Bartok'un kadirşinas talebesi

Güncelleme Tarihi:

Bartokun kadirşinas talebesi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

20 yüzyılın önemli piyanistlerinden György Sandor bu akşam saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki VI. Uluslararası Piyano Festivali kapsamında bir resital verecek.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun düzenlediği Uluslararası Piyano Festivali sayesinde İstanbullu müzikseverler son beş yılda birçok efsanevi piyanisti dinleme olanağı buldu. Liszt yorumlarıyla unutulmazlaşan Shura Cherkasky, Schubert ve Schumann yorumlarıyla hafızalara kazınan Sveitoslav Richter bu isimlerden ikisiydi. Bu yıl ise Bartok ve Prokofiyev yorumlarıyla efsaneleşen Macar asıllı Amerikalı piyanist György Sandor festivalin konukları arasında.

İlerleyen yaşına rağmen Amerika ile Avrupa arasında yoğun bir konser ve ders trafiği sürdüren Sandor'u geçen cuma sabahı New York'taki evinden aradığımızda bavullarını topluyordu. Akşam Londra'ya uçacak, sonra Türkiye'ye gelecekti. Karşımızda ruhunu genç tutmayı başaran hoşsohbet, dost bir ses bulunca, hocası Bartok'un biraz dedikodusunu yapalım dedik.

Bartok eli sopalı dedikleri cinsten sert bir öğretmen miydi?

Hayır, tam tersine dost canlısı bir insandı. Liszt Konservatuvarı'nda dört yıl öğrencisi oldum. Bana özel ders vermeyi kabul etti. Okulun yanında evinde de bulunma fırsatım oldu. İlginç bir yöntemi vardı. Oturup çalardı, dinler ve ne demek istediğini anlardınız. Müziğin ruhunu yakalamaktı onun için önemli olan, teknik ikinci plandaydı. Halk müziğiyle ilgilenmesine karşın mükemmel bir klasikçiydi. İlk piyano konçertosunu birlikte çalışmıştık. Üçüncü piyano konçertosunun dünya prömiyerini yapmak da bana kısmet oldu. Üzerimde etkisi çok büyüktür.

Size 1930'lardaki Türkiye macerasından, Adnan Saygun'la türkü derlemek için kağnı üstünde yaptıkları yolculuklardan bahsetti mi? Türkiye izlenimleriyle ilgili özel bir şey söyledi mi?

Bunları biliyorum tabii. O zamanlar Liszt Konservatuvarı'nda öğretim üyesiydi. İki kültürün birbirine ne kadar yakın olduğunu keşfetmişti. Fakat o günlerle ilgili özel bir şey söylediğini hatırlamıyorum.

Repertuarınızda hocanızdan yadigár, Türk bestecilerin eserleri var mı?

Ne yazık ki yok. Türkiye'de çok canlı bir müzik atmosferi olduğunu biliyorum. Hatta iki de piyano öğrencim oldu: Ayşegül Durakoğlu ve Deniz Genenbe. Fakat bestecilerinizle tanışamadım. Umarım bu konser fırsat olur.

2. Keman Konçertosu efsanesi yanlış

Bir başyapıt olan 2. Keman Konçertosu'nu Bartok'un Amerika'da vatan hasretiyle yandığı yıllarda yazdığı söylenir. Hocanızın beş yıl dayanamadığı ülkede 61 yıl vatan hasreti çekmeden yaşamayı nasıl başardınız?

Aynı şeyi Avustralyalı bir gazeteci de sormuştu. 2. Konçerto hakkında söylenenler yanlış. Çünkü eser 1938'de, Bartok ABD'ye gelmeden önce yazıldı. Ayrıca naziler onun kalmasını istemişti, totalitarizme karşı olduğu için sürgünlüğü seçti. ABD'ye geldiğinde 60 yaşındaydı ve uyum için zamanı yoktu. Ülkesi savaşta mahvolmuştu. Yaşadığı tüm duygular gibi, bu acı da eserlerine yansıdı. ABD'de yazdığı dört dev eserin hepsi hüzünlü değildir. Orkestra Konçertosu'nu hatırlayın. Bana gelince, Amerika değişik kültürlere açık bir ülke. Hindemith, Stravinski geldiler ve mutlu oldular. Ben de 27 yaşında geldim ve uyum sağladım.

