Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE VAZGEÇİLMEZ MÜTTEFİK
“(Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında NATO-AB ilişkileri) Her şeyden önce bu kriz iki hususu gözler önüne serdi. Birincisi Avrupa güvenliğinin temel taşı, yapısı NATO’dur. İkincisi, Türkiye bölgesel güvenliğin temini için vazgeçilmez müttefiktir.
(Türkiye garantör ülke olacak mı?) Savaşı sonlandırmak için başından itibaren büyük gayretler ortaya koyduk. Garantörlük, arabuluculuk görevini Türkiye’nin yapabileceğinin en güzel örneği oldu.
MÜZAKERE EDİLEN 6 BAŞLIK VAR
İki ülke arasında müzakerede 6 başlık var. 4 başlık üzerinde mutabakat var gibi. Bunlardan biri NATO meselesi. Bir diğeri, özellikle Rusçanın resmi dil olarak kabul edilmesi meselesi. Zelenski bunu da kabul etti. Bir diğer konu silahsızlanma meselesi. Orada da belli tavizlerin verilebileceğini ifade ettiler. Dördüncü konu ki yine Ukrayna’nın burada bir mutabakatı var; o da kolektif güvenlik dedikleri mesele. Ama Ukrayna, Kırım ve Donbas konularında bu kadar rahat değil.
AKILLI BİR LİDERLİK ADIMI
Donbas meselesinde güzel bir adım attı, akıllı bir liderlik diyebiliriz ve ‘Referanduma gitmem gerekir’ dedi. Bu konuyla orayı kestiler. Rusya 2014’te Kırım’ı işgal ettiği zaman, biz çok net bu işgale karşı çıkmıştık. Ama o zaman Batı net bir tavır koymamıştı. Bu tavrı koymadıkları için işte bugün başımıza bunlar geldi. Putin’le bir görüşmem olabilir. Sürece yönelik ‘Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın’ demeliyiz. ‘Buna bir onurlu çıkış yap’ demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramamız lazım.”
ÖNÜMÜZE YENİ KAPILAR AÇILACAK
“(Rusya-Ukrayna savaşı sonrası liderler son dönemde arka arkaya ülkemize geliyorlar. Libya ve Doğu Akdeniz denkleminin de bunda etkisi var mı?) Ağırlıklı olarak tabii ki Rusya-Ukrayna, bu işin ana başlığını teşkil ediyor. Yunanistan’ın ziyaretinde ilişkilerdeki sıkıntıların ortadan kaldırılmasına yönelik ne gibi adımlar atabileceğimizi görüşme imkânımız oldu. Bundan sonraki süreçte aracılarla değil biz direkt olarak özel temsilcilerimiz vasıtasıyla görüşmelerimizi yapalım diyoruz. En önemli ziyaretlerden biri de İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un ziyaretiydi. İsrail Başbakanı Benet’in de gelme durumu söz konusu.
(Türkiye’nin enerji atılımı) İnşallah bu önümüze yeni kapılar açacak. Şu anda açıklamayacağım. Bu yaptığımız görüşmelerle birlikte önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda ‘Bu da nereden çıktı’ diyeceksiniz. Bu görüşmelerden inşallah dört dörtlük bir sonuç çıkacak.”
ASGARİ ÜCRET ARTAR MI?
“(Yıl ortasında asgari ücrete zam olur mu?) Şu anda daha üçüncü aydayız. Yıl ortasına geldiğimiz zaman zaten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanım da önüme mevcut durumu getirir. Zaten Vedat Bey sendikalarla bugüne kadar samimi görüş alışverişinde bulunmuştur. Görüşmeler neticesinde de yıl ortasında böyle bir değerlendirme gerektiğinde biz kesinlikle vatandaşımızdan, hele hele işçimizden böyle bir şeyi esirgemeyiz. Veren el alan elden hayırlıdır.”
BİR AYDA LİDERLERLE 40 GÖRÜŞME
“(Kılıçdaroğlu’nun, ‘geçmişte Türkiye sözü dinlenen bir ülkeydi ama şu anda Türkiye deyince sırtlarını dönüyorlar’ cümlesi) Arka arkaya bütün devlet başkanları, hükümet başkanları ülkemize geliyor. Sadece mart ayında liderlerle 40’ın üzerinde yüz yüze görüşmem ya da telefon temasım oldu. Her biri de ülkemizin barış için yürüttüğü diplomasi çabalarını takdir ettiklerini özellikle belirtiyor. ‘Dünya Türkiye’ye sırtını dönüyor’ demek akılla, mantıkla izah edilecek bir şey değil.”
F-16’DA OLUMLU SÜREÇ VAR
“(Türkiye’nin ABD ile sürdürdüğü yeni F-16’lar, F-16 modernizasyon kitleri görüşmeleri, Türkiye’nin Kiev’de kalan A400m uçakları) F-16’larla ilgili olarak görüşmelerimizi Milli Savunma Bakanımız muhataplarıyla yürütüyor ve şu an itibarıyla olumlu bir süreç devam ediyor. Uçakların modernizasyonuyla, diğer taraftan yeni alımlarla ilgili olarak olumlu yaklaşımlar var. Biden’ın bana ‘Ben kongreye bu konuyla ilgili olumlu yaklaşımımı sunacağım ve konunun da takipçisi olacağım’ istikametinde ifadeleri oldu. Temenni ederim ki bu istikamette eğer netice devam ederse, noktalanırsa o zaman biz yeni alacağımız F-16’lar ve eldekilerin modernizasyonunu süratle bitirme fırsatını bulacağız.
