Başbakan Davutoğlu: Meydan okuyan dokunsun bakalım

Davutoğlu, özetle şöyle konuştu:

ORASI ARTIK TOPRAĞIMIZ Eşme için izin falan talep etmedik nota verdik, yani ‘Biz oradayız, orada olacağız’ kayda geçirmek için. Orası artık bizim toprağımız. Kimse de buna itiraz edemez veya kimse buna meydan okuyamaz. Yani birisi meydan okuyorsa gelsin oraya dokunsun bakalım, anında müdahale edilir.

RİSKLİ OPERASYONDU Gecenin karanlığında 9 saat boyunca 572 personeli Suriye sathına göndermek bir risk hesabıyla mümkün. Konvoyun iki ucu arasında 12-13 kilometre vardı. 100 aracı arka arkaya dizin, bu araçlar da Murat 124 değil. Orada birisi bu konvoya dönük bir saldırı yapabilir, yola bubi tuzağı kurabilir. Operasyon günü gizli tutuldu ve başlarken sivil kayıplar olmasın diye taraflara haber edildi.

DAHA BÜYÜK RİSK VARDI Bu riski biz niye aldık çünkü daha büyük bir risk olduğunu gördük. Belki IŞİD görüntüsü altında bir başkası, belki IŞİD’in kendisi, belki rejimin IŞİD’in içine soktuğu unsurlar, belki rejimin PYD içine soktuğu unsurlar, bilemezsiniz. (Karakozak köyündeki karakol) Savunulması zor bir yer. DEAŞ da başka unsurlar da Türkiye’yi savaşa çekmek isteyen herkes için şu veya bu gizli istihbaratların faaliyeti de oradaki terör örgütlerinin faaliyeti de söz konusu olabilir.

IŞİD BÜYÜK ZARAR VERDİ Yanı başımızda hiçbir terör yapılanması istemiyoruz. Suriye halkına zarar veren hiçbir yapıyı meşru görmüyoruz ki Suriye devrimine, rejim gibi IŞİD de büyük zarar verdi.

BU UTANÇ ONLARA YETER Nedense Şah Fırat Operasyonu’ndan rahatsız olan dünyada kimse yok, Türkiye’de CHP ve MHP var. Biz Türkiye’yi büyük bir riskten çıkarmaya çalışırken, onlar Meclis’te kendi aralarında oluşturdukları koalisyonla, içeride bir güvenlik riski çıkarabilecek şekilde tahrikler, provokasyonlar yaptılar. Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor; Türkiye’de, dünyada hiçbir yerde manşet olmuyor, nerede manşet oldu Suriye rejimi ajansı Sana’da. Bu ayıp, bu utanç, bu zillet Kılıçdaroğlu’na yeter. Aynı şekilde Meclis’te HDP ile işbirliği yapıp sonra PYD’nin bulunduğu bölgeden geçti diye bizi, Genelkurmay Başkanı’nı da eleştirmeye kalkan Bahçeli’ye de Meclis’te HDP ile yaptığı ilişkinin getireceği maliyet ve utanç yeter. Muhalefet, bir sabah kalktıklarında oraya saldırılmasını ya da Türkiye bir bunalımın içine girecek diye bekliyorlar. Şimdi onların da istismar edeceği bir problem alanı ortadan kaldırılmış oldu.

SANDIK KORKUSU Yine bir kriz beklentisiyle Meclis’te kriz çıkarıyorlar. HDP ve MHP’nin bir konuda anlaşmalarını bekler miydiniz? Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki bunları bir araya getiriyor? Bu nasıl bir sandık korkusu ki seçime üç ay kala kriz çıkartmaya
çalışıyorlar. Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki sandığa gitmektense Meclis’te slogan atmaya, sokağa direnmeye gidiyorlar.

