Güncelleme Tarihi:
DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, DEAŞ terör örgütüyle mücadele üzerinden Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimine eleştirilerde bulunarak, "YPG’ye, PYD’ye açıkça silah veriyorlar; Türkiye’de daha fazla anarşi olsun, daha fazla terör olsun diye. Bu dostluğa sığmaz. Yeni yönetimden beklentimiz, artık bu kepazeliğe son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan; çünkü bu, Obama yönetiminin marifetidir" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Teröristlerin amacının, Türkiye’ye zarar vermek olduğunu belirten Başbakan Yıldırım; her türlü ayrımcılığı, kin ve nefret söylemini reddettiklerini vurguladı. Yıldırım, "Masum ve savunmasız insanları, mutlu ve güzel anlarında katleden alçakların amacı; insanlara korku salmak, ülkemize zarar vermek. Bu katilleri aramıza salanlar, bu alçakça eylemleriyle farklı yaşam tarzı üzerinden inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa boşuna hevesleniyor. Türkiye, bir hukuk devletidir. Bu ülkede bütün hayat tarzları, bütün inançlar, bütün düşünceler devletin güvencesindedir. Her türlü ayrımcılığı, her türlü kin ve nefret söylemini şiddetle reddediyoruz. Bizim inancımız açık ve nettir. Bir insanı öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir. Bizler çoğulcu, demokratik hukuk düzenimizi ve sağlam toplumsal dokumuzu özenle muhafaza edeceğiz" diye konuştu.
"DÜNYA BİLMELİDİR Kİ DAHA FAZLA KENETLENECEĞİZ"
Terörle mücadele konusunda dünyaya seslenen Başbakan Yıldırım, "Dünya bilmelidir ki bu alçak saldırılar karşısında millet olarak birbirimize daha fazla kenetleneceğiz daha fazla kaynaşacağız. Uluslararası toplumdan tek bir isteğimiz var. Terör işinde ikircikli davranışları bir tarafa bırakalım. Hakkaniyetli olalım. Yurt içinde ve yurt dışında terör örgütleriyle mücadelemiz amansız şekilde sürüyor. Karşımızda aynı merkezden yönetilen farklı örgütler var" dedi.
’ORADA NE İŞİMİZ VAR’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT: MUAMMADIR, HAKSIZLIKTIR
Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı üzerinden Türkiye’ye yapılan eleştirilere yanıt veren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Türkiye, PKK bölücü terör örgütüyle mücadele ederken, bugün PKK’nın yanı sıra DEAŞ, FETÖ, PYD, DHKP-C gibi örgütlerle de aynı anda mücadele ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir anda bu kadar terör örgütüyle mücadele eden hiçbir ülke yok. Bunun iyi bilinmesi lazım. Bunun sebebi emperyal hayallerin ülkemizin civarındaki komşularımız üzerindeki hesaplarıdır. Suriye’de, Irak’ta son 5-6 yıl içerisinde yaşanan istikrarsızlık, otorite boşluğu terör örgütleri için mükemmel bir ortam oluşturmuştur. Buradan en büyük zararı gören ülke de Türkiye olmuştur. Terörle mücadele yaparken, sadece yurt içinde bu mücadeleyi yapmamız yeterli değil. Hatay’da, Kilis’te füzeler, roketler düşerken, masum insanlar hayatını kaybederken, ’Neredesiniz?’ diyenler; Fırat Kalkanı ile peşlerine düşüp, kendi inlerinde yok ettiğimiz zaman da ’Bizim orada ne işimiz var’ diye bas bas bağırıyorlar. Bu bir muammadır. Bu bir haksızlıktır. Türkiye bugün terörü sadece kendi topraklarında değil, nerede ülkemize zarar veriyorsa orada bulup, yok etme kudretine sahiptir. Fırat Kalkanı ile de bunu gerçekleştirmektedir"
İstanbul Ortaköy’de bir gece kulübüne uzun namlulu silahla düzenlenen ve 39 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, "İstanbul’da gerçekleştirilen terör saldırısı, seçilen mekan ve zaman dikkate alındığında amacın ne olduğu çok açıktır. Bu saldırıyla etnik köken, mezhep temelli ayrıştırmaya, kışkırtmaya yönelik ülkemizde bir süreç başlatılmak isteniyor. Terörün hayat biçimlerimiz üzerinden bizi ayrıştırmaya yönelik bu provokatif oyunları asla bizi yanıltmasın. Biliyoruz ki bu kirli tuzaklar, toplumun sağduyusunu ve kardeşliğini hedef alıyor. Caniler ve onları azmettirenler, toplumsal barış ve huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar. Onlar biliyor ki Ortaköy’de yüzyıllarca cami, kilise, havra hep yan yanaydı. Biz bir arada yaşama felsefesini yıllardır tecrübe ediyoruz. Sonsuza kadar da evrensel insani hasletlerimizi koruyacağız ve sahipleneceğiz" diye konuştu.
