Başbakan Binali Yıldırım'dan gündeme dair çarpıcı açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Binali Yıldırımdan gündeme dair çarpıcı açıklamalar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2016 21:56

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, “Bu ülkenin birliği için, olmazsa olmaz bir şey. Aslında başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açılmıştır” yorumunda bulundu. Yıldırım, Musul operasyonuyla ilgili olarak da, “Hava unsurları içinde Türkiye yer alacak. İhtiyaç duyulduğunda bizim uçaklarımız da operasyona katılacak. Burada tereddüt yok, mutabakat sağlanmış durumda” dedi. CNN Türk, NTV, Habertürk, TV24, A Haber ve TRT Haber ortak canlı yayınında soruları yanıtlayan Yıldırım şunları söyledi:

Haberin Devamı

KERKÜK’DE İŞLER NORMALE DÖNDÜ
“Musul’daki durum şu anda şehrin merkezinden, DEAŞ unsurlarını temizlemek için kuzeyinden ve doğusundan Bağdat hükümetinin askeri unsurları, ve onlarla birlikte hareket eden milislerle harekat devam ediyor. Operasyon devam ediyor. Bu arada DEAŞ, Musul üzerindeki baskıyı azaltmak, zaman kazanmak için Kerkük’te bir harekat yaptı, onunla ilgili de gerekli karşılık verildi ve orada da işler normale döndü şu anda.


HAVA UNSURLARIMIZ OLACAK
Koalisyon güçleri içerisinde kara unsurları, hava unsurları var. Hava unsurları içinde Türkiye yer alacak. İhtiyaç duyulduğunda bizim uçaklarımız da operasyona katılacak. Burada tereddüt yok, mutabakat sağlanmış durumda. Kara operasyonunda zaten şu anda Irak’ın resmi askerleri, polisi ile Peşmergeler orada yer alıyor. Ayrıca bizim Başika kampında eğittiğimiz Ninova muhafızları var, onlar yer alıyorlar. Diğer taraftan Irak içerisinde diğer milis gruplar var, onlar yer alıyorlar. Şu anda koalisyon güçlerinden doğrudan operasyonda yer alan başka ülke unsurları yok. ABD lojistik destek veriyor, arka planda ABD de yer alıyor. Dolayısıyla kara harekatında şu anda bizim aktif olarak operasyonların içinde yer almamızı gerektirecek bir durum söz konusu değil.


BİZİ RAHATSIZ EDİYOR
İtirazlara rağmen biz orada Musul’un kurtarılması, DEAŞ’a karşı etkin mücadele edilmesi konusunda birliğimiz ciddi katkı sağlıyor. Amaç eğer DEAŞ’ı Irak’tan temizlemekse tam da bizim orada Başika askeri varlığımız bunu yapıyor. Irak’ın bize bu konuda teşekkür etmesi lazım, biz bunu beklerken maalesef ‘Türk birliğinin burada ne işi var’ şeklinde rahatsız edici, sürekli bunun bir takım iç siyaset saikleriyle veya başka ülkelerin yönlendirilmesiyle yapıldığını düşünüyoruz.


KAFA TUTUYORLAR
Irak’tan gelebilecek her türlü terör tehdidine karşı, mülteci akınına karşı, mezhep savaşı ve katliamlara karşı Türkiye asla kayıtsız olamaz, gerektiği anda müdahale etmekten de zerre kadar tereddüt göstermeyeceğiz. Irak bize laf edeceğine önce orada bulunan ve ülkemizin rahatsız eden yıllardır sivil insanları hayatına kasteden güvenlik güçlerimizi şehit eden bu alçak bölücü PKK terör örgütüne yataklık yapmasınlar. Önce ülkelerine sahip çıksınlar, ülkelerindeki terör örgütlerini zapturapta alamıyorlar, Türkiye’ye kafa tutmaya kalkıyorlar.