KİMİN NEREDEN ADAY OLDUĞUNA İYİ BAKIN Paralel Yapı düğmeye bastı. New York Times’ta makaleyi yazdı, bunların içindeki Paralel’e yakın unsurlar, birlikte, hep beraber harekete geçtiler. Bugünlerde kimin nereden aday adayı olduğuna iyi bakın. Soruşturmalarla ilgili bir Emniyet görevlisinin MHP’den aday olması... Bazı çevreler HDP’yi destekleyip baraj üstüne çıkartmaya çalışacaktır. Bunlar, Paralel Yapı’nın orkestrasyonu içinde Meclis tablosuna müdahale etme çabasıdır. (Paralel Yapı HDP’yi mi destekleyecek?) Hiç şaşıracak bir şey yok. MHP, HDP ile omuz omuza gelmişse, AK Parti’yi aşağı çekebilmek için Paralel Yapı’nın HDP’yi desteklemesi ki aralarındaki temasları biliyoruz... Onlar bize sızamayacaklarını bildikleri için şimdi CHP, MHP ve HDP’ye sızıyorlar.

GENELKURMAY TAHLİYEYİ İSTEDİ

-BAŞBAKAN Davutoğlu, Şah Fırat Operasyonu konusunda detaylı bilgiler verdi:
-(Tahliye) 2014’ün ekim ayından itibaren daha spesifik konuşuldu ama risk analizleri daha eskiye dayanıyor.
-Tahliyeyi Genelkurmay istedi. Başbakan Davutoğlu da 1 ay önce Genelkurmay’a harekât direktifi verdi. Özel Güvenlik Kurulu’nun son toplantısında yapılan risk analizleri doğrultusunda karar çıktı. Son kararı Cumhurbaşkanı verdi.
-19 Şubat Perşembe günü Başbakan, Genelkurmay Başkanı ile görüştü ve 21 Şubat Cumartesi günü düğmeye basıldı.
-Operasyonun 4 hedefi şöyle belirlendi: “1- Tarihi mirası korumak, 2- Karakoldaki askerlerin çatışma ortamında daha fazla kalmamasını sağlamak, 3- Uluslararası hukuku korumak, 4- Türkiye’nin kendi iradesi dışında herhangi bir provokasyonla Suriye’deki çatışma ortamının içine çekilmesini engellemek.
-Saygı Karakolu’nun yine Suriye içinde tutulması kararlaştırıldığından, sunulan 3-4 alternatif arasından Eşme tercih edildi. Suriye Ulusal Koalisyonu’na bildirimde bulunduk, biz onu muhatap kabul ediyoruz. Memnun olduklarını ifade ettiler. Bunun haricinde de koalisyon başkanı, BM ile olan irtibatları... Suriye rejimine de nota verdik.
-Gece operasyonuna katılan 572 asker, 40 tank, 57 zırhlı araç Suriye’ye girdikten sonra ikiye ayrıldı ve güvenlik koridorları oluşturmak üzere kuzey ve güney hattından iki kanat halinde geniş bir hilal şeklinde Süleyman Şah Türbesi’ni emniyete aldı. Olası bir saldırıya karşı, Türkiye içinde uzun menzilli toplar, tespit edilen noktalara çevrildi. 59 uçak yerde ve havada her an müdahaleye hazır bekletildi. 12 uçak havada 3 dakikada müdahaleye hazır halde tutuldu.
-Balçık yollar ve geride kalan binaların imhası için istihkam unsurları da operasyona katıldı. Nitekim, Koalisyon bombardımanında yolun kenarında oluşan çukur dozerler tarafından düzeltildi. 45 dakikalık gecikme bundan kaynaklandı.
-Operasyon sürerken, istihbarat bölgedeki bütün iletişimi takip etti. Bütün telefon görüşmeleri operasyon merkezindeki Başbakan’a ve Genelkurmay Başkanı’na iletildi. İHA’lar aracılığıyla her karartı ve hareket takip edilerek operasyon birliklerine geçildi.
-Operasyon 9 saat diye planlandı, 9.5 saatte tümüyle tamamlandı.

KARARGÂHTA ŞÜKÜR NAMAZI

Şah Fırat Operasyonu gecesi Genelkurmay Karargâhı'nda kalan Başbakan Davutoğlu'nun, haekât tamamlanınca salondan namaz için ayrıldığı ve sabah namazının ardından da şükür namazı kıldığı bildirildi.

