Güncelleme Tarihi:
Şöhretten kaçtıkça daha çok şöhret kazanan graffitici Banksy, belki de sokak sanatçılarının en çok bilineni. Banksy, 1990’larda girdiği graffiti dünyasında 2000’li yıllarda stencil ile devam eden postmodern bir şehir kahramanı. Kırmızı pelerini ya da havalı otomobili yok, boyaları ve söyleyecek şeyleri var. Derdi, savaş, kapitalizm ve kurumlarla.
Ä°lk baÅŸlarda Bristol, ardından Londra ve zamanla dünyanın dört bir yanında duvarlara imzasını atan Banksy, New York’taki Metropolitan, Londra’daki Tate ve Paris’teki Louvre müzelerine sahte sakal ve pardesüyle sızmış, duvarlara bizzat eserlerini asıp, hatta bununla da kalmayıp bu esnada kendi videosunu çekip internete koymuÅŸ bir kahraman. Kimisine göre vandal, kimisine göre kabiliyetsiz bir taklitçi. Kesin olan bir ÅŸey varsa o da, kimliÄŸini açıklamaya pek niyeti olmayan bu sokak sanatçısının daha uzun zaman konuÅŸulacağı.Â
Londra’daki Bonhams müzayede evinde geçen perşembe yapılan açık artırmada Banksy’nin 17 çalışması satışa çıkarıldı. Satış sonucu heyecanla beklenen çalışmalardan 'Girl and Balloon'un 73 bin 250, 'Love is in the Air'in 87 bin 650 ve 'Leopard and Barcode'un 75 bin 650 Sterlin'e alıcı bulduğu gecedeki Banksy çalışmalarının toplam satış getirisi 397 bin 300 Sterlin oldu.
Çalışmaları müzayedelerde bugüne kadar 575 bin Sterlin'e kadar alıcı buldu. Banksy’nin çalışmalarına sahip hayranları arasında ünlü çift Brad Pitt ve Angelina Jolie, Jude Law ve ünlü popçu Christina Aguilera yer alıyor.
Banksy’nin kimliği hakkında birçok hurafe çıktı. Hatta Banksy’nin bir kişi değil, birden fazla graffiti sanatçısının oluşturduğu bir grup olduğu bile iddia edildi. 2008’de basına sızdırılan bir fotoğraf sonucu Banksy’nin gerçek kimliğinin Bristol doğumlu 34 yaşındaki Robin Gunningham olduğu iddiası bugüne dek en çok üzerinde durulan ihtimallerden biri oldu. Tahmin edebileceğiniz gibi, Banksy bunu ne doğruladı ne de yalanladı. Ama Banksy, Gunningham’i okuldan tanıyıp da "Çok iyi resim çizerdi, sonra izini kaybettik" yorumu yapanları cevapsız bırakmadı. Bu haberlerin hemen ardından, menajeri aracılığıyla "Çizimde iyi olan herhangi birinin Banksy olabilme ihtimali yok" yorumunu iletti.
Banksy’nin bugüne dek bizzat röportaj verdiği tek kişi Guardian Gazetesi'nden Simon Hattenstone. Hatta o röportajda bile Hattenstone, "Gerçekten Banksy olduğunu nasıl bilebilirim?" diye sorduğunda, "Bu konuda hiçbir garantin yok" cevabını almıştı. Bu röportajdan sonra şaşırtıcı sayıda sahte Banksy röportajı çıktı, bu röportajlar sorgulandı ve ardından yalanlandı ama ikinci bir yüz yüze görüşme gerçekleşmedi.
AZ DAHA OSCAR ALIYORDU
Eserlere verilen parayla ölçülüyorsa Banksy şöhreti çoktan yakalamış demektir. Perşembe akşamı Londra’da Bonhams müzayede evindeki açık artırma bunun en güncel kanıtıydı. Şöhret ölçütü bilinilirlikse, graffiti ya da stencil’in ne olduğundan bihaber insanlar Banksy sayesinde sokak sanatı takipçisi oluveriyorsa, cevap yine net. Banksy geçtiğimiz yıl yönetmenliğini yaptığı 'Exit Through the Gift Shop' ile 'En İyi Belgesel' kategorisinde Oscar’a bile aday oldu. Hatta neredeyse kazanıyordu. Kazansa ödülü almaya çıkar mıydı, yoksa yine nev-i şahsına münhasır numaralarından birini mi yapardı bilinmez. Peki şöhretin parametresi taklitler midir? Eğer taklitçiler, takipçilerin teminatıysa Banksy’nin sırtının yere gelmeyeceği kesin. Neden mi? Tanıştırayım, Hanksy. Kendisi Banksy’nin resimlerindeki karakterlerin yüzleri yerine Tom Hanks’in yüzünü yerleştiriyor. Şu ana kadar Tom Hanks’li onlarca Banksy, Chicago ve New York duvarını kapladı. Kaplayadursun... Bize, kimliğini gizledikçe şöhretine şöhret katan Banksy’nin bir sonraki vukuatını beklemek kalıyor.
Â