OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 08, 2002 00:00
Yıllarca omuz omuza çalıştığı üniversitedeki meslektaşları, Aykut Barka için yayınladıkları bildiride ‘henüz ampulü icat edememiş bir toplumu aydınlatan narin ve fedakár mumlardan biriydi; durup dinlenmeden ışık saçtı etrafına’ dediler.İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü’nden arkadaşları, yitirdiğimiz deprem uzmanımız Aykut Barka’nın hayatını anlatan bir bildiri yayımladılar. Bildiride, Barka’nın kendini yetiştirmek için büyük bir azimle çalıştığı, bursla İngiltere'de Bristol Üniversitesinde doktora yaptığı belirtildi ve şöyle denildi:Parlak doktora‘Aykut Barka Kuzey Anadolu Fayı’nın üzerindeki çatlak boyutlu kırıklı yapılar üzerinde bir doktora yaptı. Doktorasının sonuçlarını Nature ve Journal of Structural Geology gibi uluslararası saygın dergilerde yayımladı. İngiltere Aykut'a doktoranın yanında bir nimet daha bahşetmişti: Eşi Sheree ile orada tanıştı. Sheree, eşinin bilim aşkına Aykut'un tüm yaşamı boyunca zaman zaman normal ölümlülerin boyutlarını aşan ihtişamda bir destek verdi. Aykut Barka Amerika’nın en ünlü üniversitelerinden MIT'de fay incelemelerinin doğal bir devamı olan deprem jeolojisiyle ilgilendi. Jeofizik, sismoloji bilgisini genişletti. Bu arada uzaydan yer tespiti tekniklerini de öğrendi.MIT'de çalışırken, tezi için topladığı verilerine yeni çalışmalar kattı, MIT'de doktora yapmakta olan Türk öğrenci Levent Gülen ile birlikte Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Erzincan havzasını inceledi. 1983'te MIT'den Kadinsky-Kade ile birlikte Kuzey Anadolu Fayı’nı olduğu gibi ele alan geniş bir sentez denemesi yayımladı. Barka bu çalışmaları esnasında Amerika'da geniş de bir dost çevresi edinmişti. Bu arada Kuzey Anadolu Fayı’na çok benzeyen meşhur San Andreas Fayı'nı inceleme imkánını buldu.ABD’de ders verdi1990’da California Institute of Technology’de 6 ay ziyaretçi bilimadamı olarak bulundu. California'da modern deprem jeolojisinin kurucusu olan Prof. Kerry Sieh ile tanıştı. Büyük bir jeolog, büyük bir öğretmen, aynı zamanda hassas ve iyiliksever bir insan olan Prof. Sieh, Barka'ya kendi geliştirdiği teknikleri, bu arada fayların enine hendekler kazarak fayın son beş-on bin yıl içindeki deprem tarihinin nasıl incelenebileceğini ve buradan da deprem tehlikesinin nasıl bilinebileceğini gösterdi. Bütün bunlar onu fevkaláde heyecanlandırmıştı. Kafasında ülkesine dönüp her tarafı kıpır kıpır oynayan Türkiye'nin detaylı bir deprem jeolojisini yapma planları oluşmaya başladı. İnsan sevgisiOnun önemli bir özelliği bilime olan tutkusu kadar, insanlara da olan sevgisiydi. Ciddî bir deprem jeolojisinin Türkiye'de binlerce canı kurtaracağını, zaten fakir olan ülkesinin mallarını koruyacağını biliyordu. California'da Kerry Sieh, Barka’ya bir fay boyunca atım tarihinin ortaya konmasının faydalarını göstermişti. Aykut Barka bunun Kuzey Anadolu Fayı gibi muntazam davranan bir fay için ne demek olduğunu derhal kavradı. 1990 yılında Türkiye'ye döndü ve Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi Jeofizik Anabilim Dalı'na, sonra da 1992 yılında İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalına katıldı. Burası Kuzey Anadolu Fayı’nı keşfeden İhsan Ketin'in okuluydu.1939'dan bu yana olan depremlerin jeolojisini yerinde tekrar inceleyerek, bugün klásik olan "atım bilançosu" makalesini yayımladı. Bu makale dünyanın en saygın deprembilim dergilerinden biri olan Bulletin of the Seismological Society of America'da (Amerikan Deprembilim Cemiyeti Dergisi) yayımlanmıştı. En önemli eserÇalışmasında, 1939'dan beri fayın adım adım nasıl hareket ettiğini, doğuda başlayan hareketin zamanla batıya nasıl kaydığını, hangi bölümlerde hareketin tamamının batıya nakledildiğini, hangi bölümlerde "atım eksiklikleri" olduğunu ve dolayısıyla güncel deprem riskinin