuştu.
"DÜNYANIN UMUDU YÜKSELEN TÜRKİYE'NİN MAZLUMLARA KUCAK AÇAN ELİDİR"
Bütün dünyanın umudunun yükselen Türkiye'nin mazlumlara kucak açan eli olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kervan yola çıktı, küresel güç olacak Türkiye'ye var mısınız? Herkesin onuruyla yaşadığı, izzetiyle itibarıyla bütün haklarının korunduğu yeni Türkiye'ye var mısınız? Kendi tankını, kendi uçağını, kendi gemisini, kendi otomobilini, kendi denizaltısını, kendi uzay ajansını kuran büyük Türkiye'ye var mısınız? İnşallah dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girecek yükselen Türkiye'ye var mısınız? Bunun için huzur lazım, bunun için istikrar lazım, bunun için güven lazım, bunun için iddia ve ideal lazım. Bütün bunları harekete geçirmeye var mısınız? İstikrarımızı bozmak için bir takım tuzaklarla 1990'lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hesabı yapanlara şöyle bir demokrasi sillesi vurmaya var mısınız? Onlara buraya gelirlerse Kurtdereli Mehmet Pehlivan gibi iyi bir elense çekmeye var mısınız? Bütün muhalefet partilerini iyi bir elenseyle kündeye getirmeye var mısınız? 7 Haziran'da inşallah gür bir ses duyacak mıyız? Hiç şüphemiz yok."
AK Parti'nin bu iddialarla ve hedeflerle Kuvayımilliye ruhunu 2023'e taşıdığını belirten Davutoğlu, muhalefet partilerini eleştirerek, "CHP hiçbir şey kalmamış gibi HDP ile Diyanet'in kapatılmasını tavsiye ediyor. Zaten şimdi biz bunlara artık HDP, CHP demiyorum, CHDP. Çünkü ikisinin derdi de dinle. Biri Türkleri dininden uzaklaştırmaya çalıyor, biri Kürtleri. Halbuki Türkler, Kürtler Alparslan'ın ordusunda tekbir için İslam için bu toprağı vatan kılmak için savaştılar. Aynı şekilde, Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler, Seyit Onbaşı ile Çanakkale'de hep beraber oldular" değerlendirmesinde bulundu.
Her ikisinin de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e olmadık hakaretlerde bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, Gözmez'in dün Mescid-i Aksa'da tarihi bir hutbe okuduğunu anımsattı.
Hasan Basri Çantay, Gönenli Mehmet Efendi ve 78 milyon adına bu hutbeyi okuduğunu belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mescid-i Aksa'nın bizim için kutsal olduğunu dahi bilmeyenler soruyorlar, 'İsrail ile biz niye dost olmuyoruz?' diye. Kılıçdaroğlu dün yine Kahramanmaraş'ta demiş ki 'Bizim niye İsrail'de büyükelçimiz yok.' Dört ülke sayarak, Suriye'yi, Mısır'ı...Şimdi, bugün anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu bugün cevap versin, değilse yarın. Niye Mısır'da büyükelçimiz yok biliniyor. Çünkü Mısır'da seçilmiş cumhurbaşkanını idama mahkum etmiş bir rejim var. Problemimiz Mısır halkıyla değilki Mısır devletiyle dahi değil. Problemimiz darbecilerle. Şimdi Kılıçdaroğlu'nu sınava sokma zamanı geldi. Çıksın söylesin, seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi'nin yanında mı darbeci Sisi'nin yanında mı? Elemanlarını Sisi'ye gönderdi. Türkiye'yi eleştiriyor, 'niye böyle davranıyorsunuz?' diye. Yine İsrail'de 'niye büyükelçimiz yok' diyor. Biz Mescid-i Aksa'ya asker postallarıyla girenlerle dost olur muyuz? 'Kılıçdaroğlu, olalım' diyor. Ona bir cevap verecek misiniz?"
"HDP'Yİ DESTEKLEYEN CHP'DEN ULUSALCILIK ÇIKAR MI?"
Kuvayımilliye ruhuyla dolu Balıkesirliler'e, özellikle CHP'ye oy verenlere seslenen Davutoğlu, CHP'nin batıda ulusalcı olduğunu ancak doğuda bambaşka konuştuğunu belirtti.
"CHP Genel Başkan Danışmanı diyor ki HDP'nin barajı geçmesi bizim için çok önemli. HDP'yi destekleyeceğiz. HDP'yi destekleyen CHP'den ulusalcılık çıkar mı? Paralelcilerle iş tutan CHP'den ulusalcılık çıkar mı? Çıkarsa ırkçılık çıkar. Şimdi olduğu gibi 'Suriyeliler'i dışarı gönderelim' diyen yabancı düşmanı bir yaklaşım çıkar" diyen Davutoğlu, MHP'ye oy verenlere de seslenerek, Türkiye'nin 2002'de Orta Asya'ya, Balkanlar'a, Kırım Tatarlarına yardım edecek durumda olmadığını, hatta diplomatik kağıtlarını basacak parasının bulunmadığını söyledi.
