Güncelleme Tarihi:
DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI
İşte Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları:
Bizim özlediğimiz Türkiye’de şiddet, nefret dili istemiyoruz.
Nereye gitsem orada yeni üniversiteleri görüyorum. 81 ilde üniversite var.
Türkiye 12 yıl önce Kemal Derviş’in çağrıldığı 3’lü koalisyon döneminde yazılar gidiyordu Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na. Bu ay maaşları ödeyemeyebiliriz başınızın çaresine bakın diye. Bu Kemal Derviş şimdi Kılıçdaroğlu’nun akıl hocası. Siz emekliler maaşınızı alıp alamayacağınızı bilemeyeceğiniz o günlere geri dönmek ister misiniz?
Bugün biz IMF’ye 5 milyar dolar borç verebilecek durumdayız.
Sizinle birlikte işçiyiz, emekçiyiz. Siz huzurlu uyursanız biz huzurlu uyuruz. Alın terinizle ilgili sıkıntı varsa bize uyku haramdır.
Zonguldak’ın madenden kaynaklanan mülkiyet sorunlarını çözdük, çözmeye de devam edeceğiz.
Zonguldak kara elmas diyarı ak gelecek diyarı olacak.
Dün HDP’nin Adana ve Mersin ofislerine bazı saldırılar olmuş. Hemen gerekli talimatları verdik. Ama Ağrı’da saldırılar oldu vekil adayımıza. Van’da vekil adayımızın otobüsüne saldırı oldu. Köy muhtarı öldürüldü. O topraklarda terör uygulayanları destekleyen HDP Batı’da barış mesajları söylemeye kalktı. Bize saldırılar olduğunda Doğan medyası sustu, Gülen ve paralel medya tahrikkarlık yaptı. Ama dünkü saldırıda biz anında tavrımızı koyduk.
İç Güvenlik Meclis’te konuşulurken 3’ü birden bize harekete geçti. Şimdi bize karşı aynı dili kullanıyorlar.
Hepsinin ortak bir adı var. ETP. Eski Türkiye Partisi bunlar.
Demirtaş, HDP Eş Başkanı Kudüs Yahudilerin mekanıdır diyen gafil, Taksim Kabe’mizdir diyen irfan yoksunu. Dün de ‘BU mesajı aldık seni başkan yaptırmayız’ diyor cumhurbaşkanımıza. Cumhurbaşkanı ve hükümetin bu saldırıların arkasında olduğunu ima ediyor. Bu provokasyonları kim yaptıysa dimdik arkasında duracağız. Ama sen bizim vekil adaylarımıza yapılan saldırışlara neden sessiz kaldın.
AK Parti’nin elinde tek damla kan olmadı, olmayacak. AK Parti’nin dilinde tek bir nefret sözü olmadı olmayacak. Seni başkan yaptırmayız diyor.
Daha önce de muhtar yaptırmayız dediler, Başbakan oldu Recep Tayyip Erdoğan.
Öbür tarafta bir medya grubu hani 417 el kaosa kalktı diyen Doğan medya şimdi kalkmış özgürlüklerden bahsediyor. Daha önce de bana hitaben bir yazı yazdılar. Basın özgürlüğüne saygımız sonsuz ama herkes yerini yurdunu bilecek.
DHKP-C denilen terör örgütü bir savcımızı şehit etti. Bütün gece biz savcımız için dua ederken bunlar internet sayfalarında şehit savcımızın başına dayanan silahla fotoğrafını bastılar. Gece yarısı haber gönderdim. Yarın gazetede bunu basmayın, şehit savcımızın ailesi var. Gece yarısı tüm basına haber gönderdik. Ne olur bu halde basmayın. Cenaze töreninde onun çocuğu şehit savcıyı böyle görmesin dedik. Ertesi gün şehit savcımızın o fotoğrafını bastı. Buna bir insan olarak, bir baba olarak, bir kardeş olarak isyan ediyorum. Ettim, ediyorum. Türkiye’nin en çok sattığını iddia eden gazetenin baş sayfasında şehit savcının o fotoğrafı. Bütün ricalarımıza rağmen o resmi bastılar. Onları cenazeye almayınca ertesi gün tehditkar bir başyazıyla bana cevap vermeye kalktılar. Biz sizin huzurunuza pijamayla çıkacağınız değiliz. Biz gücümüzü sizden almadık. Allah’tan ve milletten aldık. O eski Türkiye idi. Başbakan’a talimat verdikleri, Başbakan’ı eşofmanla karşıladıkları eski Türkiye idi.
Bugün de cumhurbaşkanımıza cevap veriyorlar. Oturun gazeteciliğinizi yapın. Ama eğer bir şehidimizin aziz hatırasına saygısızlık yaparsanız karşısında bizi bulursunuz. Kışkırtıcı yayın yaparsanız sessiz kalmamız mümkün değil.
9 aylık Başbakanlık dönemimde bir kez ricada bulunmuşsak siz bunları yapmamışsanız bizi karşınızda bulursunuz.