Banliyödeki tabular

LITTLE CHILDREN

Üst üste raflara sıra sıra dizilmiş rengarenk, çeşit çeşit porselen bebeklerin görüldüğü sahneyle açılan ve orijinal adı Little Children olan bir film ne anlatıyor olabilir?

Bu porselenlerin, bir pedofilin arzu nesnelerinin heykelcikleri olduğunu ilerleyen sahnelerde anlayacağız, ama aslında hem bu manalı açılış hem de Little Children adı, insanın, ne kadar büyürse büyüsün, çocuk kalacağının, yaşamla ancak çocuksu oyunlar oynayarak başa çıkabileceğinin ön göstergeleri.

Yetişkin de olsak çocuklardan farkımız yok ve her birimiz aslında yere düştüğünde tuzla buz olan o porselen bebekler kadar kırılgan ve hassasız. Nedenlerini filmden yola çıkarak anlayalım isterseniz.

PARKTA SEKS ODAKLI KADIN SOHBETLERÄ°

Tutku Oyunları, Hollywood'un uğrak yerlerinden biri olan, sıradan insanların yaşadığı bir Amerikan banliyösünde geçiyor.

Bu sıkıcı yerde çocuklarını parka götürdüklerinde buluşan annelerin tek eğlencesi sağı solu çekiştirip, dedikodu yapmak. Dedikodu malzemeleri arasında, bir gece önce seks yaparken uyuyakaldığında bunun farkına bile varmayan kendi kocaları ve parka çocuğunu getiren yakışıklı baba da var.

Güne gider gibi parkta buluşan bu kadınlar arasından çirkin ördek yavrusu misali sıyrılan, hayallerinin peşinden giderek güzelleşen annenin adı Sarah (Kate Winslet). Sarah'nın diğerlerinden farklı olduğunu kızına gösterdiği, daha doğrusu göstermediği ilgiden anlıyoruz. Çocuğuna yiyecek getirmeyi unutan tek anne o!

Diğer kadınlar, her ne kadar içleri gitse de, parka çocuğuyla gelen yakışıklı babayla sohbet bile etmiyorlar. Bu ahlak budalası tiplere inat olsun diye Todd adlı bu adamla tanışan ve parkın ortasında dudağına öpücük konduran, cesur kadın Sarah oluyor. Bu öpücük eşleriyle sorunlar yaşayan bu iki insanın yasak ilişkisinin başlangıcı zaten.

Sarah ve Todd kendi dünyalarında eğlenirken, diğer yanda mahallede çocuk tacizinden hapse girmiş Ronnie'nin dönüşünün getirdiği telaş, sıkıntı ve hoşgörüsüzlük var. Ronnie, artık normal bir yaşam sürecek izlenimi yaratsa da onunla ilgili olarak her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Onun hadım edilmesi gerektiğini düşünen sivri zekalılar bile var!

BÜYÜMÜŞLER AMA ÇOCUK KALMIŞLAR

Tutku Oyunları sağlam karakter çalışmalarıyla çıkıyor karşımıza.

Sarah ve Todd filmin en çocuk karakterleri. Yasak bir ilişkiye girecek kadar yetişkinler belki ama bu ilişkiyi oyuncak olarak görecek kadar da çocuklar.

Bu noktada filmin, ticari amaçlarla koyulduğu izlenimi veren Türkçe adında geçen tutku kelimesinin bu iki insanın aşkında yakından bile geçmediğini söylemem gerek. İki oyuncunun kimyası tutuyor ama aralarındaki tutkulu bir aşk değil, birlikte vakit geçirmenin, paylaşmanın, oynamanın verdiği çocukça bir keyif. Birlikte oyun oynamaktan hoşlanan iki iyi arkadaş gibiler sanki. Oyunlarının içinde cinsellik var ama tutku yok.

OÄžLUNA AÅžIK KADIN KOCASINA Ä°LGÄ°YÄ° AZALTIR MI?

Yönetmen Todd Field'ın en büyük başarılarından biri hikayenin merkezindeki iki ana karakter kadar yan karakterleri de başarıyla şekillendirmiş olması.

Todd ve Sarah kadar eşlerini de gerektiği kadar tanıyoruz. Özellikle de Todd'un güzel karısı Kathy'yi. Güzelliğe olan düşkünlüğü, çocuğuna olan hayranlığının bir nedeni. Oğlunu seyretmekten, hatta gece onunla yatmaktan alamıyor kendini. Oğluna aşık olan pek çok kadın gibi o da kocasını bir kenara itiyor.

Eve parayı getiren kimse otorite odur lafı burada kadın tarafı için geçerli. Faturalara müdahale eden hep Kathy oluyor. Patronlar çalışanlarıyla fazla yüz göz olmaz misali de gün içinde çocuğuna bakan kocasına akşam olduğunda fazla ilgi göstermiyor.

Todd'a oynayacak, oyalanacak, sözü geçirecek bir şey kalmayınca sonuç kaçınılmaz, Todd evde değil bahçede oynamayı tercih ediyor.