"Bu mu milliyetçilik?" diye soran Davutoğlu, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkanı Ziyatdin Kassanov'un da alanda bulunduğunu belirterek, 3-4 bin Ahıskalı ile Bursa'ya geldiklerini ifade etti.
Dünyanın her yerindeki Ahıskalılar'ı, Tatarlar'ı, soydaşları ve gönüldaşları ismen bildiklerini belirten Davutoğlu, Dışişleri Bakanı iken dünyanın bir köşesindeki Ahıskalıların ihtiyaçlarının karşılanması ve imkanların seferber edilmesi için talimat verdiğini aktardı.
Artık güçlü ve şefkatli bir Türkiye bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, Ukrayna'da 3 bin Ahıskalının iki taraf arasında sıkıştığı dönemde bunu yetkililerle istişare etiklerini belirterek, "Madem ki bu Ahıskalılar, Stalin döneminde Türk oldukları, Müslüman oldukları için katledildiler, sürüldüler bizim üzerimize vebaldir, hepsini getireceğiz. Ukrayna'da ateş altındaki Ahıskalıları tek tek kurtarmaya and içtik, ahdettik. Yoksa bu Anadolu toplarındaki Kuvayımilliye'nin hakkını veremeyiz" ifadelerini kullandı.
Üsküp ziyaretinde kendisinden bayrak istendiğini hatırlatan Davutoğlu, herkese al bayrak, Kuran-ı Kerim ve Türkçe sözlük gönderilmesi için talimat verdiğini hatırlattı.
"MHP'ye de bunları anlatmak lazım" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin 2002'de ekonomik kriz içinde kıvrandığını,12 yılda ise devin ayağa kalktığını, ihracatın 36 milyardan 158 milyara, milli gelirin ise 230 milyardan 830 milyar dolara çıktığını söyledi.
Türkiye'nin her alanda, dünyanın öncü ülkesi haline geldiğini ifade eden Davutoğlu, ülkenin Avrupa'nın en büyük tarım üreticisi olduğunu belirti.
Dünyada Türkiye'nin katettiği ve küresel krize rağmen elde ettiği mesafeyi görenlerin hayranlıkla izlediğini aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama Kılıçdaroğlu baktığımda her gün bir yalan üretiyor, her gün bir yalan. Bugün Kahramanmaraş'ta yine zikrettiği için sordum, bir cümlede 3 yalanı birden söyleyebiliyor. Türkiye'de diyor, '200 liranın altında 17 milyon kişi
yaşıyor'. Yalan. 'Türkiye'de bin liranın altında 8 milyon emekli var' diyor.
Yalan. 'Türkiye'de 6 milyon işsiz var' diyor. Yalan. Siz daha Kılıçdaroğlu'nun ağzından doğru biz söz duyduğunuz mu? Bir gün söylediğini ertesi gün yalanlayan, çark eden birinden siz medet umar mısınız? Onun vaatlerine kanar mısınız? Anlaşılan biri eline bir kağıt vermiş ve demiş ki bizim insanımız saftır, ne dersen tekrar tekrar söyle inanır. Allah aşkına bu millet bu şekilde, hiçbir temeli olmayan vaatlere inanacak kadar saf değil. Bu millet ancak ve ancak yapılana inanır, yapanı görür, yapanı takdir eder.”
"12 yıl içinde muhtaç bir Türkiye'den muktedir bir Türkiye'ye kim getirdi? IMF borcunu kim bitirdi?" diye soran Davutoğlu, alandaki vatandaşlardan "AK Parti" yanıtını aldı.
BALIKESİR'E YAPILAN YATIRIMLAR
Balıkesir'de, Bandırma 17 Eylül Üniversitesinin 23 Nisan'da çıkan yasayla kurulduğunu hatırlatan Davutoğlu, 76 kilometre olan bölünmüş yolun 543 kilometreye çıkarıldığını, Edremit'e bir havaalanı açıldığını anımsattı.
Balıkesir'i, Marmara, Ege ve İç Anadolu'yu buluşturan önemli bir kavşak şehir haline getireceklerini söyleyen Davutoğlu, ilin komşu illere duble yollarla bağlandığını ve İstanbul'dan İzmir'e yapılacak otoyol ile Balıkesir, İstanbul arasının iki saate düşeceğini ifade etti.
Balıkesir'in Yüksek Hızlı Trenle Bursa, İstanbul, Ankara, Konya ile birleşeceğini ve merkez üs haline geleceğini kaydeden Davutoğlu, Marmaray ringin de İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir ve Bursa üzerinden bir ringle, tekrar İstanbul'a gideceğini anlattı.
Ege, Marmara, doğu, batı, kuzey ve güney arasında seyahat eden herkesin bir şekilde Balıkesir'e uğrayacağını ifade eden Davutoğlu, Balıkesir ve Havran Devlet Hastanesinin yapımının sürdüğünü hatırlattı.