’SOSYAL MEDYA’ UYARISI: PAYLAŞIMLAR BAŞINIZA BELA OLABİLİR
Sosyal medya kullanıcılarına paylaşımları konusunda uyarıda bulunan Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her türlü ayrıştırıcı, her türlü kutuplaştırıcı söylemin, terörün amacına hizmet ettiğini aklımızdan çıkarmayalım. Sosyal medya üzerinden yapılan ve terörün amacına hizmet eden kışkırtıcı paylaşımlar maalesef ülkemize, kardeşliğimize zarar veriyor. Özellikle sosyal medyayı kullanan gençlerimize buradan önemli bir uyarım var. Sosyal medya, sorumsuz medya değildir. Sosyal medyada suç niteliğinde yapacağınız paylaşımlar başınıza bela olabilir ve nitekim olmaya başlamıştır. Hiç kimsenin bir başkasının kin ve nefret duygularıyla bilinmesine, motive edilmesine karşı yaptığı faaliyetin kabul edilebilir bir tarafı yoktur ve suçtur. Kin ve nefret söylemi, terörü açıkça övmek ve toplumda kargaşayı teşvik etmek gibi faaliyetler hukuk devletinde suçtur. Cezai karşılığı vardır. Bu yönde paylaşım yapanlar, yargı harekete geçmiş ve gerekli hukuki işlemler başlatılmıştır. Vatandaşlarımızın ve gençlerimizin terör örgütünün oyununa alet olmamaları ve suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmamalarını özellikle rica ediyorum"
"IRAK’LA İLİŞKİLERİMİZİ DÜZELTMEK İÇİN SÜREÇ BAŞLATTIK"
Türkiye’nin Irak ile ilişkileri düzeltmek adına bir süreç başlattığını dile getiren Yıldırım, "Irak’la ilişkilerimizi düzeltmek için bir süreç başlattık. Cumhurbaşkanı’mız Irak Başbakanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu hafta içinde de biz bir ziyaret gerçekleştirmek suretiyle Irak’la olan dayanışmamızı, terörle mücadele konusundaki birlikteliğimizi ziyaret ederek göstermiş olacağız. Komşu ülkelerle barış içinde, kardeşlik içinde yaşamak; hem komşularımızın geleceği hem orada yaşayan kardeşlerimizin refahı hem de ülkemizin huzuru ve güveni için önemlidir. Her türlü gayreti bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Enerjimizin, vaktimizin ve kaynaklarımızın terörle israf olmasına artık göz yumamayız" dedi.
Mersin’de yaşanan sel felaketine ve vatandaşların sel nedeniyle yaşadığı kayıplara da değinen Yıldırım, "Orada 3 vatandaşımız hayatını kaybetti, 2 vatandaşımız aranıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Giden mal geri gelir, giden can geri gelmez. Vatandaşlarımız rahat olsun. Zararları neyse elimizdeki imkanlarla karşılayacağız. Bugünler birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma günüdür. En kısa sürede de Mersin’e gideceğim. Vatandaşlarımızla bir arada olacağım" diye konuştu.
ABD’YE ’DEAŞ’ TEPKİSİ: OBAMA YÖNETİMİNİN MARİFETİ
Fırat Kalkanı Harekatı’na ilişkin son bilgileri paylaşan Başbakan Yıldırım, DEAŞ terör örgütüyle mücadele konusunda ABD’ye eleştirilerde bulunarak, şunları söyledi: "Bugün Fırat Kalkanı’nın 133’üncü günündeyiz. Operasyonlarda bugüne kadar bin 270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi ve yakalananlarla birlikte sayı bin 561. Dünya DEAŞ diyor, DEAŞ yatıyor, DEAŞ kalkıyor. Onlar yalandan mücadele ediyor. Lafını yapıyor. Mücadeleyi yapan sadece Türkiye. Amerika’nın da bir halt ettiği yok, diğerlerinin de bir şey yaptığı yok. Laftan başka bir şey yok. Yaptıkları var. YPG’ye, PYD’ye açıkça silah veriyorlar; Türkiye’de daha fazla anarşi olsun, daha fazla terör olsun diye. Bu dostluğa sığmaz. Yeni yönetimden beklentimiz, artık bu kepazeliğe son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan; çünkü bu, Obama yönetiminin marifetidir. Terör örgütünü kullanarak, terörle mücadele etmek; mafyayı kullanarak, mafyayı alt etmek gibi bir şey. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?"