TEMİNAT VERİYORLAR
A400m uçaklarıyla ilgili olarak hem Ukrayna hem de Rusya ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Bize her türlü teminatı veriyorlar. ‘Hava sahasında sağlıklı bir duruma girildiği anda bu uçakları sizlere göndereceğiz’ diyorlar.”
BIDEN'LA SOHBET
“(ABD Başkanı Biden ile zirvede sohbet ve Amerika’nın S-400’lerin Ukrayna’ya verilmesini istediği iddiası) Biden ile bu zirvede ayaküstü bir hal hatır sorduk. Önümüzdeki süreçte kendisiyle telefon diplomasisiyle bazı konuları ele alma fırsatımız olacak. Milli Savunma Bakanım muhatabıyla bu F-16’lar konusunu görüştü. Her şeyden önce S-400 konusunda nasıl en başta bizim için bu iş kapanmıştır dediysek, bugün de biz aynı noktadayız. Bu konu bizim için kapanmıştır. Bunlar savunma noktasında bizim kendi malımızdır, bu bitmiştir. Bir diğer konu, Wall Street Journal’ın yazdığına karşı İletişim Başkanımız gerekli cevabı bütün hassasiyetiyle zaten vermiştir. O cevap onlara yeter de artar bile. ‘Buradan acaba Türkiye’ye nasıl bir darbe vururuz da onu sıkıntıya sokarız’, böyle bir gayretin içindeler. Anında müdahale ederiz, sonuç alamazlar.”
NATO YORUMU
BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞMEMİŞ
“(Fransa lideri Macron, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” demişti ve siz de buna çok sert bir yanıt vermiştiniz) Demek ki NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmemiş. Böyle bir şey de söz konusu değilmiş. O çok talihsiz bir açıklamaydı. Bu talihsiz açıklamanın ardından da Macron şu anda NATO’da en aktif rolü oynayan liderlerden biri durumunda. Türkiye-Fransa ilişkilerini yeniden ele alma ve hatta Türkiye-Fransa-İtalya olarak üçlü attığımız adımları yeniden hayata geçirme kararı aldık.”
STOKÇULUK
SİYASİ AHLAK İFLAS ETMİŞ
”(Dünyada gıda güvenliği çok dillendiriliyor. Türkiye açısından petrol ve gıda güvenliği konusunda neler söylersiniz?) Gıda güvenliği konusunda tabii her türlü tedbiri alıyoruz. Diyelim ki kırmızı ette mi sıkıntı var, ona göre adımlarımızı atıyoruz ve hemen süratle mekanizmalarımızı çalıştırıyoruz. Şeker yok dediler. Bir de baktık ki birçok yerde stoklar, depolar dolu. Denetimlerle tepelerine binince hemen şekerler ortaya çıktı. Ayçiçek yağı dediler. Onda da yine Azak Denizi’ndeki 5 gemimiz geldi, böylece bir anda o iş çözülmüş oldu. Hububatta da benzer durumlar söz konusu oldu. Ancak muhalefetteki siyasi ahlakın iflas edişi ancak işte bu tür dedikoduları ortaya çıkarıyor ve bu manipülasyonlardan da benim vatandaşım ister istemez rahatsız oluyor. Ramazan ile birlikte vatandaşlarımıza en ufak bir sıkıntı yaşatmayacağız.”
RUSYA’DAN ÇIKAN ŞİRKETLERE KAPIMIZ AÇIK
Yaptırımlar nedeniyle Rusya’dan ayrılan yabancı şirketlerle ilgili Erdoğan şu mesajı verdi:
“Sadece Amerikan şirketleri değil, dünyanın birçok markası, grubu Rusya’dan ayrılıyor, çıkıyor. Bunlardan ülkemize gelenlere tabii ki kapımız açıktır, buyursunlar gelsinler deriz. Bunun dışında yine belli sermaye gruplarından ülkemize gelip bizde imkanlarını park etmek isteyenler olursa onlar için de tabii ki kapımızı kapalı tutmayız. Buna da kapımız açıktır.
RUSYA’YLA İLİŞKİLERİ BİR KENARA KOYAMAYIZ
Yaptırımlar noktasında da BM’nin belli çizgilerini biz de değerlendiririz ama şunu da unutmayalım ki bütün bu adımları atarken bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi bir kenara koymamız mümkün değil. Bunu ben çok önce de açıkladım biliyorsunuz. Zira kullandığımız doğalgazın yaklaşık yarısını Rusya’dan alıyoruz. Akkuyu Nükleer Enerji Santralimizi Rusya ile yapıyoruz. Biz bunu da bir kenara koyamayız. Yani orada yapılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Bu konudaki hassasiyetimizi korumak durumundayız. Birincisi ben halkımı karda kışta soğukta bırakamam. İkincisi sanayimizi tamamen sıfırlayamam. Bunları korumak durumundayız. Biz devletiz, 85 milyon nüfusumuz var. Üzerimize düşen her türlü görevi de yaparız, yapıyoruz.”