Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay’da aldığı brifingin ardından TGRT televizyonunda canlı yayına çıktı ve “Kuzey Irak’a tampon bölge kuruluyor mu” sorusu üzerine “Bu toplantılarla birlikte daha da adımlar atıyoruz” yanıtını verdi. Erdoğan, “Eğer birlikte çözemiyorsak,biz de olması gerekeni yapmak zorunda kalırız. Terör oradan besleniyorsa buna yataklık edenlerin bedelini ödemesi gerekir” dedi.
SINIR ÖTESİ OPERASYON
Erdoğan, sınır ötesi operasyon ile Kuzey Irak'ta tampon bölge oluşturulması konularında yöneltilen sorular üzerine, sorumlu bir kişi olarak, tüm güvenlik güçleriyle sürekli irtibat halinde olduklarını, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olarak Abdullah Gül ve Kurul üyesi bakanlar, Jandarma Genel Komutanı ve müsteşarlarla belirli aralıklarla toplantılar yaptığını anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu arada bizim de yapmamız gereken bir toplantı olması kararına vardığımız için 10 gün kadar önce dar kapsamlı zirve yaptık. Bu toplantılarla birlikte bazı adımlar atıyoruz. Şüphesiz ki bu tür toplantıların kamuoyu ile paylaşılması gerekeni vardır, paylaşılmaması gerekeni vardır. Sınır ötesi bir hareket veya öyle bir şeye karar verildiği zaman, kararın verilmesindeki merciler; bu karar verilirken, enine boyuna, getirisi götürüsü herşeyin hesabını yapar, ama davul zurna çalarak böyle bir kararı vermez. Bunun yasalarımızda bir yeri var aynı zamanda. Eğer bir Sınır ötesi hareket söz konusuysa bunu Meclis'ten geçirmek gerekiyor. Bütün Bu hassasiyetler içinde bizler de bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Başbakan Erdoğan, muhalefetin bu konuyu sürekli tahrik ettiğini, sorunun herkesin sorunu olduğunu, muhalefet, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere herkesin aynı sorumluluğu taşıması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, “Biz Bu sorundan da bir an önce kurtulmak zorundayız” dedi.
"SIFIR TERÖR" ŞIK DEĞİL
Başbakan Erdoğan, “Bu hükümet sıfır terörle ülkeyi devraldı” sözünün söylendiğini, bunu “şık” bulmadığını vurguladı.
Terör nedeniyle 1984'e 69 kişinin hayatını kaybettiğini, en çok vatandaşın, terörün “zirve” yaptığı 1993'te yaşamını yitirdiğini ve bu dönemde DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğunu anlatan Erdoğan, 1994'te 2 bin 184, 1995'te bin 158 kişinin hayatını kaybettiğini, 2003'e gelindiğinde bu sayının düştüğünü, 2003'te 99, 2004'te 118, 2005'te 148, 2006'da 161 ve 2007'de bu ay itibariyle 80 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Erdoğan, bunun analizinin “samimi ve gerçekçi” yapılması gerektiğini, bu soruna kimsenin duyarsız kalamayacağını vurguladı.
Şu anda bütün güçleriyle buna karşı çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“MGK toplantısından sonra açıklanan basın bildirisinde de yerini aldı. Yani teröre karşı bütün hassasiyetimizle, tüm birimlerimizle, kurumlarımızla dayanışma içinde halkımızla birlik, beraberlik içinde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Aynı şekilde bugün Genelkurmay Başkanıma Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı olarak Abdullah Beyle birlikte ziyaret yaptık. Ziyaret tabii ki bu hassasiyetlerle ilgili. Aynı zamanda benim de bir iade-i ziyaret düşüncemle yapılmış olan bir ziyarettir. Bir Başbakanın Genelkurmay başkanına bu ziyaretleri yapması doğaldır, tabiidir, yaptığımız iş budur. Bundan sonra fırsat buldukça bunları daha da sıklaştırmakta çok büyük faydalar olduğuna inanıyorum.”
Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'ta tampon bölge oluşturulup oluşturulmayacağı konusundaki soruyu yanıtlarken, olayın güvenlik ve diplomasi boyutlarına dikkati çekti.
ABD, Irak ve Türkiye'nin konunun aktörleri olduğunu belirten Erdoğan, Irak Başbakanı Maliki'yi Türkiye'ye davet ettiğini, bu ayın sonuna kadar gelmelerini arzu ettiklerini bildirdi. Erdoğan, beraberinde ilgili bakanlar ve üst düzey yöneticileri de getirmesini istediklerini, terör başta olmak üzere ikili konuları içerecek ziyaretin kısa sürede gerçekleşeceğine inandığını dile getirdi.