Bir yasak ilişki çevresinde hikayesi anlatılan dört insanın dışında mahalleye dönen pedofil Ronnie ve ona sürekli taciz eden eski polis de filmin iyi işlenmiş yan karakterleri arasında.

Ronnie, fedakar annesi, onların düşmanları ve tutucu kadınlar topluluğu Amerikan banliyösündeki bunalımlı, kasvetli yaşamın köşe taşları. Her biri filme büyük katkı sağlıyor.

İÇİNİZDEKİ ÇOCUK USLU MU?

Tutku Oyunları özellikle ilk yarısındaki aheste temposuyla ve belki de en olmadık zamanlarda ortaya çıkan dış sesle izleyende sıkıntı yaratacaktır. Bu yavaşlık ve durağanlık filmin tam da hedeflediği şey aslında. Çünkü hikayenin geçtiği Amerikan banliyösündeki yaşam aynen böyle; durağan, tekdüze, sıkıcı, tutucu. Bir türlü büyüyemeyen karakterlerin sıkılıp, isyan etmesinde, heyecanı başka şeylerde aramasında bu sıkıntılı atmosferin rolü büyük.

Tutku Oyunları insana pek çok duyguyu aynı anda yaşatıyor, düşündürüyor; Ronnie ve annesine bakıp sorunlu, sapık ruhlu insanlara ve yakınlarına karşı takınılan tavırlara, sıradan insanların hoşgörüsüzlüğüne üzülecek noktaya gelebilir; Sarah ve Todd'un hikayesinden yola çıkıp, evli bir kadın ve erkeğin aşkı başkalarının kollarında aramasında evlilikte yaşanan sorunların, sıkıntının ve özgür ruhun rolünü sorgulayabilirsiniz. Ya da tüm bunları her insanın içinde olan, ama kimilerinde korkudan sindiği için sessiz kalan, kimilerindeyse bir türlü uslanmak bilmeyen o küçük çocuğa bağlarsınız.
İşte Tutku Oyunları, Altın Küre'de adaylık alan, Oscar'da da değerlendirilmesi beklenen bu çok boyutlu senaryosuyla izleyenlere düşünecek, değerlendirecek pek çok şey sunuyor.

Yanında da Kate Winslet'ın, Oscarlar'da ıskalanmamasını dilediğim etkileyici oyunculuğunu hediye ediyor.

OSCAR ADAYLIÄžI UZAK DEĞİLÂ

Şu anda iki filmiyle birden (Tatil ve Tutku Oyunları) sinemalarda olan ve Tutku Oyunları'ndaki rolüyle Oscar'a aday olması beklenen Kate Winslet'ı daha yakından tanımak şart oldu. İşte size yetenekli ve güzel İngiliz oyuncuyla ilgili kısa ama enteresan notlar.

* Kate Winslet, oyuncu bir anne babanın kızı olarak İngiltere'de dünyaya geldi. İlk oyunculuk denemelerine büyükbabasının evlerinin arkasında kurduğu küçük tiyatroda başladı ve ilk rolünü de 5 yaşında bir okul piyesinde oynadı.

* Winslet'ın ilk büyük çıkışı ve onu tüm dünyaya tanıtan filmi Titanik oldu. Titanik ve Emma Thompson'ın En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar kazandığı Jane Austen eseri Aşk ve Gurur (Sense and Sensibility) filmlerindeki rolleri ile En İyi Kadın Oyuncu dalında iki kere Oscar'a aday oldu ama henüz heykelciği havaya kaldıramadı.

* İlk önemli filmi Titanik olarak kabul edilse de, bu filmden önce dünyaca ünlü yönetmenler Peter Jackson, Kenneth Branagh ve Ang Lee ile çalıştı.

* Winslet'ın şimdiye kadar oynadığı roller arasında eleştirmenlerce tam not aldığı en başarılı rolü Sil Baştan'da (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) canlandırdığı Clementine. Onu bir yıldız yapan diğer önemli filmleri de Jude Law ve Sean Penn ile beraber oynadığı Kralın Bütün Adamları (All the King's Men) ve John Turturro'nun yönetmenliğini yaptığı müzikal Aşk ve Sigara'ydı (Romance and Cigarettes).

* Winslet'ın diğer önemli filmleri arasında Jude, Hamlet, Hideous Kinky, Holy Smoke (Kutsal Duman), Quills (Düşlerin Efendisi), The Life of David Gale (Ölümle Yaşam Arasında), Finding Neverland (Düşler Ülkesi) sayılabilir.

* Leonardo DiCaprio ile çok sıkı bir dostluğu olan Winslet, People dergisi tarafından dünyanın en güzel 50 kişisi arasında gösterildi.

* Güzel oyuncunun Mia adında 7 yaşında bir kızı ve Joe Alfie adında 4 yaşında bir oğlu var.

* İlk kocası olan yönetmen asistanı James Threapleton ile Hideous Kinky adlı filmin setinde tanışmış olan Winslet şu anda yönetmen Sam Mendes ile evli.