Başbakan Yıldırım, ABD’ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Biz yıllardır NATO’da Amerika ile beraberiz. Stratejik ortağımız. Bölgede birçok konuda birlikte çalışmalarımız var. Bütün bu stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine Amerika asla izin vermemelidir. Açık açık belli. PYD eşittir PKK. YPG eşittir PKK. PKK eşittir bölücü terör örgütü. Bunların artık görülmesini istiyoruz. FETÖ orada. PKK’nın uzantıları gelmiş yanınıza yanaşmış. Ne yapıyorsunuz kardeşim? Karar verin. Türkiye ile mi bir olacaksınız, bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız? Bir şeye karar verin. Türkiye, Türk milleti bunu yeni Amerikan yönetiminden bekliyor. Ümit ediyorum ki Amerika, terör örgütleriyle değil; Türkiye gibi bölgede istikrarı, güveni, barışı tesis etmek için elini taşın altına koyan ülke ile işbirliğini daha fazla tercih edecek ve geçmiş yönetimin başlattığı bu yanlıştan dönecektir. Dönerse döner, dönmezse biz kendi işimizi hallederiz"
Suriye’de başlayan ateşkes sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Bu ateşkes inşallah kalıcı hale gelecek ve siyasi müzakerelere dönüşecek. Önümüzdeki ayda, bu ay içerisinde siyasi müzakereler başlayacak. Buradaki hassasiyetimiz şudur. Barış müzakerelerine terör örgütleri asla ve asla dahil olamaz. Bunun dışında Suriye’nin geleceği için mücadele eden taraflar bir araya gelecek. Türkiye’nin, Rusya’nın, İran’ın ve BM kararından sonra bütün dünyanın onayladığı kalıcı barışı tesis edecekler" dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA YANITI: VESAYET REJİMİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ, BU BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’rejim değişikliği’ eleştirilerine yanıt veren Başbakan Yıldırım, "Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na ’Bu bir rejim değişikliği değildir, bu yönetim sistem değişikliğidir’ dedim. Dilimde tüy bitti, anlatamadım. Artık demiyorum, vazgeçtim. Sayın Kılıçdaroğlu, ’Bu bir rejim değişikliğidir’ diye ısrar ediyor. Düşündüm, düşündüm haklı olduğun karar verdim bir ölçüde. Doğru, bu bir rejim değişikliği. Vesayet rejimini değiştiriyoruz. İşte bu bir rejim değişikliği. Artık vesayet yok. Bu vesayet rejimi değişikliğini AK Parti iktidara geldi, başlattı. Yapılan değişiklikle vesayetin bundan sonra hiçbir şekilde yüce Meclis’te esamesi okunmayacak" diye konuştu.
"GENEL KURUL’DA BİR KAPSAMLI DEĞİŞİKLİK ÖNGÖRMÜYORUZ"
Pazartesi günü Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek anayasa değişiklik teklifine ilişkin Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Bazı konularda endişeler ifade edildi. Komisyon, her türlü teklifin her türlü çalışmanın olgunlaştığı yerdir. Eğer doğru bir şey söyleniyorsa o doğruyu yapmamakta ısrar etmek bize yakışmaz. Nitekim 21 maddelik değişiklik, 18 maddeye düştü. 2 madde değiştirildi. Bazı birleştirmeler de gerçekleşti. Genel Kurul’a geldi. Genel Kurul’da bir kapsamlı değişiklik öngörmüyoruz. Öyle bir ihtiyaç yok, doğru da değil. İnşallah gelen bu metin, en iyi şekilde Genel Kurul sürecinde milletvekillerimiz tarafından kamuoyuna anlatılacak. Daha fazla anlaşılması sağlanacak"
Olağanüstü halin (OHAL) 3 ay uzatılmasına yönelik kararın Meclis’te görüşüleceğini de açıklayan Başbakan Yıldırım, "Olağanüstü halin 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclis’imiz görüşecek ve karara bağlayacak. Dolayısıyla bu yoğun gündemde arkadaşlarımıza kolaylıklar diliyorum. Önümüzdeki pazartesi gününden itibaren de anayasa değişiklik teklifimizi Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeye başlayacağız" dedi.