Güncelleme Tarihi:
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL
“Basın özgürlüğü, hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez. Hele hele bu bizim şahsiyetlerimizden çok daha büyük anlam taşıyan bir Peygamber’e hakaret ise bu basın özgürlüğü değildir. 1.5 milyar insanın inandığı, alemlere rahmet olarak gördüğü bir kişi ile ilgiliyse buna basın özgürlüğü denmez. Şahsına gelen hakareti sabırla karşılayabilecek insanlar, Peygamber’e hakaret söz konusu olduğunda saygıyla karşılayamayabilir. Herhangi bir insana hakaret edildiği zaman karşı çıktığımız gibi Hazreti Peygamber’e yapılacak hakarete karşı çıkarız. Bu ülkede Hazreti Peygamber’e hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu kadar hassas süreçten geçerken açık tahrik niteliği taşıyan bir tavır, ‘Başka bir hesap var mı’ sorusunu akıllara getirir. Paralel Yapı’nın bu konudaki tavrına da dikkat çekmek gerekir.
‘BİZE SALDIRIN’ DİYORLAR
Eğer böyle bir durum varsa, tahrik hakaret söz konusu ise çıkabilecek güvenlik problemi için tedbir alınır. Neredeyse ‘Gelin bize saldırın’ diye hakaret karikatürü basacaksınız, güvenlik güçlerimiz tedbiri alır. Geçmişteki olayların benzerlerinin yaşanmasına izin vermeyiz. Bu konudaki tutumumuz söz konusu kurum ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bunun ifade edilmesine de ihtiyaç yok. Türkiye’de yaşayan makul bir insan Hazreti Peygamber’in ne anlama geldiğini bilir. Türkiye, bu konularda kayıtsız bir toplumsal dokuya sahip değil. Yolda çevirip sıradan bir insana hakaret ettiğinde nasıl bir tavır ile karşılaşıyorsa ulu bir şahsiyete nasıl bir tepki göstereceği belli.
NETANYAHU YALNIZI OYNADI
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Netanyahu’ya verdiği tepki doğrudur. Nitekim Netanyahu, Paris’te yalnızları oynadı. Paris’teki teröristler ne kadar insanlık suçu işledilerse, Gazze’de çocukları katleden, her fırsatta Filistinliyi öldürmeyi doğal fırsat haline getiren bir hükümetin başı olarak Netanyahu insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması insanlık vicdanı ile aynı perspektifte baktığını anlamına gelmez. Liberman’a cevap vermeye tenezzül bile etmem. Kim zulüm ederse onun karşısındayız. Zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar.
POLİS KURŞUNU DEĞİL
Hayatını kaybeden çocuğumuz ile ilgili şunu açık ve net ifade edeyim, Emniyet görevlilerinin kurşunları ile öldürülmesi söz konusu değil. Ne fiili bir müdahale ne gaz kullanımı söz konusu oldu. Cizre’de gerginlik yaratmaya çalışanlar provokatörlerdir. Bunun için gereken tedbirlerin hepsinin alınması talimatını verdik. Vatandaşları 4-7 Eylül olaylarının benzerlerinin yaşanmaması için sükunete davet ediyorum.”