Güncelleme Tarihi:
“BURADAKİ şehitlerimizin ikisi benim selefimdi. O onurlu insanın arkadan çekilen fotoğrafı geldi gözümün önüne. Bu ada, çok büyük acılara şahit oldu. Hep 14 Mayıs 1950’yi hatırlayacağız. 27 Mayıs 1950’de, 1960’ta bu yapılan darbenin sadece bir partiye değil, milli iradeye karşı olduğunu anlayıp dik durabilselerdi bir daha darbe yaşanmazdı.
BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE
Ulucanlar’da idam edilenlerle, Yassıada’da bu çileyi yaşayanlarla, Mamak’ta, Metris’te, 12 Eylül sonrasında çile çekenler farklı ideolojilere sahip olabilirler ama darbe mantığı, bir oradan bir buradan diye gencecik bedenleri idama götürdüler. Özgürlükler ya hep birlikte savunulur ya da hep birlikte özgürlükleri kaybederiz. Farklı ideolojilere sahip olabiliriz. Ama hepimizin üzerinde mutabık kalması gereken husus insanlık onurudur. Buradan bütün siyasi liderlere sesleniyorum. Gelin hep beraber 12 Eylül Anayasası’nın izlerini kaldıralım. Darbecinin de vefat ettiği hafta özellikle söylüyorum, 12 Eylül Darbesi’nin izlerini tümüyle silmeden Türkiye’de Adnan Menderes’in hakkını vermiş olmayız. Adnan Menderes gibi bir şehadetle yaşamımız sona erecekse başımız gözümüz üstüne. Bunu mübarek düğün diye karşılarız.
MUHAFAZA EDİLECEK
Burada şehit başbakanımızın ve arkadaşlarının hatırasına bir nebze halel getirecek hiçbir eyleme hiçbir toplantıya izin vermeyiz. Buranın ihtiramı da o şehit başbakanımızın ve arkadaşlarının savunduğu değerlere sadakat ve onların onurunu korumakla olur. Yassıada ve Sivriada’daki hatıralar muhafaza edilecek. Sivriada ve Yassıda burada yaşananlarla yaşayacak. Buradan izleri silmeyeceğiz, aksine yaşatacağız.
EĞLENCE OLMAYACAK
Burada bir tek ağaç eksilirse yerine ağaç dikilecek. Yıkılacak olan binalar lojman olarak kullanılan, geçmişte tarihi değeri olmayan binalar olacak. Bu alanın kullanılması demokrasi ve özgürlük kavramlarıyla uyumlu şekilde olacak. Camp David gibi arabuluculuk ve barış merkezi yapılacak. İstanbul’u bir barış şehri yapmak istiyoruz. Buraya yapılan otel düzenlemesi kesinlikle eğlence maksatlı kullanılmayacak. Ben burada alkıştan bile edep ediniyorum. Sadece kongrelerde katılanların kalması için kullanılacak.
Muhalefet partilerine çağrı yapıyorum. Buradaki proje tamamlandığında 27 Mayıs’ta TBMM sembolik olarak burada toplansın. Bir daha TBMM’ye kimsenin kilit vuramayacağını cümle aleme göstermek için her 27 Mayıs’ta burada özel bir celse yapalım. Niyetimiz herhangi bir düşmanlık üretmek değil. Herkes yaptığıyla hesaba çekilecektir. Bu yargılamaları yapanların çocukları da bizim vatandaşımızdır. Kimseye düşmanlık beslemedik. Yassıada bir intikam için demokrasi barış adası haline dönüşmüyor, aksine kalıcı bir barışı, insanlık onuru ve özgürlüğü inşa etmek için yola çıkıyoruz.”
Kabataş’ta protesto
YASSIADA ve Sivriada’daki projeyi, Kabataş’ta toplanan ‘Adalar Savunması’ adlı grup protesto etti. Yassıada’daki törene katılmak için Kabataş’tan teknelerin hareket edeceğini öğrenen eylemciler, iskeleye geldi. Grup, ‘Yassıada’dan elini çek’, ‘Bırak ıssız kalsın’ yazılı pankartlar açtı.
MÜZE VE OTEL
2011’de önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Yassıada ile Sivriada, ardından TOBB iştiraklerinden Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret AŞ’ye devredildi. Bakanlık tarafından yatırım izni verilen adalara, 6 Mayıs’ta inşaat ruhsatı çıkarıldı.
Bakanlığın turizm yetki belgesi ile Yassıada’ya müze ile 4 yıldızlı otel inşa edilecek. Proje kapsamında ayrıca eski başbakanlardan Menderes’in hatırasını yaşatmak için bir de uluslararası kongre merkezi inşa edilecek. 200 milyon Euro’luk yatırım planlanan projede yat limanı da olacak.
SIRAT-I MÜSTAKİM YOLCULARIYIZ
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Muğla ve Aydın mitinglerinde şunları söyledi: “Bugün gazetelerde yayınlandı hani 27 Mayıs'ı, 28 Şubat'ı, 12 Eylül'ü, 27 Nisan'ı örnek alıp da 17, 25 Aralık'ta yargı üzerinden darbe yapmaya kalkan savcılar var ya bunlardan 4'ü meslekten ihraç edildi. Çünkü bütün meseleleri savcılık, hukuk adamlığı yapmak değil, hükümete karşı komplo kurmaktı. Savcılardan biri, ‘Bu iktidarın sonu da Adnan Menderes’in sonu gibi olacak’ demişti. Bu sözleri sarf edenler, AK Parti’yi tanımamış. Bahçeli diyor ki ‘iktidara gelirsek o savcıları görevine iade edeceğiz. CHP’liler, HDP’liler diyor ki, birçok milletvekili, ‘bu savcıları göreve iade edeceğiz’. CHP, HDP, MHP bunlar paralelle üçgeni birleştiriyorlar. Peki biz neyiz? Biz dümdüz istikamet üzerinde yürüyen sırat-ı müstakim (doğru yol) yolcularıyız.” AA