Prokofiyef'le de yakın dostluğunuz oldu mu?

Ortak tanıdıklarımızdan, hakkında çok şey duydum. Fakat hiç bir araya gelmedik. Profokiyef 20. yüzyılda piyano için yazan en büyük bestecilerden biridir. Bartok bir, o ise dokuz sonat yazdı. Yakın dostluk deyince aklıma Zoltan Kodaly geliyor. Hocamdı ve dostluğundan, kılavuzluğundan çok şey öğrendim.

Gelelim İstanbul konserinizin programına. Neden böyle bir seçim yaptınız?

Klasik müzikte her dönemin en büyük isminden bir eser seçtim. Barok Çağ'dan Bach (İtalyan Konçertosu), Klasik Çağ'dan Beethoven (Op.10/1 Do minör Sonat), Romantik Çağ'dan Schumann (Op.17 Fantezi) ve iki Bartok. İlki Dans Süiti'nin piyano versiyonu. 1945'te Carnegie Hall'da dünya promiyerini çalmıştım bu eserin.

Columbia'nın patronu ağlamıştı

Bartok da dinleyiciler arasında mıydı, hatırlıyor musunuz o akşamı?

Evet. Bir yıl önce resital için beste istediğimde, 1924'te yazdığı bu eseri önermişti. Üzerinde düzeltmeler yapıp verdi. O akşam dinleyiciler arasındaydı. Eser ilgiyle karşılandı. O da çok mutlu oldu.

Konserde ilgiyle karşılandı ama eserin kaydının yayımlanması yıllar aldı.

Ne yazık ki Bartok öldükten sonra yayımlandı. Ölüm haberini aldığımda Columbia Plakları'nın sahibiyle bir görüşmedeydik. Hüngür hüngür ağladı. Tüm eserlerinin kaydını istedi. Tüm piyano eserlerini kaydettim. 1965'te yayımlandı. 35 yıl sonra Sony için bir kez daha kaydettim.

Konserde dinleyeceğimiz diğer Bartok bestesi hangisi?

Bartok iki keman için 44 eser yazmıştı. 1936'da altısını piyanoya uyarladı. Yıllar sonra, geri kalan 38'i geldi aklıma. Unutulmuşlardı. Beşini, Bartok stiline uygun şekilde, onun da izini taşıyacak biçimde piyanoya uyarladım. Herbiri farklı coğrafyalardan halk ezgileri. İki Macar, birer Sırp, Arap ve Balkan melodisi. Keşke bir de Türk ezgisi olsaydı arada...

Dinleyicilerinize bir mesajınız var mı?

Umarım zevk alacakları bir konser olur.

Bilet fiyatları: 6 ve 5 milyon. Biletler CRR gişesinde (0212 232 98 30), Biletix satış noktalarında ve Biletix Çağrı Merkezinde (0216 454 15 55).

SÜPER DEDE

Sandor 88 yaşında ve hálá arı gibi çalışıyor. Bir yandan, başta Juilliard olmak üzere ABD ve Avrupa'da birçok konservatuvarda yüksek lisans düzeyinde dersler veriyor. Rubinstein, Clara Haskil, Hamamatsu gibi ünlü piyano yarışmalarında jüri üyeliği yapıyor. Bir yandan da dünyanın dört bir yanını dolaşıp konserler veriyor. Geçen yıl İtalya'da 17 günde 16 resital verdiğini söylediğinde kulaklarımıza inanamadık. ‘‘Eskiden New York'tan Meksika'ya trenle beş günde giderdik, şimdi uçakla birkaç saat. Gezmek, yeni şeyler keşfetmek çok güzel,’’ diyor.

Geçmişi 20. yüzyılın müzik tarihi gibi. Bela Bartok'un piyano, Zoltan Kodaly'ın kompozisyon öğrencisi. Başta Bartok'un 3. Konçerto'su olmak üzere birçok eserinin dünya prömiyerini yapmış. Bartok'un yanısıra Samuel Barber, Leonard Bernstein, Lukas Foss, Snitke gibi besteciler adına eser adamış. Bartok'un tüm piyano eserlerini yorumladığı 1965 Columbia ve 1990 Sony albümleri şimdiden tarih oldu. Prokofiyef'in tüm piyano eserlerini yorumladığı albüm de en iyiler arasında.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!