Özel polemiği

Emrimizdeki bürokratlara dil uzatamazlar

GENELKURMAY Başkanı’na yönelik olarak yapılan bu gerçekten çirkin ve edepsiz saldırı, hiçbir şekilde devlet ahlakına uymadığı gibi, Türkiye’de herhangi bir vatandaşın dahi kullanmayacağı ifadeler. Bahçeli, son derece onurlu ve vakur şekilde vazifesini mükemmelen yapmış Genelkurmay Başkanı’na dil uzatacağına, HDP ile hangi işbirliği içine girdiğinin hesabını versin, Genelkurmay Başkanı’na talimat veren, direktif veren benim. Bana söyleyebilirsin. Genelkurmay Başkanı’na dil uzatmak senin hakkın da değil muhatabın da değil. Bizim emrimizdeki bürokratlara kimsenin laf etmesine izin vermeyiz. (Özel, açıklama öncesinde sizden izin aldı mı?) O sırada ulaşamadı çünkü ben sürekli toplantıdaydım. Sonra aradım, açıklamayı yolladılar. Vakur, kendini anlatan bir açıklama.

Tezahürat

Süleyman Şah fatihi Davutoğlu

-BAŞBAKAN Davutoğlu, dün partisinin Meclis grubunda gençler tarafından “Ecdadın gururu Davutoğlu”, “Şah İsmail soyu, Fatih’in torunu Ahmet Davutoğlu” ve “Süleyman Şah Fatihi Ahmet Davutoğlu” tezahüratıyla karşılandı.

Bahçeli’ye tepki

Sözleri bir darbe çağrısı

-BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Şah Fırat Operasyonu nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, “Harbiye’de vatan konusu işlenirken dersi mi kırdın, okuldan mı kaçtın?” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Sen edep, devlet ahlakı, adabı nedir bilir misin?” diye tepki gösterdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

TÜRKEŞ İLE YANIT

“1939’da ilk mekan değişikliğinde iktidarda CHP vardı. Vatan toprağı elden mi gitti? 1973’ün Aralık ayında yeni yere geçiş için karar alındı, Eylül 1975’te nakledildi. O dönemde Naim Talu, Bülent Ecevit, Salih Irmak hükümeti var ve rahmetli Türkeş’in Başbakan Yardımcısı olduğu milliyetçi cephe Süleyman Demirel hükümeti var. CHP’ye soruyorum, eğer vatan toprağı Caber Kalesi’nden Karakozak’a götürülürken Ecevit döneminde vatan toprağı satılmamışsa, terk edilmemişse, Karakozak’tan Eşme’ye gelirken niye terk edilmiş olsun? Sayın Bahçeli, Genelkurmay Başkanımıza ‘Sen vatan nedir bilir misin’ diye sorarken, dolaylı olarak rahmetli Türkeş’e de sormuş oluyor. Çünkü rahmetli Türkeş’in Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde Karakozak’a ikinci nakil yapıldı. Vatan toprağı satılmış mı oldu? Hayır. Vatan ve millet için gece gündüz çalışan bu şerefli kadroya yönelik olarak sarfettiği sözler dolayısıyla Bahçeli özür dilemelidir. O soruyorsa ‘vatan nedir bilir misin’ diye ben de ona cevaben söylüyorum: Acaba Sayın Bahçeli sen edep nedir bilir misin? Günlerce uykusuz kalarak vatan toprağını savunmak ve vatan toprağını bir yerden bir yere nakletmek için çalışan o devlet görevlilerinin karşısında devlet ahlakı nedir bilir misin, devlet adabı nedir bilir misin? MHP’nin bir açıklaması oldu, şöyle diyor: ‘Genelkurmay Başkanları eskiden mahzurlu gördükleri kararlar hakkında siyasi liderlere karşı koyacak yürekliliği gösterirlerdi.’ TBMM’de parti grubu olan bir parti böyle bir açıklama yapamaz. Bu bir darbe çağrısıdır. Bu eski Türkiye alışkanlığıdır. Genelkurmay Başkanımız ve şerefli Türk subayları, demokratik yollarla iktidara gelmiş, halkın onayını almış hükümetimizin emrindedirler ve hükümetimizin aldığı kararları uyguluyorlar. Geçti o dönem. Biz ne 27 Mayıs’tayız ne 12 Mart’tayız, ne 12 Eylül’deyiz ne de apoletlerle konuşulan 28 Şubat’tayız. Yeni Türkiye’de bu çağrılara pabuç bırakmayız. Demokratik yolla iktidara gelmiş hükümetimize karşı neredeyse isyana çağıracaksınız. Bu ne vatanseverlikle, ne demokrasi ahlakıyla ifade edilir.” -Turan YILMAZ / ANKARA