Başbakan da, Seda Sayan da bizim jakuzide rahatlıyor

Yıllık 480 bin küvet kapasitesine ulaşıp dünyanın önde gelen üreticileri arasına giren Sanica'nın lüks sınıftaki jakuzi, compact ve saunalı compact banyo küvetlerinde Türkiye'nin ünlüleri yıkanıyor, rahatlıyor. Liste BaÅŸbakan ErdoÄŸan'dan Seda Sayan'a kadar uzanıyor.Gürpınar ve Silivri'deki tesislerinde ürettikleri lüks küvet sistemleriyle bir baÅŸarı öyküsüne imza atan Ali ve Nesimi FatinoÄŸlu kardeÅŸlerin Sanica'sı, 250 kiÅŸilik personelle yılda 480 bin adet küvet üretim kapasitesine ulaÅŸtı. Jakuzi, compact sistemler ve ÅŸimdi de her banyoya montajı yapılabilen saunalı compact sistem üreten Sanica'nın referans listesinde BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Köşkü, baÅŸta ABD olmak üzere büyükelçilikler, Levent Kırca, Seda Sayan, Fatih Terim, çok sayıda ünlü futbolcu ve iÅŸadamı var.Jakuzi ve compact banyo sistemlerini üreterek büyük bir ithalat kalemini bitirdiklerini ve ürettiklerinin lüks ürün olması nedeniyle zengin ve ünlülerden oluÅŸan bir müşteri listesine sahip olduklarını belirten Ali FatinoÄŸlu, ÅŸimdi de Fransa'da satın aldıkları radyatör fabrikasını söküp Gürpınar'a taşıdı. Makine montajını sürdüren iki kardeÅŸ, ‘‘Küvetlerin yüzde 80'ini ihraç ediyoruz. Gömme rezervuarda da 6 ülkeye ihracat baÅŸlattık. Åžimdi radyatörde de öyle olacak. Yeni hedefimiz ise inÅŸaat sektörünün kullandığı ne kadar yabancı marka varsa hepsini yerli üretmek’’ dedi.TESADÃœFEN BULUÅžFatinoÄŸlu Holding BaÅŸkan Yardımcısı Ali FatinoÄŸlu Sanica'da ulaÅŸtıkları baÅŸarının tesadüflere çok baÄŸlı olduÄŸunu belirterek ilginç hikayesini şöyle anlatıyor: ‘‘Şu anda 2 bin 100 bayi ve 6 bölge showroom'uyla malımızı pazarlıyoruz. 200'e yakın banyo küveti ve duÅŸ teknesi modelimiz var. Bu kadar model ve üretim kapasitesiyle Türkiye'deki en yakın rakibimizden 20 misli daha büyüğüz. Pazarın yüzde 70'i bizde ama baÅŸarı hikayemiz tesadüflerle dolu. Çünkü biz iki kardeÅŸ maaÅŸla bir yerlerde çalışırken ÅŸirket kurduk. Bakırköy'de açtığımız, Pano Seramik dükkanı sayesinde sonradan küçük bir atölyede küvet üretmeye baÅŸladık. Birgün kahverengi küvet sipariÅŸi aldık ve hazırda elyafımız olmadığı için bu sipariÅŸi ‘formülü deÄŸiÅŸtirerek' üretmeyi denedik. Ä°yi ki denemiÅŸiz. Çünkü elyafsız küvet ürettik. Hem maliyeti yüzde 30 indirmiÅŸ hem de aynı atölyede üç misli daha fazla küvet üretmeyi baÅŸarmıştık. 2-3 yıl kendi formülümüzü saklayıp çok para kazandık. Kısa sürede de çok yer kiralayıp üretimi patlattık.’’SÖZEN’E DUACIYIZAli FatinoÄŸlu, kendisinin Bedrettin Dalan döneminde Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'nde çalıştığını ve belediye ÅŸirketlerinin kuruluÅŸu ile rehabilitasyonunda görev aldığını belirterek, giriÅŸimcilikte çok para kazanmalarına neden olan ikinci tesadüfü de şöyle özetledi: ‘‘Biz küvet üretip satarken su deposu iÅŸi baÅŸladı. Piyasada su deposu yapanlar kendisinden küvet almayana depo vermiyordu. Biz de bulunsun diye depo üretmeye baÅŸladık. Tam bu sıralarda Nurettin Sözen Ä°stanbul'a Belediye BaÅŸkanı oldu. Ben de belediyeden ayrılmak zorunda kaldım. Aynı dönemde Ä°stanbul'da su kıtlığı baÅŸladı. Su deposu iÅŸinde de bir anlamda Sözen sayesinde