Güncelleme Tarihi:
Ben Haliç’in kenarında doğdum büyüdüm, Kasımpaşa’da. Oun çilesini çektim. Artık orada balıklar üremeye başladı. Şu anda 48 çeşit balık var Haliç’in içinde. Dedik ki, “Yeterli değil!” Sağolsun, şu anda belediye başkanımız Sayın Topbaş da çalışmasını yaptı, bizim o 1996-1997’li yıllardaki proje Boğaz’ı Haliç’e bağlamaktı ve Boğazı da Haliç’e tünelle bağlamak suretiyle, şimdi Boğazdan Haliç’e su geliyor, Dolayısıyla Marmara’yı Haliç’te sirküle etmek suretiyle devam ediyor. Şimdi balıkların sayısı artacağı gibi, bundan sonra da Haliç’in kokma gibi riski ortadan kalktı. Ama bunları kimse göstermiyor, söylemiyor. Niye? Çünkü bu ülkede kimse böyle hayır izlerini göstermez. Bizim medyayla derdimiz var. Yarın başlık şudur: Yine medyaya çattı… Benim söylediğim, hayırlı hizmetleri duyurun istiyoruz, derdimiz bu. Milletin bunu bilmeye hakkı var, senin de görevin bunu millete duyurmaktır. Bu dünya güzeli İstanbul’umuzun güzelliklerini dünyaya duyurma görevin var.
GİT MANHATTAN’I GÖR
Ama şöyle bir gün karda kışta trafikte ulaşımda bir sıkıntı olsa bas bas bağırıyorsunuz, Yahu git Manhattan’a, orada da aynı şeyleri görürsün, ABD’sinde de bunu görürsün, Avrupası’nda da bunu görürsün. Her yerde bu olağan bir şeydir. Hava şartlarına göre zaman zaman bu tür sıkıntılar olur. Ama milletin alışkanlığını artırmak değil, bununla mücadele eden yönetimlere karşı kini artırmak, dert bu… İnşallah biz şimdi Kanalistanbul’umuzu da yapacağız. Bunar şimdi “Bu adamlar çılgın, deli bunu da yaparlar” demeye başladı. Senede asgari 100 bin kapasiteli havalimanımıza da başlıyoruz. 3. Köprü başlıyor. İnşallah 29 Ekim’de de tüp geçidimizi açıyoruz. 2015’te çift katlı lastik tekerlekli tüp geçidimizi açıyoruz.. Bunların hayali buna ulaşır mıydı? Şimdi bunlar oluyor. Türkiye bununla büyüyor. Gelen misafirler devlet, hükümet başkanlarına Dolmabahçe’deki ofisimiden onlara buralara gösterdiğim zaman, hepsi dudakları uçuklayarak dönüyorlar. Türkiye dünyadaki yerini böyle alıyor. Lafla olmuyor bunlar, icraatla oluyor.