bulunduğunu gösterdi. Bu makale, Kuzey Anadolu Fayı hakkında yazılmış en önemli eserlerden biridir. Aykut'un çalışması ABD’deki arkadaşlarından Ross Stein'in dikkatini çekmişti. Stein Aykut'a, onun verisi ile fay boyunca gerilme-kırılma ilişkilerini bir kanuna bağlayan Coulomb ilişkisine dayanarak gerilme birikme alanlarını tespit edebileceklerini söyledi. Çıplak dışarı fırladıAykut Barka her zamanki sınırsız enerjisi ile bu işin üzerine atıldı ve Stein ile Kuzey Anadolu Fayı boyunca gerilme birikmesini gösteren bir makaleyi 1997'de yayımladı. Bu makalenin sonuçlarından biri, fay üzerindeki en tehlikeli alanlardan birinin Kocaeli ilimiz çevresi olduğu idi. 1999 Kocaeli depremi vurduğu zaman, eşi Sheree Barka’nın evden giyinmeyi unutarak çırılçıplak fırladığını anlatmıştı. Eşinin ikazı üzerine geri dönüp giyindi ve işinin başına koştu.İlk gelen haberler öngörüleri aynen doğru çıkmış olan bilim adamını tatmin eden, insan ve vatandaş Aykut Barka’yı ise perişan eden nitelikteydi. Kuzey Anadolu Fayı sözünü tutmuş, Kocaeli'nin şirin kazası Gölcük yerlebir olmuştu. Aykut öğrencilerini toplayarak kanayan yaranın üzerine koştu. İlk gözlemler yapıldı, ölçümler alındı, kayıtlar tutuldu. Bu arada Türkiye'deki ve dünyadaki meslektaşları ile temasa geçerek bir deprembilimci ordusunun Türkiye'ye akmasına yardımcı oldu. Yorulmadan çalıştıAncak yapılması gereken işin cesameti bir insanın yapabileceği veya organize edebileceğinin çok üzerindeydi. Burada merhum arkadaşımızın tüm bilim hayatında belini bükmüş zayıf bir tarafı, belki de onun ölümünü hazırlayan faktörlerden biri olarak karşımıza dikildi. Aykut Barka her işe koşmayı kendi vazifesi addediyordu. Arazideki bir hendeğin kazılması, gidecek ekibin vasıtalarının ayarlanması, bununla ilgili televizyon ve gazetelere
haber yetiÅŸtirilmesi ve her isteyene anında ve yerinde cevap verilmesi hep onun iÅŸiydi. Bu arada 1999 depremleriyle birçoÄŸunun aklına ‘benim evim, fabrikam gelecek bir depremde ne olacak?’ sorusu takılmıştı. Bu soruların da muhatabı olarak toplum önünde kendini sorumlu hisseden ve baskı altında kalan Aykut, tüm iyi niyetiyle yardım etmeye çalıştı. O ána kadar hiçbir yan geliri olmayan ve güncel kalabilmek için yabancı dergilere para yatırmak zorunda olan her Türk öğretim üyesinin pek iyi bildiÄŸi gibi, fedakár eÅŸi ve iki evládı sefálet sınırında bir hayat sürmüşlerdi. Bu fırsatların ailesini bu acıklı durumdan kurtaracağını düşündü onları da koÅŸturmacasına dahil etti.Barka yoruluyorDepremle beraber Barka’nın saçtığı ışık da artmıştı. Ama mumun daha hızlı yanmaya baÅŸladığını Aykut farkedemedi. Pek çoÄŸumuz onu ikaz etmeyi denedik. Nafile! Deprem çalışmalarının getirdiÄŸi ağır yük onu iyice Ä°TÃœ'deki masasına ve araziye baÄŸladı, evinin sıcak ortamından daha da uzaklaÅŸtı. Sürekli çalışma, zaman zaman Aykut'u ağır bir yorgunluÄŸun içine itti. Sonunda yağı tükenen fitil, kendini birikmiÅŸ yaÄŸ yığınlarının arasında buldu ve giderek titremeye baÅŸlamış olan ışık 1 Åžubat günü ebediyen söndü gitti.Kuzey Anadolu Fayı 16 Aralık 1995'ten sonra bir kez daha öksüz kaldı. Aykut, büyük bir ÅŸevkle ekibine katıldığı ve çok sevdiÄŸi Ä°hsan Ketin'in yanına gitti. Ä°TÃœ'nün kubbesinde modern deprembilimi ve faal yapılar tektoniÄŸini ülkemize getiren Aykut Barka'nın hoÅŸ sadásı Ä°TÃœ'nün diÄŸer aziz ölülerininkine karıştı. Geriye eÅŸi, çocukları, öğrencileri, meslektaÅŸları ve durup dinlenmeden ürettiÄŸi eserleri kaldı. Rahat uyuSevgili Aykut! Ãœlken ve milletin sana müteÅŸekkirdir. Ãœniversiten, öğrencilerin ve arkadaÅŸların senin arzu ettiÄŸin yolda çalışmaları sürdürecektir. Yeni mumlar yakılacaktır. Bu açıdan zamansız girdiÄŸin mezarında rahat uyu!Ä°stanbul Teknik ÃœniversitesiMaden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı ve Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü MensuplarıÂ
button