Güncelleme Tarihi:
İtalyan sineması, kırk yıl sonra nihayet yeni Sophia Loren'ini buldu.
Buram buram Akdeniz kokulu İtalya'yı simgeleyen Sicilyalı Maria Grazia Cucinotta çizmenin en güzel kadını olarak tanınıyor artık... Esmer teni, dolgun dudakları, kalkık burnu, simsiyah uzun saçları ve kusursuz vücudu ile Cucinotta İtalyan erkeklerin ideal sevgili düşünü temsil ediyor.
Maria Grazia Cucinotta'yı Oscar'a aday gösterilen 'İl Postino' (Postacı) filminden tanıyoruz... Bu filmde çizdiği adalı genç kadın tipi ile birden şansı açılmış ve yolu Hollywood'a kadar uzanmıştı. Cucinotta şöhreti tam zamanında yakaladı... Bugün 29 yaşında, mutlu, evli bir yıldız. Ama onun tek bir ayrıcalığı var; rakibeleri gibi soyunmadan bu şöhrete ulaştı. Adı dedikodulara karışmadı. Sicilya'sını, ailesini unutmadı... Şımarmadı, şımartılmayı önledi... Gençliğinde yaşadığı orta direk raconunu korudu. Annesinin et soslu makarnasına sadık kaldı. Babasının hala bir çocuk gibi üşümesin diye üstünü örtmesini hoşgörü ile karşıladı. Kendisini Sophia Loren ile kıyaslayanlara, onun tahtına oturduğunu öne sürenlere şöyle cevap veriyor Cucinotta: ‘‘Ben O'nun tırnağı olamam...’’ Maria Grazia Cucinotte bir İtalyan düşü... Bir güney gerçeği... Klasik bir Tanrıça örneği... Yasak bir erotizm kahramanı... Sophia Loren'in bittiği yerde Maria Grazia Cucinotta başlıyor... ‘‘Bellissima’’ yani güzeller güzeli tanımlaması ona fazlasıyla yakışıyor. 100-65-90 ölçüleri hayranlarını çıldırtıyor... ‘‘Beni olduğum gibi kabul etmeniz gerek’’ yorumu 'Made In İtaly'nin bir simgesi olarak sinema dünyasına yansıyor.
Maria Grazia Cucinotta Roma'da sorularımızı şöyle cevapladı:
‘‘Postacı’’ filmiyle bir anda kendinizi zirvede buldunuz. Şöhrete ulaşmak bu kadar kolay mı oldu?
- O'nu bir de bana, aileme ve kocama sorun... Tabii ki hiç kolay olmadı. Ben şöhreti geç yakaladım diyebilirim. Ama ben böyle mutlu oldum. Merdivenleri ağır ve emin adımlarla çıktım... Ayağımı burkmadım. Kayıp düşmedim.
Ben bir köylüyüm
Önce Sicilya'daki yaşamınızı anlatır mısınız?
- Orta halli bir ailenin dört kızının birincisiyim... Yani ablayım. Rastlantı bu ya babam da postacıydı. Dayım da postacıydı. Ve ben ‘‘Postacı’’ filmi ile tanındım. Uzatmayalım... Gençliğimde kara, cılız ama uzun boylu bir kızdım. Tahta gibi vücudum vardı. Arkadaşlarımı kıskanırdım. Bana ‘‘Istaka’’ ya da ‘‘Kara böcek’’ derlerdi. Hele yazın tam bir zenci olurdum. Biraz serpilince aklıma model olmayı taktım. Sicilya Adası'nda, hele Messina Boğazı'nda size kim mankenlik yaptırır? Bu düşüm de giderek öldü... Birkaç kez Palermo'ya modellik yapmaya gittim. Burada film simsarlarının dikkatini çektim. Ama onların emelleri başkaydı. Şöhretin yolu klasik, yatak odasından geçiyordu. Sabrettim. Şivem çok kötüydü. Bu nedenle iş bile bulamıyordum. Roma'da bir defileye katıldım. Ünlü bir yönetmenle tanıştırdılar ve 'Noel tatili' adlı bir filmde küçük bir rol aldım. Ardından ‘‘Mezuniyet’’ adlı filmde yine neredeyse figürandım. Ama Messina sokaklarında yürürken artık tanınıyordum. ‘‘Postacı’’ filmi için, toprağı bol olsun, Massimo Troisi'ye adımı vermişler... Troisi tam 11 adayı denedi. Sette çok heyecanlıydım. Finale üç aday kaldık. Son gün Troisi yanıma geldi. ‘‘Rol senin. Çok büyük bir yıldız olacaksın ama ben göremeyeceğim. Çünkü ölmek üzereyim’’ dedi. Ve şimdi işte buradayım... Ama o artık yok.
İtalyancayı sonradan öğrendim
Postacı ile şöhret geldi... Gerçek anlamda bunu neye borçlusun?
- Sanmayın ‘‘Rol yeteneğime, güzelliğime, esmerliğime, seksi görünümeme’’ diyeceğim. Ben başarıyı tutucu, dik başlı, hatta sadık olmama borçluyum, diyebilirim. Sicilya geleneklerine hala sıkı sıkı bağlıyım. Köylü bir ailenin kızıyım... Ailem bana haddimi bilmesini öğretti.
Sizin için Sicilyalı olmak çok mu önemli?
- Sicilyalılık bir örftür, bir ayrıcalıktır. Bir yaşama ekolüdür. Şöyle söyleyeyim; ben önce Sicilyalıyım, sonra İtalyanım.
