Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2008 14:59
İZMİR'de, ‘dur’ ihtarına uymayıp kaçtığı gerekçesiyle uyarı ateşi açan polis memurunun tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, polisi delilleri karatmakla suçladı.
Baba Tursun, polisin mahkeme dosyasında koyduğu fotoğrafta sağ ön koltuk üzerinde yer alan mermi çekirdiği gömleğinin, olaydan hemen sonra basın mensuplarının çektiği fotoğraflarda aynı yerde bulunmadığını, polisin böyle yöntemlerle delilleri karatmaya çalıştığını ileri sürdü. Polisin buradaki amacının oğlunun direk ve nişan alarak değil, seken ve ikiye ayrılan kurşunla öldüğünü ispatlamaya yönelik olduğunu söyleyen Mehmet Tursun, “Polis teşkilatıyla bir sorunlarının bulunmadığını, içlerine sızmış çetenin uzaklaştırılmasını istediklerini” söyledi.
Geçen Kasım ayında Bayraklı Semti Manas Bulvarı Tekel Depoları önünde meydana gelen olayda, iddiaya göre, devriye gezen polis ekipleri, Smyrna Meydanı'nda, şüphelendikleri 35 AL 9207 plakalı cipin sürücüsüne ‘dur’ ihtarında bulunmuştu. Polisin ihtarına uymayan ve içinde 3 kişinin bulunduğu cip, Bornova yönüne doğru kaçmaya başladı. Cipin peşine düşen polis, telsiz anonslarıyla kaçış güzergahı üzerinde önlem aldı. Tekel Depoları önünde barikat kuran polis ekiplerini de geçen cipe, uyarı ateşi açıldı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden, Tursun Hazır Giyim ve Tursun İnşaat firmalarının sahibi Mehmet Tursun'nun, Açık Öğretim Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencisi oğlu 20 yaşındaki Baran Tursun, önce yol ortasındaki ağaca, ardından da elektrik direğine çarparak durabildi. Ağır yaralanan sürücü Baran Tursun, ambulasla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Araçta bulunan Tursun'nun arkadaşları, 20 yaşındaki Atilla Doğan ve 20 yaşındaki Emre Ökçelik ise ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Hastanede çekilen beyin tomogrofisinde, başında mermi çekirdeğinin bulunduğu tespit edilen Baran Tursun, 5 gün süren yaşam savaşını kaybetti.
POLİS İÇİNDE ÇETE VAR
Emniyet Müdürlüğü Kriminal Laboratuarlarındaki incelemelerde Baran Tursun'un ölümüne neden olan merminin parçalandığı, bunun da bir yerden sekerek isabet ettiğini gösterdiği yönünde rapor verilmişti.
Konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkililerini delilleri karartmakla suçlayan Mehmet Tursun, Bayraklı Karakolu önündeki incelemeler sırasında cipte polisin olayı kendi lehlerine dönmesi için kurmaca fotoğraflar çekildiğini öne sürdü. Tursun, polisin mahkeme dosyasına koyduğu fotoğrafta sağ ön koltuk üzerinde yer alan mermi çekirdiği gömleğinin, olaydan hemen sonra basın mensuplarının çektiği fotoğraflarda aynı yerde bulunmadığını, polisin böyle yöntemlerle delilleri karatmaya çalıştığını ileri sürdü.
Medya takip firmalarıyla yaptıkları anlaşmalar çevçevesinde olayla ilgili yayınlanmış 480 bin fotoğrafı tek tek incelediklerini bunun sonunda da bu delilleri bulduklarını dile getiren Mehmet Tursun, “Polisin buradaki amacı oğlumun direk ve nişan alarak değil, seken ve ikiye ayrılan kurşunla öldüğünü ispatlamaya yönelik bir çabadır. Ama bunları gerçekleştiremeyecekler. Polis memurunu iki ay yatırıp çıkaramayacaklar” dedi. Tursun ayrıca, “Oğlumu toprağa verirken bana güvenmesini söyledim. Şimdi ölümünün 40'ıncı gününde bunun ilk taksitini ödüyorum. Olaydan sonra polis delilleri karartmıştır. Bizler bu delilleri, polis teşkilatının daha fazla yıpranmaması için ilk olarak Emniyet Müdürlüğü yetkililerine aracılar vasıtasıyla ilettik. İçlerine sızmış bu olayı kapatmaya çalışan çetenin ortaya çıkartılmasını ve görevlerine son verilmesinin ve yargılanmalarını sağlamalarını istedik. Ancak girişimlerimizden bir sonuç alamadık. O mermiyi koltuk üzerine bir polis memurunun koyma ihtimali yoktur. Bunu başlarında görevli müdürlerden başkaları yapamaz. Bu olayları da iki müdür gerçekleştirmektedir. Müdürlerin isimlerini de vakti geldiğinde açıklayacağım. Polisin içindeki bu çeteyi ortaya çıkarmak ailemizin en asli görevidir” dedi.
İÇİŞLERİ BAKANIYLA GÖRÜŞECEĞİZ
Pazartesi günü yapılacak duruşma öncesinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la görüşmeye çalıştıklarını söyleyen Mehmet Tursun, “Olaya müdahale eden ekiplerde görevli bir polis memuru can güvenliğinin sağlanması durumunda mahkemede tanıklar yapacağını bildirdi. Kendisinden bunu isteyeceğiz. Ayrıca tanık astsubayı da mahkemeye çağıracağım diğer bir kişi olacak” dedi.