Güncelleme Tarihi:
Belçika'nın Liege kentinde bulunan "Liege Barış Evi", halkın sanat faaliyetlerinde bulunduğu bir kültür projesi. 7'den 77'ye herkesin sevgisini kazanan Barış Manço'nun yıllarca yaşadığı, eserler bestelediği ev ölümünden sonra ailesi tarafından satıldı. Bir Türk tarafından satın alınan ev Barış Manço kimliği ve değerleri hayranı Aslı Gülerman'ın girişimi ile kültür ve sanat derneğine çevrildi. Ancak daha sonra Manço Ailesi'nin "Bizim kontrolümüz dışında gelişen bir proje" demesi üzerine eleştiri yağmuruna tutuldu ve bazı çevreler bu projeye sırt çevirdi.
KEŞKE ONLAR SAHİP ÇIKSAYDI
Ev satıldıktan sonra Barış Manço'dan kalan eşyalara sahip çıkan ve en büyük arzusunun bir gün evin müze olması halinde bunları sergilemek olduğunu söyleyen Liege Barış Evi Başkanı Aslı Gülerman "Amacımız Barış Manço sevgisini gençlere aşılamak. Bunun için hepbirlikte mücadele edelim. Tartışmalar nedeniyle Belçika'daki Türk toplumu bizi yalnız bıraktı. Keşke bizi eleştirenler bizden önce bu eve ve içindeki eşyalara sahip çıksaydılar" dedi.
EŞYALAR ÇÖPE ATILACAKTI
Barış Manço'nun 1963 yılında Liege'e gelip Güzel Sanatlar Akademisine yazıldığını, bundan bir kaç yıl sonra ise bu evi satın aldığını söyleyen Gülerman "Sanatçı bir çok bestesini burada yazıyor, çocukları burada doğuyor. Burası şehir merkezinin dışında kaldığı için oldukça sakin ve beste yapmak için uygun bir yer. Manevi değeri çok büyük bir yer. Ev Barış Manço'nun ölümünün ardından 2008'de Manço Ailesi'nden çıktı. Ev satılınca eşyalar aslında çöpe atılacakmış. Yeni ev sahibi Nusret Aktaş, atmak yerine satmaya karar veriyor. Evin bir Türk tarafından satın alındığını ve Barış Manço'dan kalan eşyaların internette satılacağını duyunca harekete geçtim. İlk girişimim satışa çıkarılan eşyaları satın almak oldu" diye konuştu.
MÜZE OLMASINI İSTİYORUZ
Büyük çerçeve, avize, masa, sandalye gibi eşyaları aldıktan sonra binayı kiralayıp Barış Evi'ni kurduklarını söyleyen Gülerman şunları söyledi: "Liege Belediyesi'ne müze olma başvurusunda bulunduk ve bu kabul edildi. Şuan saz, ebru ve ney kursları veriliyor. Gençlere şarkılar, özellikle de Barış Manço şarkıları öğretiliyor. Ayrıca hukuki danışmanlık hizmeti sunuluyor ve Fransızca derslerimiz de var. Bizim amacımız tamamiyle Barış Manço'ya yönelik bir hizmet sunmak. Yani onun hayat ve sanat görüşlerini, şarkılarını, kişiliğini veya neden öyle giyindiği gibi bilgileri aktarmak. En büyük arzumuz evin müze olması. Ancak bunun gerçekleşmesi için Manço Ailesi'nin onayı gerekiyor."
EŞYALARIN BAKIMA İHTİYACI VAR
Manço'nun eşyalarını sakladığını da hatırlatan Gülerman "Evin müze olması halinde hepsini elden geçirip sergilemek istiyorum. Ancak eşyaların ciddi bir bakıma ihtiyacı var. Ev ailesi tarafından satılsa da ve "Orası artık Barış Manço'nun evi değil" dense de siz bu sanatçının geçmişini silemezsiniz ki. Sonuç olarak bu davurlar arasında ve ondan kalan eşyalarda onun hatıraları yaşıyor. 'O evde Barış Manço'nun değerli eşyası yok' deniyor. Ancak burada geride bırakılan ve bizim hala sakladığımız tozlu çerçeveler veya yıllarca pencerede asılı olan perde bile bizim için çok değerli.
AİLESİ NEDEN İSTEMİYOR
Barış Manço'nun oğlu Doğukan'ın kendisine gönderdiği mesaja dikkat çeken Gülerman "Çok memnundu bu çalışmadan dolayı. Hatta ona derneğin başkanlığını teklif etmiştim. Ne yazık ki durum sonradan olumsuz hale geldi. Bir polemik yaratıldı. Manço Ailesi'nin bu çalışmamızı neden istemediğini anlamıyorum. Barış Manço'nun ölümünden sonra Liege'de sadece 1 etkinlik düzenlendi. Biz bu boşluğu doldurmak için bu çalışmayı hayata geçirdik. Keşke bizi eleştirenler bizden önce bu eve ve içindeki eşyalara sahip çıksaydılar" dedi.