Esma ÇAKIR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2004 01:33
Barış Akçakaya, kas erimesinden 19 yaşında öldü. 12’sinde tekerlekli sandalyeye bağlanan genç, hep özürlülerin yaşam alanları için mücadele etti. Semtinde rampalar yapılmasını sağlayan Barış’ın mücadelesini şimdi ailesi sürdürecek.
KİMYA Mühendisi Erkan Akçakaya ile Kimya Öğretmeni Berna Akçakaya çifti, tek oğulları Barış’ın en fazla 22 yaşına kadar yaşayabileceği gerçeğine hiç inanmamışlardı. Barış, merdiven çıkmakta zorlanıyor, yürürken de sürekli düşüyordu. Kas hastalığının en ağır türü olan ‘Duchenne Kas Distrofisi’ teşhisi, henüz 3 yaşındayken biricik oğullarına kondu. Bu hastalığın henüz dünyada tedavisinin bulunamamış olması, Akçakaya çifti için ikinci yıkım oldu.
Türkiye’de teşhisi koyan Prof. Dr. Coşkun Özdemir’in yanılmasını umarak oğullarını bir de Londra’ya götürdüler. Burada yapılan biyopsinin sonucu da aynıydı. Önce bacak, sonra da kol kasları yavaş yavaş eriyen Barış, bir kez olsun isyan etmedi. Son nefesini, 2 Kasım sabahı, fanatiği olduğu
Galatasaray’ın renklerindeki yatağında verdi. Onun ölümü, ailesi için çok erken oldu.
HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİK
Barış, bacakları kendisini artık taşıyamayınca, 7’nci sınıfa giderken tekerlekli sandalyeyle tanıştı. Bu onun deyişiyle kurtuluş oldu. Çünkü yürürken çok acı çekiyordu. Tekerlekli sandalye onun sağlığı için çok gerekliydi. Ancak her sokağa çıkışı kábus oluyordu. Oğlunun hastalığı için Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ne üye olan Berna Akçakaya, yaşadıkları sıkıntıları anlatmakla bitiremiyor ve ‘Onun rahat etmesi için yaşamımızda çok şey değiştirdik’ diyor. Yasaların özürlülerin yaşamını kolaylaştırmayıp aksine zorlaştırdığını söyleyen baba Erkan Akçakaya ise ‘Barış, otomobille rahat yolculuk yapamadığı için ticari minibüs aldık, arkasına özürlü asansörü taktırdık. Ancak özürlü plakası alamadık. Çünkü, yasalara göre minibüsü Barış’ın kullanması gerekiyordu. Minibüsümüz, ticari araç olduğu için Boğaziçi Köprüsü’nü kullanamadık ve özürlü otoparklarına park edemedik’ diye konuştu. Oğullarının ölümüyle hiçbir şeyin sona ermediğini söyleyen Akçakaya çifti, ‘Onun ardından da Kas Hastalıkları Derneği vasıtasıyla mücadelemizi sürdüreceğiz’ diyor.
Rampalar onun çabasıyla yapıldıOğlunun ölümüyle mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen anne Berna Akçakaya, verdikleri mücadeleyi şöyle anlatıyor: ‘5 yıl önce Ataköy’de otururken onun çarşıya, okula, sinemaya, tiyatroya rahat gidebilmesi için Bakırköy Belediyesi’nden yardım istedik. Barış bunun için çok mücadele verdi ve belediye sonunda 9-10’uncu kısımlardaki kaldırımları rampalarla donattı. Bu da yetmedi. Çünkü Barış her dışarı çıktığında, rampaların önünde muhakkak park edilmiş araçlarla karşılaşıyordu. Buna da park halindeki araçların camlarına, ‘Okula gitmemi engelliyorsunuz’ yazarak çözüm buldu. Apartman sakinlerinin tüm karşı çıkmalarına rağmen oturduğumuz apartmanın yangın merdiveni girişine de rampa yaptırdık.’
Maça gidemedi
Barış Akçakaya, koyu bir Galatasaray taraftarıydı. En büyük hayali spor yazarı olmak ve Ali Sami Yen Stadı’nda takımının bir maçını izlemekti. Ancak tekerlekli sandalye kullananlar için statlarda altyapı olmadığından bu hayalini hiç gerçekleştiremedi.