Amerika'dan yeni geldiniz... Hollywood'da bir film çevirdiniz. Ve tek bir filmle Amerikalıları feth ettiniz. Sinema dünyasının yeni Sophia Loren'i ilan edildiniz.
- Ben Sophia Loren'in tırnağı olamam. Bu böyle bilinsin. Benzetenlere sadece teşekkür ederim. Ama iltifatlar ‘‘Donna Sophia’’ içindir eminim. Tek ortak yönümüz ikimizin de İtalya'nın güneyinden, fakirliğinden çıkmaktır. İtalyanca’yı sonradan gerçek anlamda öğrenmeden İngilizce'yi dublajsız konuşmaktır.
Gerçekten İtalyanca'da zorlandınız mı?
- Sizi temin ederim ki ‘‘Postino’’ filmi öncesi İtalyanca diksiyon dersleri aldım. Sicilyaca konuşmam sette yasaklanmıştı. Sonra Hollywood'dan teklif alınca hem İtalyanca diksiyon dersleri, hem de İngilizce derslerini yürüttüm. Halen İngilizce dersleri alıyorum.
Son filminiz ne zaman vizyona girecek?
- ‘‘Last Exit to Brooklyn’’ nisanda gösterilmeye başlayacak. Danny Aiello ile başrolleri paylaştık. Sonra ‘‘İkinci Kocam’’ adlı bir başka filmde oynuyorum. O da gelecek sezona yetişecek.
Çok mutlu bir yuvanız var.
- Kocamı seviyorum. Bir yılbaşı gecesi tanıştık. İkimiz de bir düş kırıklığı ile sonuçlanan bir beraberlik sonunda birbirimizi teselli ederken farkında olmadan aşkı tanıdık. Bir yıl sonra da evlendik.
Makarnamdan ayrılamam
Her Akdenizli gibi yemeği çok seviyorsunuz ancak vücut ölçüleriniz çok iyi...
- Annemin makarnalarına karşı gelemem. Hamuru çok seviyorum. Ama bunları yedikten sonra jimnastik salonlarında ömrüm geçiyor. Amerika'da sette herkes fast food yerken ben makarnamı her gün pişirdim.
Sıcak kanlı, sempatik ve İtalyan erkeklerine göre erotiksiniz. Buna bir de oyunculuk yeteneğiniz ekleniyor. Yine de başarınızın bir sırrı var mı?
- Çok basit. Bunu yıllardır araştırdım. Sonunda yanıtını ünlü fotoğrafçı Newton verdi: ‘‘Fotojenik olmam...’’ Bir çıplak gözle bana bakın. Bir de fotoğraflarıma. Kesinlikle fotojenik olmam ön planda.
Gelecekte ne yapmayı düşünüyorsunuz?
- Ben modellik yaparken reklam filmleri de çevirmiştim. Yine öneriler var. Hollywood'da altı ay kalıyorum. Film projeleri var. Kocam çocuk istiyor. Haklı, yaş otuz. Ben tiyatroyu düşlüyorum. Hepsini sıraya elbet koyacağız.
Herkesin sorduğu bir soru var. Cucinotta niçin soyunmuyor, soyunursa ne zaman soyunacak diye?
- Ben tutucuyum. Ben Sicilyalıyım... Soyunmadan da başarıya ulaşmak şansını iyi yakaladım. Madem İtalyanlar beni ideal eş olarak düşlüyorlar. O zaman beni giysilerimin altında da düşlesinler. Bırakın onları düş kırıklığına uğratmayayım. Ya da bir büyüyü bozmayayım. Göğsümün ucunu görmek neyi değiştirebilir? Belki hiçbir şeyi ama ben aileme karşı, kendime karşı saygımı kaybedebilirim... Onun için ‘‘değmez’’ diye düşünüyorum.
Geçenlerde Ferzan Özpetek ile tanışmışsınız?
- Ferzan'ın ‘‘Hamam’’ filmi çok güzeldi. Etkisi altında kaldım... Keşke bana rol önerse... Seve seve kabul ederim.
Karşılıklı rol almak istediğiniz bir aktör var mı idealinizde?
- Kesinlikle var. İki ay önce karşılaştık ve bana bir filmde buluşmamız için öneride bulundu ve bu Harrison Ford. Zaten kocamın kıskandığı yeryüzündeki tek erkek.
Maria Grazia Cucinotta kimdir
27 Temmuz 1969'da Sicilya Adası'nın Messina kentinde doğdu. Bir postacının dört kızının en büyüğü. Orta okuldan sonra liseye giderken mankenliğe başladı... Birkaç reklam filmi çevirdikten sonra ‘‘Noel Tatili’’ filminde küçük bir rol aldı. Ardından ‘‘Mezuniyet’’ filmi geldi. Asıl patlamasını Oscar'a aday gösterilen ‘‘Il Postino’’ (Postacı) filmi ile yaptı. Hollywood'dan arka arkaya teklifler aldı. 1.77 metre boyunda 58 kilo ağırlığındaki yıldız 100-65-90 ölçüleri ile İtalyan erkeklerin düşledikleri ideal kadın tahtına oturdu. 1995'te Giulio Violati ile evlendi. Ünlü yıldız, kara gözleri ve siyah uzun saçları ile Akdeniz kadınının simgesi haline gelirken Sophia Loren'in yerini aldığı fikri benimsendi.