IRAK’TA DA YAPABİLİRİZ
ABD’nin bize sürekli Haşdi Şabi milislerinin şehrin içine girmeyeceğini, ayrıca PKK’nın da operasyona katılmayacağı taahhütleri var. Ama bu taahhütler bizim kuşkularımızı karşılamıyor ama biz de kendi tedbirimizi almak için hazırlıklarımızı yaptık. Türkiye Irak içinde terör örgütlerinin geçişini önlemek için her türlü tedbiri alma hakkına sahiptir. Bunu Suriye’de başlattık, Fırat Kalkanı ile ÖSO’nun harekatına destek veriyoruz. Buradaki operasyonlar gayet iyi gidiyor. Dabık temizlendi, şimdi daha güneye El Bab’a doğru bu temizlik harekatı devam ediyor. Ve güvenli bölge oluşturuldu. Benzer şeyleri Irak’ta şartlar icap ederse tereddüt etmeden yaparız.


BARIŞ İÇİN MASADA OLACAĞIZ
Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği şudur, önce bölgede birinci öncelik, her türlü terör örgütünün bölgede temizlenmesi, Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden bu örgütlerin ortadan kaldırılması ve DEAŞ başta olmak üzere bu terör örgütlerinin bertaraf edilmesi. Türkiye hem ferdi olarak hem de uluslararası koalisyon bünyesinde gerekli adımları atıyor. Bizim dediğimiz masada olacağız meselesi de buralarda barışın sağlanmasıdır. Yani barış görüşmelerinde Türkiye mutlaka işin içindedir ve olmaya da devam edcek. Türkiye olmadan bu bölgede plan yapmak akla ziyan bir iştir. Herkes işi bitince çekip gidecek biz bu bölgedeki insanlarla birlikte yaşayacağız. Unutmayalım konuştuğumuz bu bölgelerin tamamı Misak-ı Milli sınırları içinde yer almış bölgelerdir. Suriye’de artık uluslararası toplumdan güvenli bölge oluşturma talebi baktık olmadı, bunu kendimiz yaptık. Irak’ta da ihtiyaç olursa bunu da yaparız. Bizim masada olmadan kastımız budur. Yoksa Irak’ın, Suriye’nin topraklarını alalım gibi bir derdimiz yok.


ABD TERCİH YAPMAK ZORUNDA
PYD, YPG eşittir, Sanki biz PYD, YPG ile ilgili konuşunca Türkiye burada Kürtleri istemiyor gibi bir algı oluşturuluyor. ABD, şöyle düşünüyor ‘ben DEAŞ’ı yok etmek için YPG ile işbirliği yapacağım, kendi askerimi burada riske atmayacağım. Ben soruyorum, kendilerine de en üst düzeyde söyledim. Dünyanın neresinde görülmüş bir terör örgütüyle diğer terör örgütünü yok etmek. Akla ziyan bir iştir. Bu bir devlet politikası olamaz bu bir yanıltmadır, oradaki terör grupları maalesef ABD’yi bu konuda ikna etmiş gibi görünüyor. Ama ABD şu tercihi yapmak zorundadır. NATO’da beraber olan, savunma alanında geniş işbirliği olan Kore Savaşı’ndan tutun birçok konuda beraber hareket ettiği Türkiye’yi mi tercih edecek, yoksa üç beş teröristin oluşturduğu bu grupları mı tercih edecek. Biz dedik, PYD’ye verdiğiniz silahların yarısı PKK’ya gidiyor. Doğu, Güneydoğu’da elde etitğimiz silahlara bakıyoruz onların silahları. Uçak savarlar, roketatarlar. ABD bizim dostumuz ise Türkiye’ye silah çeken terör örgütlerine dolaylı olarak destek vermiş olmuyor mu? Bunlar iletildi bundan sonra ümit ederiz ki bu çerçevede bu tutumlarını gözden geçirirler.

Başbakan Binali Yıldırımdan gündeme dair çarpıcı açıklamalar


TEZKERENİN REDDEDİLMESİYLE DEĞİŞTİ
Terör gruplarının ABD’ye bazı vaatlerde bulunmuş olabileceğini düşünüyoruz. ABD, ‘Biz YPG’nin terör örgütü olduğunu düşünmüyoruz ama PKK terör örgütü onlara karşı sizleyiz’ diyor. ABD ile bizim ilişkilerimiz 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi ile değişti. ABD başka unsurlarla işbirliği yapmaya başladı.


