Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2001 00:00
5 banka daha gitti. Bekleme odasında daha kimbilir kaç banka var bilinmiyor!Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun yerinde ABD hazinesi olsa dayanmayacak gibi. Allah'tan bankalar banka değil. Gerçek anlamda banka olsalar, bu kadar batak bankayı dünyanın en güçlü ekonomileri bile kaldırmaz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Engin Akçakoca dün Erdal Sağlam'la konuşuyordu. Son olarak el konulan 5 bankanın getirdiği yük yaklaşık 3.5 katrilyon.Yani 3 milyar dolar. Doğrudan bağlantılı bir hesap yapılamaz ama IMF'den dilenmekte olduğumuz son dilimin hemen hemen iki katı. Son olarak ürün fiyatlarına ve maaşlara düşündüğünden birkaç kuruş daha fazla zam yapan hükümet, hemen otoyol ve köprü geçişlerine zammı dayamıştı.Buradan gelecek paranın yaklaşık 30 trilyon lira olduğu söyleniyordu.Yani beş bankanın batığının yaklaşık 100'de biri.O yetmemiş bir de üstüne yurtdışına çıkışlarda 50 dolar ‘‘haraç’’ konmuştu. Oradan da en iyi tahminle 200 milyon dolar gelecekti. O da şu son 5 bankada batan paranın yaklaşık 15'te biri.Bu zamları yaparken ‘‘kentli’’ vatandaş ile ‘‘çiftçi’’ vatandaşı karşı karşıya getirmek için ‘‘ürün bedeli’’ diye zamları ve haraçları dayayan hükümet bakalım şimdi ne yapacak?Eğer bu işin acısını da bildikleri tek yol olan ‘‘otoyol zammı’’ ile çıkarmak istiyorlarsa, ‘‘otoyol ve köprü geçiş ücretleri’’ni yüz misli artırmaları gerekecek. Akçakoca'ya bir sualERDAL Sağlam, Engin Akçakoca ile konuşurken pek çok şey sordu da, çok önemli bir şeyi sormadı. Onun yerine ben sorayım:‘‘Sayın Akçakoca, bugüne kadar TMS Fonu'nca el konulan bankalarla ilgili yaptığınız takibatlar sonucunda şu an kadar bu bankalara borçlu olan şahıslardan, bankalardan, yasal sınırların üzerinde kredi kullananlardan ve bu bankaların batmasından birinci derece sorumlu olan sahip ve yöneticilerinden kaç lira tahsil ettiniz?’’Öyle ya, bunlar pek yakında zaten afla hapis cezalarından kurtulacaklar. Bari borçlarını ödesinler.BDDK Başkanı Sayın Akçakoca bu konuda bir küçük not yollarsa aynen aktaracağım. Uğursuz gökdelenEEE, bütün İstanbul'un ‘‘bad’’ duasını alırsan olacağı buydu. Bahsettiğim yer Gökkafes adıyla bilinen, İnönü Stadı arkasında her türlü kanun, yönetmelik oyuncağa çevrilerek dikilen yapı. Bu bina en olmayacak yerde, en olmayacak şekilde yükselirken, Mustafa Süzer Beyefendi, işi kitabına uydurarak ‘‘olmaz’’ı, ‘‘olur’’a döndürmüştü. Bu bina Süzer’e uğursuz geldi. O gökdelenden daire alanlardan ikisi Zafer Mutlu ve Dinç Bilgin’di.Onların da başı derde girdi.Ve şimdi de Süzer'in bankası elden gitti. Hapse girmesi an meselesi.İlle de ‘‘yalılar’’ uğursuz olacak değil ya, bazen de ‘‘gökdelenler’’ uğursuz oluyormuş. İtiraz geri alındıGEÇTİĞİMİZ günlerde Telekom Yönetim Kurulu için adı geçen Savaş Ünsal'a itiraz eden bir yazı yazmıştım. Haklı gerekçem vardı. Ünsal, Telekom'la davalık olan bir kuruluşun başındaki isimdi ve davalık olduğu kurumun başına gelmesi sakıncalıydı.Daha sonra Ünsal'ın yanıtını da yayınladım. Kimseyi temsil etmediğini, Telekom yönetimine girerse, Superonline'daki görevinden istifa edeceğini söyledi. Geçen gün Ünsal'la buluştuk ve konuştuk. Yıllarını yurtdışında geçirmiş, eğitimli bir Türk vatandaşı. Canada Bell adına Malezya Telekom'un kuruluşunu yapan ekipten.Daha sonra da yıllarca Telekom Malezya'da yöneticilik yapmış.Konusunda uluslararası bir uzman. Eşinin itirazlarına rağmen ülkesine faydalı olmak için geri geldiğini söylüyor ve eşi de doğruluyor. Kendisiyle ilgili olarak mevcut görevinden kaynaklanan bütün çekincelerimi geri alıyorum. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?‘‘Telekom'da ülkücü kadrolaşma’’ haberi yapanlar, Telekom'da yönetim değişikliğine karşı çıkmadıkları zaman.
button