Güncelleme Tarihi:
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Can Göktuğ Boz, Diyarbakır'da bulunan cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmada Başak Cengiz'in annesi Beyhan Cengiz, babası Avni Cengiz, nişanlısı Mahir Mızrak ve çok sayıda Başak Cengiz'in akrabası yer aldı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Mahkeme başkanı, celse arasında Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna dair görüş bildirildiğini söyledi. Adli Tıp Kurumu raporuna karşı söz verilen Başak Cengiz'in aile avukatı Mustafa Tırtır, dosyada başka araştırılacak bir husus olmadığı düşüncesinde olduklarını belirterek, ATK raporları doğrultusunda karar verilmesini talep etti.
"PARA GÜÇLERİ VE HUKUK BİLGİLERİYLE YAVRUMU YEM ETMESİNLER"
Rapora karşı söz verilen Anne Beyhan Cengiz, sanığın annesinin hukukçu olduğunu ve maddi güçlerinin iyi olduğunu öne sürerek, "Para güçleri ve hukuk bilgileriyle yavrumu yem etmesinler. Buna izin vermeyin. Bakın sakin sakin beni dinliyor sanık, taşkınlık yapmıyor. Bunun neresi hasta" dedi. Anne Cengiz, ATK'dan gelen rapora katıldığını belirterek mahkemeden hükmünü açıklamasını istedi. Cengiz'in diğer aile üyeleri de rapora katıldığını belirterek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
"GÜNDE 12 SAAT ŞEYTAN BANA 'CİNAYET İŞLE' DİYOR"
Gelen raporlara karşı söz verilen tutuklu sanık Can Göktuğ Boz ise "Önceki mahkemede ifadelerim geçerlidir. Günde 12 saat şeytan bana 'Cinayet işle, intihar et' diyor. Eğer cinayet işlemezsem şeytan beni öldürmekle tehdit ediyor. Siluetiyle beliriyor bana musallat oluyor" şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı ise "Şeytanın senle mesaisi 12 saat mi sonra ne yapıyor" diye sorunca sanık "Evet sonraki 12 saat uyuyorum" şeklinde cevap verdi. Başkan "Uykuda sirayet etmiyor öyle mi" diye soru yöneltince sanık "Evet, etmiyor" dedi.
Sanık avukatı söz alarak "Bizim davayı uzatma gibi bir derdimiz yok, tüm mesele adaletin tecelli etmesi" diye konuştu.
MÜTALAADAKİ BIÇAK DARBELERİNİ DUYAN ANNE CENGİZ FENALAŞTI
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında geçimini babasından aldığı yardımlarla sağlayan sanık Can Göktuğ Boz'un suç tarihinde 60 santim uzunluğundaki samuray kılıcıyla ikametinden dışarı çıktığını belirtti. Sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesine göre de 'Direnci ve savunması daha az olacak şekilde değerlendirdiği bir kadını seçerek' Ankara'dan İstanbul'a geçici görevle gelen mimar Başak Cengiz'i savunmasız bir şekilde yürürken gördüğü belirtildi. Sanık Boz'un Cengiz'in önünden geçişini izlediği, arkasında kaldıktan sonra da çok kısa bir süre yürüyerek takip ettiği belirtilen mütalaada, sanık Boz'un herhangi bir duraksama ve iletişim içine girmeden samuray kılıcıyla maktulü 29 saniye boyunca 6'sı öldürücü nitelikte olmak üzere 12 adet kesici ve delici alet darbelerine devam ettiği vurgulandı. Savcının bu sözlerini duyan Anne Beyhan Cengiz gözyaşlarına hakim olamadı ve fenalaşarak duruşma salonundan akrabaları tarafından çıkarıldı.
KILICI SAKLAMA ZAHMETİNE GİRİŞMEKSİZİN EVİNE GİTTİ
Maktulün 'İmdat' seslerini duyan Kaan Ağca'nın yardım etmek için sanığa yaklaştığı, sanık Boz'un da "Yaklaşma sana da saplarım" dediği kaydedilen mütalaada, "Sanık Boz'un Başak Cengiz'i kesin kes öldürdüğünü anladıktan sonra kılıcını saklama zahmetine dahi girişmeksizin elindeki kılıçla doğrudan ikametine gittiği" ifadeleri kullanıldı.