ORTAK GÜVENLİK BİRLİĞİ OLUŞTURACAĞIZ
Cumhurbaşkanımız ve Obama konuştular ve anlaştılar. ABD ile birlikte bulunan YPG ve YPG unsurları tekrar bölgelerine Fırat’ın doğusuna çekilecekler. Bu açık söz. Bugün de ABD hala sözümüz söz diyor ama bir şekilde ayak sürütüyorlar. Acaba PYD, YPG’ye müsamaha mı ediyorlar, söz mü geçiremiyorlar. (Irak’ın kuzeyinde güvenli bölge olacak mı?) Orada yapılacak her türlü işbirliğini merkezi hükümete değil, o bölgenin esas sahibi olan mesut Barzani yönetimiyle yapacağız. Bu konularda sürekli görüşüyoruz. Yani Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimi bu konuda Türkiye ile farklı düşünmüyor. Dolayısıyla Kuzey Irak Kürt yönetimi, bizimle işbirliğini çok arzuluyor ve bu konuda da zaten bir işbirliği söz konusu. Ortak güvenlik birliği oluşturacağız. Güvenli alan oluşturulması prensip olarak bizim de KDP’nin de istediği bir şey çünkü ortak tehdit aynı.


BAŞKANLIK KAPISI 15 TEMMUZ’DA AÇILDI
Başkanlık kişiler üzerinden düzenlenecek bir mesele değildir. Bu ülkenin birliği için, olmazsa olmaz bir şey. Aslında başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açılmıştır. Önceden ihtimal olarak konuşuluyordu ancak önemi pek bilinmiyordu. Farklı farklı spekülasyonlar yapılıyor. Öyle olmadığını 15 Temmuz gecesi gördük. Dünyanın hangi ülkesinde Cumhurbaşkanı ‘inin meydana bunlara dersini verin’ der ve o millet tanka karşı gözünü kırpmadan göğsünü siper eder. Millet geleceğine sahip çıktı. Bundan sonra ülkede bu ve buna benzer sorunlar yaşanmaması için mutlaka ve mutlaka sürekli tek başına iktidar çıkaran bir sisteme ihtiyaç var. Bunun adı da başkanlık bu kadar basit. Milletvekilliği seçimlerinin de 5 yılda bir seçilmesinin uyum için iyi olabileceğini düşünüyoruz.


YAZBOZ TAHTASI DEĞİL
Türkiye yaz boz tahtası değil, yapacağımız değişikliği bir seferde yapalım. Yok bu gelişmeydi, bu da sonuçtu diye milleti bu işlerle meşgul etmeyelim. Düşünelim tartışalım bir seferde karar verelim. Yarı başkanlık olursa ne olur, partili cumhurbaşkanlığı olursa ne olur. Sadece başkanlık olursa partiyle bağın kopmuyor ki. Başkasının tipi bize yakışır mı, biz kendi tipimize bakacağız.”


FARKINDA DEĞİL HERHALDE
Mehmet Ağar’ı biliriz, ederiz. 1993-1996 yıllarında Emniyet Genel Müdürlüğü yaptı. FETÖ’dan tutuklanan önemli isimler onun kadrosundaydı. Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Coşkun Çakar... Nasıl oluyor. Farkında değildi herhalde.


KARGALAR GÜLER
(Adil Öksüz) Darbenin göbeğinde, mahkemeden salıverilmesi masum değil. Bu kararı veren hakimler açığa alındı. İnceleme araştırma soruşturma sürüyor. En hafifinden basiretsizlik var, kargalar güler. Adil Öksüz bu işin ABD-Türkiye arasındaki koordinasyonunu sağlayan önemli bir isim. Bir öğretim görevlisi bir yılda 100’den fazla ABD’ye gidip gelmiş, maaşı yetmez. Akrabası üzerinden 4 milyon çıktı. Sıradan bir memur bakıyorsunuz milyonları var. Bu nasıl oluyor.

Haberin Devamı

Başbakan Binali Yıldırımdan gündeme dair çarpıcı açıklamalar



6 KANALDAN ORTAK YAYIN YAPILDI
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı için bulunduğu Afyonkarahisar’da dün 6 kanalda ortak yayınlanan canlı yayına katıldı. Başbakan Yıldırım’ın röportajı; CNN Türk, NTV, Habertürk, TV24, A Haber ve TRT Haber’de aynı anda canlı olarak yayınlandı. Yıldırım, stüdyoda 6 kanaldan hazır bulunan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Yıldırım ilk kez bu kadar çok kanalın ortak yayınladığı canlı yayına katıldı.




 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME!