Güncelleme Tarihi:
Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına başka suçtan tutuklu sanık Mehmet Baransu mazeret bildirerek katılmazken, tutuksuz sanık Murat Şevki Çoban ve avukatları hazır bulundu. İddiamamenin okunmasının ardından savunmasını yapan ve söz konusu haberlerin yayınlandığı dönemde Taraf Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak görev yaptığını söyleyen Çoban, "Bu haberleri ben yapmadım. Haberlerin yapılmasında hazırlanmasında ve yayınlanmasında da hiç bir katkım yok. Basın Kanunu’na göre haberi yapan muhabirin kim olduğu belli olduğu ve imzası bulunduğu takdirde yazı işleri müdürüne sorumluluk düşmez. Kaldı ki dava konusu haberler basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Kişilerin özel hayatına dair fişleme yapılması, belge toplanması, bu belgelerin arşivlenmesi, Anayasal normlarla güvence altına alınmış kişisel ve hak ve özgürlüklerin ihlali niteliğindedir. Suçun ifşa edilmesi ise suç teşkil etmez. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ederim" dedi.
"BELGELER HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUNUZ MU" SORUSU
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Kişilerin özel hayatına dair fişleme yapılması, belge toplanması ve bu belgelerin arşivlenmesi ile ilgili ulaştığınız belgelerle hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundunuz mu" şeklinde soru yöneltmesi üzerine Çoban, "Haberin kendisi zaten suç duyurusu niteliğindedir. Savcılığa ayrı bir müraacatımız olmadı" diye konuştu.
"GÜNAH KEÇİSİ GİBİ SEÇİLDİK"
Bu sırada üye hakim Çoban’a, gazetede yapılan haberleri denetleme ya da haberlerin yayınlanmasını engelleme gibi bir görevinin olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Çoban, yapılan haberleri denetleme veya yayınlanmasını engeleme gibi bir yetkisi olmadığını belirterek, "Burada biraz günah keçisi gibi seçildik" diye konuştu.
"TBMM’YE VE MGK’YA SORULSUN..."
Çoban’ın avukatı ise davaya konu haberlerin ifade özgürlüğü kapsamında düşünülmesi gerektiğini belirterek, "Dava konusu yayınlarla devletin güvenliğinin ve menfaatini korunduğunu düşünmekteyiz. Savcıların yapması gereken bu iddiaları araştırmak olmalıydı. Fişleme haberlerinin yayınlandığı dönemde, CHP ve HDP milletvekilleri bu iddialarla ilgili Meclis’e soru önergesi sundu. Bu soru önergelerini ve cevaplarını TBMM’den celbini talep ediyoruz. Milli Güvenlik Kurulu’ndan(MGK) da dava konusu belgeleri kimin sızdırdığına ilişkin idari ve adli soruşturma başlatılıp başlatılmadığının sorulmasını istiyoruz" dedi. Mehmet Baransu’nun avukatı da müvekkilinin rahatsızlığından dolayı duruşmaya katılamayacağına dair dilekçe sundu.
MAHKEME TBMM VE MGK GENEL SEKRETERLİĞİ’NE SORDU
Mahkeme heyeti, TBMM’ye konuyla ilgili verilen soru önergeleriyle cevapların mahkemeye gönderilmesi için TBMM’ye müzekkere yazılmasına karar verirken, MGK Genel Sekreterliği’ne müzekkere yazılarak dava konusu belgelerin kurum dışına çıkarılması ile ilgili görevliler hakkında adli ve idari soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasına, soruşturma yapıldıysa belgelerinin mahkemeye gönderilmesine hükmetti.
BALYOZ MAHKEMESİ’NE "MGK KARARI VAR MI" SORUSU
Taraf Gazetesi’nde yayınlanan 481 sayılı MGK kararının, orijinal karar ile uyumlu olup olmadığı konusunda bilgi verilmesi için MGK Genel Sekreterliği’ne müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak söz konusu MGK kararının kamuoyunda "Balyoz Darbe Planı" olarak bilinen dava kapsamında elde edilen deliller arasında bulunup bulunmadığının sorulmasına, yargılama kapsamında özellikle bu belge açısından verilmiş bir gizlilik ve yayın yasağı gibi bir kısıtlama kararının bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi. Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçtiğimiz yıl hazırlanan ve Mehmet Baransu ile birlikte Taraf gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü Murat Şevki Çoban’ın da şüpheli olduğu iddianamede, Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı(MİT)’ihbar eden’ sıfatını taşıyor. İddianamede, Mehmet Baransu’nun 28 Kasım 2013 tarihli Taraf gazetesinde "Gülen’i Bitirme Kararı 2004’te MGK’da Alındı" başlıklı haberde nitelik itibari ile gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu(MGK) toplantısı kararını manşetten yayınladığı ve bu yayınlarını ilerleyen günlerde de devam ettirdiği belirtildi. Söz konusu haber metinlerinde MGK’nın 481 sayılı karar eklerinin bulunduğunu belirten savcılık iddianamesinde, gerçeğe aykırı yayın yapıldığını ifade etti. Taraf gazetesinin 2014 yılı Aralık ayındaki haberiyle Baransu’nun MİT Müsteşarlığı’nın mevzuata uygun olarak yerine getirdiği görevleri yasadışı fişleme faaliyetleri, MİT Müsteşarlığı’nı da yasadışı fişleme yapan bir kurum olarak gösterdiği, 2013 yılı Şubat ayında "MGK planı devrede" başlıklı makalesiyle de Baransu’nun mevcut olmayan bir plandan bahsederek kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ifade edildi. Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Murat Şevki Çoban’ın sorumlu yazı işleri müdürü olmasından kaynaklı, Baransu’yla birlikte devletin güvenliği veya iç-dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın yayın yoluyla ifşa ettikleri ifade edildi.
52 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ
MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri ifşa etmek suretiyle suç işledikleri kaydedilen şüphelilerin "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme" ve "MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarını işledikleri belirtildi. Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban hakkında 26’şar yıldan 52’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.