Erdoğan, ABD ile de diplomatik görüşmeleri sürdürdüklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Burada üçlü adımın en isabetli olacağını, bu işi kökten sökecek bir adım olduğuna inanıyoruz.Ama gereken ne ise bunu yapmaya Türkiye Cumhuriyeti muktedirdir ve bunu yaparız. Bütün bunları yaparken sadece hamaset veya duygusal kararla bu adımı atmak da yanlış olur. Önce bütün bu diplomasiyi yürütelim, eğer bunu bu şekilde birlikte çözemiyorsak, o zaman biz de tabii ki olması gereken ne ise bunu yapmak durumunda kalırız, çünkü oradan ülkemize yapılan yanlışlıklar var. Onlar orada besleniyorsa Buna da tabii ki yataklık edenler, bunun bedelini ödemek durumundadır.
ŞEHİT CENAZELERİ
Başbakan Erdoğan, Şehit cenazelerine katılan bakanlara gösterilen tepkilerin anımsatılması üzerine, cenaze törenlerine samimi olarak gelenlerin yanı sıra provokatif amaçlı katılanlar da bulunduğunu belirtti.
Cenaze namazının adabıyla ilgili konuşma yapan hocanın bile yuhalandığını kaydeden Erdoğan, caminin yuhalanma mekanı haline getirilmesinin “çirkin” olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in bugün Çankaya Köşkü'ne gidişine ilişkin bir soru üzerine, bakanların zaman zaman büyükelçilerle görüştüğünü, Cumhurbaşkanı ile de randevu alarak görüşmede bulunduklarını, bunun ilk olmadığını kaydetti.
ÇETELER
Erdoğan, seçime yakın, bazı emekli memurların çeteleşme hareketlerinin çıktığını, bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, bunların geçmişinin “derinlere” dayandığını, bazı kurumlardan emekli olduktan sonra bu tür adımlar atanların bulunduğunu belirtti. Erdoğan, halkın bu konuda bilinçlendiğini, bu sayede söz konusu kişilerin cirit atamadıklarını vurguladı.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki soruyu yanıtlarken, Anayasa Mahkemesinin 367 konusunda gerekçeli kararının henüz çıkmadığını, yeni Anayasa değişikliği paketiyle ilgili nasıl karar çıkacağını bilemediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde “millete gidilmesinden niçin kaçıldığını” anlayamadığını belirten Erdoğan, anayasa değişikliği yapmadan geçmişte uygulanan sistemle seçime gittiklerini ifade etti.
“Bu defa aynı sistemle seçim olmayacak, bu sistem anayasaya aykırıdır” denildiğini anlatan Erdoğan, bunun “iki kere iki dört değil, beş eder” anlamına geldiğini söyledi.
Millete gitmenin yolunun şu anda tıkalı olduğunu, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimi konusunda tekrar tekrar seçime gitmesi gerekebileceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin önünü tıkayanlara milletin sandıkta cevabını vereceğini kaydetti.
Milletten kaçılamayacağını ifade eden Erdoğan, “Halkımız, bunu yapacak. Ne yaparlarsa yapsınlar sonuna kadar halktan kaçılmaz. Halk en sonunda sandığa gömer, eninde sonunda gömer. Türkiye Demokrasiden yana ise demokrasi mücadelesini sonuna kadar başarıyla verecekse ki buna inanıyoruz verecek, eninde sonunda bu zihniyetleri sandığa gömer. Er veya geç demokrasi kazanacak, onlar değil. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ideal devlet diye yola çıktı” diye konuştu.
SEÇİM BEYANNAMESİ
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin seçim beyannamesinin ne zaman açıklanacağı ve hangi konuları içereceği sorusunu yanıtlarken, Pazar günü beyannamenin açıklanacağını bildirdi.
Güven ve istikrara vurgu yapacaklarını dile getiren Erdoğan, “Durmak yok, yola devam” diyeceklerini söyledi.
Ekonomik programdan ve mali disiplinden taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Biz oy avcılığı ile halkımızı aldatmadık, yine aldatmayacağız. Bizim seçim beyannamemizde bunu göreceksiniz. Böyle sulu şakalar yapmayacağız biz halkımıza. Biz ciddiyiz, karalıyız, çünkü devlet yönetimi ciddiyet ister, sululuk istemez. Aldatanlarla halkımızın arası hiçbir zaman iyi olmayacak. Eğer biz bedel ödeteceksek halkımıza bunu da acı acı söyleriz” diye konuştu.