inanılmaz cirolara ulaÅŸtık. Ä°ÅŸimizi daha da büyüttük.’’Rusya'ya küvet satınca 4 katlı fabrika kurduk1994 krizinde ihracattan baÅŸka çare kalmadığını gördüklerini anlatan Ali FatinoÄŸlu ihracata baÅŸlama öykülerini de şöyle anlattı: ‘‘AÄŸabeyimi ABD'ye gönderdik. Ãœrünlerimizi pazarlamaya çalıştı. Ancak, bizim ürettiÄŸimiz elyafa dayalı küvetlerin 40 yıl geçmiÅŸte kaldığını öğrendi ve geri döndü. Artık akrilik küvet üretmemiz gerekiyormuÅŸ, onu öğrendik. Bu dönemde jakuzi üretiyorduk ve ABD, Ä°ngiltere, Ä°talya, Ä°spanya'yı dolaşıp akrilik için nasıl bir yatırım gerekir diye araÅŸtırdık. Önümüze çok büyük yatırım bütçeleri kondu. Biz de makinaları Türkiye'de yaptırmaya karar verdik. 1 makina bandı için 5 milyon dolar istiyorlardı, biz 5 makina bandını aynı fiyata kurmayı baÅŸardık ve ihracata baÅŸladık. O sırada bir Hollanda firması bizden jakuzi istedi.Rusya'da kullanacakmış. Bizim fiber küveti gördüler ve alım kararı verdiler. Çok iyi fiyata çok büyük baÄŸlantı yaptık. Jakuzi yolluyoruz ve bütün yatırımız için gerekli parayı kazanmaya baÅŸlıyoruz. Fabrikayı 1 kat yapacakken bu sayede 4 katlı fabrika binası yaptık.’’KürÅŸad Tüzmen olmasaydı yeni fabrika yatıyorduALÄ° FatinoÄŸlu, yeni yatırım için Fransa'da satın aldıkları Finnmetal Fabrikası'nın makine parkını Türkiye'ye getirmekte bürokratik sorunlar yaÅŸadıklarını anlattı. FatinoÄŸlu şöyle konuÅŸtu: ‘‘Finnmetal'in makina parkını aldığımız duyulunca Romanya'dan, Almanya'ya birçok ülkeden çok uygun desteklerle ‘gelin fabrikayı buraya kurun' teklifleri aldık. Hiçbirini dinlemedik ve Gürpınar'da fabrikayı kurmak istedik. Ancak öğrendik ki eÄŸer yabancı firmaysak herhangi bir fabrikayı Türkiye'ye taşıyabiliyormuÅŸuz ama Türk firmaysak bu yasakmış. Durumu bir toplantıda Devlet Bakanı KürÅŸad Tüzmen'e anlatınca ilgilendi. Bulgaristan'daki bayimizi ortak ettik ve bürokrasiyi aÅŸtık. Åžimdi ikinci el olmasına raÄŸmen Türkiye'nin en modern radyatör fabrikasını bitirmek üzereyiz. Bu fabrikaya 600 işçi alacağız. ’’Hangi ünlülerde Sanica küvet varCumhurbaÅŸkanlığı KöşküRecep Tayyip ErdoÄŸan (Ankara'daki evi)Fatih TerimMustafa DenizliHakan Uzan-YeÅŸim Salkım Villası Seda SayanHakan ÃœnsalHakan ŞükürArif ErdemSüleyman Çelebi-DÄ°SK Genel BaÅŸkanı Levent Kırca* Tansu-Özer Çiller- (Pelister çiftliÄŸi KuÅŸadası) Cem DavranCüneyt ArkınNejat UygurMurat PolatArif SaÄŸAysel GürelMüjde ArAtilla SaralBurhan ÇaçanNazım Hikmet’in arkadaşı olan babam telefonumuza bakardıFATÄ°NOÄžLU Ailesi'nin Girit'ten göç etmiÅŸ bir aile olduÄŸunu belirten Ali FatinoÄŸlu, ‘‘Dedem Hüseyin Nesimi Galatasaray Lisesi'ni ve Mülkiye'yi bitirip kaymakam olmuÅŸ. DoÄŸu'da kaymakamlık yaparken de öldürülmüş. Babam Abidin FatinoÄŸlu 6 yaşında annesiyle Ä°stanbul'a gelmiÅŸ ve Ä°stanbul Lisesi'yle Teknik Ãœniversite'yi bitirmiÅŸ. 13 tane yayınlanmış eseri var ve yazarlık adı da Abidin Nesimi. Kendisi Nazım Hikmet'in arkadaÅŸ grubundaki isimlerden biriydi. Ali FatinoÄŸlu; tarih, felsefe, din, mühendislik alanlarında büyük bilgi birikimi olan, aynı zamanda TDK kurucuları arasında yer alan babasının, Bakırköy'de açtıkları küçük dükkanda telefonlara baktığını ve pano-seramik sipariÅŸleri alarak kendilerine destek verdiÄŸini anlattı.Â