Güncelleme Tarihi:
Yüzyıllardan beri çeşitli dinlerin bir arada yaşadığı ve ortak yaşam kültürü oluşturduğu Hatay’da şimdi şehirde barınan Suriyeli sığınmacılardan dolayı tedirginlik yaşanıyor. Gece saatlerinde köylere geldiği belirtilen sığınmacılar yerel halk üzerinde önemli bir huzursuzluk kaynağı olurken, bu durumdan en çok etkilenenler de çocuklar oluyor.
ARTIK KÖY BİLE BASIYORLAR / FOTOGALERİ
Sosyal medyada şehirde yaşananlarla ilgili iddialar yoğunlaşınca soluğu Hatay’da aldım. Bu iddialara göre Suriye’den gelen ve kamplarda barınması gereken sığınmacılar şehirde rahat rahat dolaşıyor, lokantalara gidip hesap ödemiyor, minibüs ücreti vermiyor ve bunda ısrar eden esnafa ‘Bizi buraya Başbakan Erdoğan getirdi, hesabı o ödeyecek’ diyordu.
Vatandaş bu sözleri ağız birliği etmişçesine onaylarken şehirde ürkütücü bir sessizlik de gözden kaçmıyor. Çünkü konuştuğumuz esnaf ve minibüs şoförleri olayları duyduklarını ancak kendi başlarına gelmediğini belirterek ayrıntı vermekten kaçınıyor.
Bilgi kırıntısına ulaşmak için şehrin her yerini dolaşıp, insanlarla konuşurken yaklaşık 20 gün önce yaşandığını duyduğum bir olay çok dikkatimi çekti.
Buna göre, şehir merkezine 10 kilometre mesafedeki Dikmece Köyü’ne 02.00 sıralarında gelen uzun sakallı iki Suriyeli sığınmacı bir evin ikinci katındaki balkona çıkmış ve üç çocuğun yattığı bir odayı dışarıdan gözlerken odaya çocukları kontrol etmek için gelen Hülya Korkmaz tarafından fark edilmiş.
Bunun üzerine hemen Dikmece Köyü’ne giderek olayın mağdurlarıyla görüştüm. Önce konuşmak istemediler. Ancak daha sonra konuşmaya ikna olan Hülya Korkmaz, o geceyi şöyle anlattı: “Çocuklarımı kontrol etmek için 02.00’de odalarına gittim. O arada kafamı kaldırdığımda camda iki tane uzun sakallı kişi gördüm. Gözlerinin içine baktım ama gitmediler. Bunun üzerine bağırdım ve eşime haber verdim. Sonra bayılmışım.”
Hülya Korkmaz’ın eşi Cengiz Korkmaz da korku ve panik dolu geceyi anlatırken, “Özürlü olmama ve rahat yürüyememe rağmen hemen odamdan koşarak geldim. Beni görünce kaçtılar. Camın sinekliğini kısmen yırtmışlardı. Hemen köy muhtarına ve jandarmaya haber verdik. Sonra hep beraber av tüfeklerimizi de alarak peşlerinden gittik ancak onları bulamadık. Üç gün sonra tekrar geldiler ve bu sefer sinekliği daha geniş yırttılar. Kovaladık. Çok tedirginiz. Bunun üzerine işsiz olmama rağmen borçlanarak balkona ve pencerelere demir parmaklık yaptırdım. Geceleri uyumuyorum ve nöbet bekliyorum “ dedi.
Cengiz Korkmaz, bu durumun köydeki huzuru kaçırdığını ancak en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu söyledi. Korkmaz, “Artık su içmeye ya da tuvalete kendi başlarına gitmiyorlar. ‘Suriyeliler orada olabilir’ diyorlar” dedi. Korkmaz daha önce sürekli açık olan sokak kapısını artık üst kattaki komşusuna giderken dahi kapattığını da sözlerine ekledi.
Köyde yaşayanlar, bu tip olayların sadece kendi köylerinde olmadığına, başka köylerde de gerçekleştiğine dikkat çekti. Hiçbir şekilde huzursuzluk yaşanmasını istemediklerini vurgulayan köylüler, ”Açlarsa gelip kapımızı çalsınlar. Yemek verelim, sonuçta onlar da insan. Ama huzurumuzu kaçırmasınlar” dedi.
Şehirde yaşanan bu olaylardan sonra yöre halkının faturayı kendisi kesmek için hazırlık yaptığı ve sokaktaki vatandaşın silahlanmaya öncekine göre hız verdiği bilgisi paylaşılıyor.
EMNİYET MÜDÜRÜ: ASAYİŞ ÇOK ETKİLENMEDİ... OLAYLAR MÜNFERİT
Hatay İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, Suriye’de yaşananların şehirdeki asayiş olaylarını çok fazla etkilemediğini söyledi. Hatay’ın yüzyıllardır çeşitli din, mezhep ve görüşlerin birlikte yaşama bilincini oluşturduğu bir kent olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Hatay, ortak yaşam kültürü nedeniyle bu tip olaylardan az etkilenen şehir” dedi.
Kılıç, vatandaşların şikayet konusu olan restoranlarda ve minibüslerde hesap ödemediği konusuyla ilgili ise böyle bir olayın olması durumunda kendilerine mutlaka intikal ettirileceğini ancak ellerine ulaşan bu şekilde bir şikayetin olmadığını da belirtti.
Hatay’daki beş çadırkente 11 bin sığınmacının yerleştirildiğini belirten Kılıç, 29 Nisan 2011’den bu yana çadırkentlerde yaşayanların dahil olduğu 157 olay gerçekleştiğini , 360 Suriye vatandaşı hakkında yasal işlem yapıldığını, adli sürecin devam ettiğini söyledi.
Kılıç, “Suç işleyen kim olursa olsun yasal işlemler devam ediyor. Vatandaşlarımız hiçbir olumsuz söylentiye itibar etmesin. Şehirde çadırkentlerden ve sınırdan pasaportla geçen Suriyeli vatandaşlar var. Bu şekilde geçenlerin yasal kalma süresi bulunuyor. Bunların hepsi devletin kontrolü altında. Çadırkentlerden çıkanlar tekrar buralara iade edilir. Çadırkentlerdeki Suriyelilerin kısıtlı da olsa çarşı izni gibi izinleri var. Yaşanan bazı münferit vakalar olabilir“ ifadelerini kullandı.
KİRALAR YÜZDE 70 ARTTI
Ülkelerinden kaçan Suriyelilerin konut ihtiyacı kentte kiraları da artırdı. Daha önce 400 lira civarında olan kiralar yaklaşık yüzde 70 artışla 600-700 aralığına çıktı.
TİCARET DURDU
Diğer taraftan Suriye’deki gerginlik sonrası Cilvegözü Sınır Kapısı’nın kapanması şehirde ticari hayatı durma noktasına getirdi. Özellikle, ticari hayatın can damarı olan ve diğer sektörleri çok yakından ilgilendiren nakliye sektörü yüzde 50’den fazla yavaşladı ve oteller neredeyse bomboş. Borçlarının giderek arttığını belirten sektör yetkilileri, devletten sigorta primi ve vergi öteleme adımları gelmezse eleman çıkarmaya hazırlandıkları bilgisini verdi.