Elektriğe zam yapmadıklarını, zam kelimesini unutturduklarını belirten Erdoğan, vergileri düşürdüklerini belirtti.
Türkiye'nin enerjiye 29 milyar dolara yakın yıllık ödeme yaptığını kaydeden Erdoğan, mazotun litresinin 1 YTL'nin altına indirilmesi söyleminin gayri ciddi olduğunu kaydetti.
“YÜZDE 40'IN ÜZERİNDE OY”
Erdoğan, “partisinin oy oranı”, “seçim sonrasında nasıl bir parlamento gördüğü” ve “koalisyonlara” ilişkin sorulara ise şu yanıtı verdi:
“Ne zaman koalisyon olmuşsa Türkiye geri gitmiştir. Ne zaman tek parti iktidarı olmuşsa genellikle Türkiye ileri gitmiştir. Bu durum bize ders olmalıdır. Çünkü Türkiye'nin veya Türk toplumunun kültürü bu işe demek ki uygun değil, buna müsaade etmiyor, tek partili iktidarlarla da sıçrama yapıyor. Bizim şu anda sürekli olarak yaptığımız, bir de ben tek firma ile çalışmam, hep bunu ikili üçlü yaptırırım ki çaprazlama yapayım, şu anda hamdolsun, biz 3 Kasıma endeksli değil, 28 Marta endeksli olarak çalışıyoruz. Kamuoyu araştırmalarında 28 Mart seçimlerinde aldığımız oyun üzerinde bir oy görünüyor ki o da yüzde 40'ın üzerinde bir oy.”
MHP-CHP KOALİSYONU
Bazı çevrelerin MHP-CHP koalisyonunu teşvik etme gayreti içinde olduğunu belirten Erdoğan, “Birisi değirmenci diğeri de değirmene su taşıyan olur. MHP'yi değirmene su taşıyan, CHP'yi değirmen sahibi olarak görüyorlar galiba” dedi.
Vatandaşlardan iktidarlarından önceki dönemle bugünü değerlendirmelerini isteyen Erdoğan, “Eğer geriye gidiş varsa AK Parti'ye oy vermesinler. İleri gidiş varsa, AK partiye oy versinler” diye konuştu.
Erdoğan, yaptırdıkları anketlerde şu anda 2 partinin barajı aştığının görüldüğünü, ancak bu değerlendirmelerin kararsızların oyu dağıtılmadan yapıldığını anlattı.
BAĞIMSIZ ADAYLAR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki mitinglerde “oylarınızı israf etmeyin” mesajını verdiğinin hatırlatılması üzerine de Erdoğan, “Hizmet bekliyorsan bir bağımsız adayın bu şehre vereceği hiç bir şey yok. Belediye başkanı seçmiyoruz, milletvekili seçiyoruz. Tek başına iktidar olacak hali yok. Mesele nedir? Burada sana hizmet getirecek bir iktidar partisini yakalayabilmektir ki o sana hizmet getirsin. Bunu yakalamak çok önemlidir” diye konuştu.
Doğu ve güney doğu da gerçekleştirdiği mitinglerde halkın coşkusunu gördüğünü anlatan Erdoğan, bu bölgelerdeki tüm kentleri gezeceklerini söyledi. Bu kentlere yönelik ciddi sosyal destek projeleri gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, “Biz toplumsal merkeziz. 3 Kasım seçimlerinde 81 vilayetin 79'undan biz milletvekili çıkarmışız. Dolayısıyla biz terörün bir yerde korkusu haline gelmişiz. Güneydoğu'da Doğu'da özellikle bu bölgelerde, bölücü teröre yönelik AK Parti'nin oluşturduğu hava ellerindeki tüm silahları alıyor” dedi.
Erdoğan, Fenerbahçe'ye ilişkin bir soru üzerine de Roberto Carlos'un kendini dünya çapında ispatlamış bir isim olduğunu ve Türkiye'nin şartlarında da başarılı olmasını temenni ettiğini kaydetti. Erdoğan, takımdan ayrılanların da kaliteli ve önemli oyuncular olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ben bir Başbakan olarak değerlendirmeyi yaparken Beşiktaş'a olan mesafemi de diğer kulüplere olan mesafemi de korumak durumundayım. Temenni ederim ki idarecilerle görüşmüşlerdir, tercihlerini yapmışlardır. Bu tercihler, hem kendileri, hem Türk futbolu için hayırlı olsun.”
Seçim sürecine yönelik mesajının sorulması üzerine de Başbakan Erdoğan, meydanlarda birlik beraberliğin sergilenmesi, kişisel hakaretler olmaması, zihniyetlerin ve programların eleştirilmesi gerektiğini söyledi.