Sanığın soruşturma aşamasında mutsuzluğu nedeniyle bir kadını öldürmek istediğini söylediği hatırlatılan mütalaada, kovuşturma aşamasında ise şeytanın kendisine intihar etmesini söylediği kaydedildi. Sanığın beyan değiştirmesiyle ilgili cezai sorumluluğunun olmadığı şeklinde anlaşılması için anlatıldığı kaydedilen mütalaada, sanığın beyanlarına itibar edilemeyeceği kaydedildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ
Mütalaada sanık Can Göktuğ Boz'un "Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca sanık Boz'un "Silahla tehdit" ve "Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletleri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
ÖYLE BİR CEZA ALSIN Kİ ÖRNEK OLSUN BİR DAHA BAYANLARA EL KALKMASIN
Aile avukatları mütalaaya katıldıklarını belirtti. Anne Beyhan Cengiz de mütalaa katıldığını belirterek mahkeme başkanına "Kötülüğün gezdiği bu dünyada sahipsiz kalan kadınlara umut olmanızı istiyorum. Zalimlerin elini kolunu sallayarak gezmesine izin vermeyin. Öyle bir ceza alsın ki örnek olsun. Bir daha bayanlara el kalkmasın. Hak ve adalet yerini bulsun" dedi.
MÜTALAAYA KARŞI DİYECEĞİM BİR ŞEY YOK SADECE PİŞMANIM
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Boz, "Mütalaaya karşı diyeceğim bir şey yok. Sadece pişmanım" dedi.
Mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep eden sanık avukatı, 'Sanığın cezai ehliyeti yoktur' şeklinde başka raporlar da olduğunu belirterek nihai raporun alınması için sanığın tüm raporlarının adli tıp üst kuruluna gönderilmesini talep etti.
CEZAİ EHLİYETİNE İLİŞKİN NİHAİ RAPOR İSTENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme sanık Can Göktuğ Boz'un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanığın cezai ehliyetine ilişkin sanığın sağlık belgelerinin ve dosyaların Adli Tıp Üst Kurulu'na nihai kesin raporun hazırlanması için gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 22 Nisan 2022 tarihine erteledi.
DURUŞMA ÖNCESİ CENGİZ'İN AİLESİNDEN AÇIKLAMA
Akli dengesinin yerinde olduğuna dair Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporun da okunacağı duruşmadan önce Cengiz'in ailesi basın açıklaması yaptı.
"AVUKAT SEN NEYİN PEŞİNDESİN"
Yaptığı açıklamada Boz'un avukatına seslenen anne Beyhan Cengiz, en ağır cezayı almasını istedi. Beyhan Cengiz, "Türk adaletinin yerine gelmesi için gösterdiğiniz çabaları görüyorum. Bugün Başak Cengiz'in ikinci duruşması, beklentim o kadar yüksek ki. Çünkü bu davada çok haklıyım. Halk dağ gibi arkamda, adalet sonsuz güvenim var.
Çabaların boşuna. Ben bu davada zalimlerin öyle bir ceza almasını istiyorum ki. Adalet yerine gelmeli, tam gelmeli. Zalimler elini kolunu sallayarak çıkamamalı. Caydırıcı, önleyici ceza almalarını, adaletin tam gelmesini istiyorum. İnanın duygularım o kadar had safhada ki. Vatanım, evladımı gerçekten bağrına bastı. Adalet için gerçekten duruşmanın sonunu bekliyor. Bu duruşma ertelenebilir ama biz yılmayacağız, adalet yerine gelecek" dedi.
Başak Cengiz'le evlilik hazırlığı yapan nişanlısı Mahir Mızrak da duruşmada aileyi yalnız bırakmadı. Duruşmadan önce konuşan Mızrak, sanık Boz'un akli dengesinin yerinde olduğunu bir önceki duruşmada gördüğünü ifade ederek, "Suçsuz yere katledildi. Bu davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Karşı taraf kılıfına uydurmaya çalışıyor ama ben ilk davada da içerdeydim.
Akıl sağlığının yerinde olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Orada keşke benim akıl sağlığım yerinde olmasaydı ben onu öldürseydim ama benim de akıl sağlığım yerinde. Bu davayı en kısa sürede bitirmelerini istiyorum. Çünkü biz buraya her geldiğinde yaramız yeniden açılıyor, yeniden aynı şeyleri yaşıyoruz, aynı şeyleri hissediyoruz. Adalete güvenimiz tam. Bu dava olmasa da bir dahaki duruşma karar verilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Cengiz ailesinin avukatı Mustafa Tırtır, sanığın akli dengesinin yerinde olduğuna dair raporların geldiğini, dolayısıyla sanığın en ağır cezayı almasını istediklerini kaydederek, "Sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor gelmişti. Mahkeme gözlem ihtisas dairesinin raporuyla yetinmeyip dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na da gönderdi.