Güncelleme Tarihi:
Raporun, Güvenlik Konseyi tarafından UNFICYP'in görev süresinin dolacağı 15 Aralık'tan önce görüşülmesi ve gücün görev süresinin 15 Haziran 2012'e dek uzatılması bekleniyor.
Raporun “iyi niyet misyonuna” ilişkin ilk bölümünde, Cenevre'de 7 Temmuz'da yapılan üçlü görüşmede liderlerin, müzakere sürecini yoğunlaştırma ve BM'nin rolünü güçlendirme konusunda anlaşmaya vardıkları anımsatılarak, Temmuz ayından bu yana temel konularda görüş birliği sağlanarak biraz ilerleme kaydedildiği belirtildi. Temmuz ayından bu yana liderlerin yoğunlaştırılmış müzakere sürecinde 19 kez biraraya geldikleri ve ana başlıklar üzerine odaklandıkları belirtilen raporda, “Bu dönemde ekonomi, AB ve iç güvenlik konularında önemli ilerlemeler sağlanılırken mülkiyet, toprak ve vatandaşlık konularında ise çok daha az ilerleme kaydedildi” denildi.
GREENTREE GÖRÜŞMELERİ
Genel Sekreter raporunda, 30-31 Ekim tarihlerinde New York'un Long Island bölgesindeki Greentree çiftliğinde yapılan görüşmelerine ilişkin olarak da, iki lideri Greentree'ye, Cenevre'deki üçlü görüşmelerin ardından yapılan müzakerelerin sonuçlarını değerlendirmek ve iki tarafın çözüm bulmaya ne kadar yakın olduğunu belirlemek amacıyla davet ettiğini ifade etti.
Greentree görüşmelerinde tarafların özellikle yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, toprak ve vatandaşlık konuları üzerine yoğunlaştıklarını belirten Genel Sekreter raporunda, “Greentree'deki görüşmelerde bir miktar cesaret verici ilerleme sağlandı, ancak tam görüş birliğine varılabilmesi için daha yapılacak çok şey var” diye yazdı.
Raporunda, iki liderin kendisine, bir çözüme ulaşılmasının mümkün olduğu inancını teyit ettiklerini belirten Ban, bu yüzden liderleri Ocak ayında yeniden Greentree'ye aynı formatta görüşmek üzere davet ettiğini bildirdi. Ban Ocak ayındaki yeni görüşmeye ilişkin olarak da, “Beklentim, çözümün bütün iç yönlerinin o zamana dek çözülmüş olmasıdır, böylece bu görüşmenin hemen ardından çoklu bir konferansa doğru ilerleyebilelim” ifadesini kullandı.
Ban raporunda iyi niyet misyonuyla ilgili olarak Güvenlik Konseyi'ne, Ocak 2012'deki üçlü görüşmeden sonra yeni bir rapor daha sunacağı bilgisini de verdi.
UNFICYP
Kıbrıs'taki BM Barış Gücü'nü (UNFICYP) ilgilendiren gelişmelerin ele alındığı raporda, UNFICYP'in 31 Ekim 2011 itibariyle 856'sı asker, 66'sı polis olmak üzere 922 kişilik personelinin bulunduğu bildirildi.
Genel Sekreter Ban raporunda, UNFICYP'in, “adadaki sükuneti korumada, iki toplum arasında işbirliği ve güven teşvik etmede önemli bir rol oynamaya devam ettiğini ve görev süresinin 15 Haziran 2012 tarihine kadar uzatılmasının iyi olacağını” dile getirdi.
UNFICYP'nin iki taraf arasındaki ara bölgede, istikrarı koruma ve barış sürecini destekleme görevlerini yerine getirmeyi sürdürdüğü belirtilen raporda, Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının, raporun yazıldığı dönemde UNFICYP ile iyi bir şekilde işbirliği yaptıkları, ayrıca ara bölgede iki tarafın askeri ihlallerinin azaldığı, ancak küçük çaplı bazı olayların da yaşandığı belirtildi.
Ayrıca iki tarafın 2008 yılından beri sürdürdükleri şekilde bu dönemde yine askeri tatkibatlarını karşılıklı olarak iptal ettikleri kaydedilen raporda, 11 Temmuz 2011'de Mari'deki (Zigi) Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) deniz üssünde meydana gelen ve 13 kişinin ölümüne ve pek çok kişinin de yaralanmasına neden olan patlamaya da değinildi. Patlama sonucunda Güney Kıbrıs'ta yaygın şekilde elektrik kesintilerinin yaşandığını hatırlatan Ban, bu trajedinin ardından Kıbrıs Türk tarafının Güney Kıbrıs'a elektrik vermeye başladığını da kaydetti.
Daha önceki raporlarda olduğu gibi adada kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi için uğraşan komitenin insani çalışmalarıyla ilgili bilgi verilen raporda, UNFICYP'in insani, sosyal, eğitimsel, kültürel, dini, ekonomik ve iki toplumu ilgilendiren diğer günlük konularda iki tarafa önemli yardımlarda bulunduğu belirtildi.
Raporda iki taraf arasında 7 geçiş kapısı bulunduğu anımsatılarak yeni geçiş kapılarının açılması konusunda iki taraf cesaretlendirildi.
Ayrıca bu raporda da “adanın kuzeyinde görev yapmak isteyen BM'nin yerel personeline mensup Rumların hareket serbestliklerinin Kıbrıs Türk tarafınca kısıtlandığı” yönündeki iddialar yine gündeme getirildi.
SONDAJ FAALİYETLERİ
Genel Sekreter Ban raporunda, Güney Kıbrıs'ın Eylül ayında adanın güneyinde hidrokarbon aramak için sondaj faaliyetlerine başlamasına da değinerek “Son dönemde adanın çevresindeki gelişmelerden dolayı Kıbrıs'ta gerilim arttı” diye yazdı. Rum yönetiminin sondaj faaliyetlerine Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye'nin, bu tür faaliyetlerin Kıbrıs Türk toplumunun adada ve çevresindeki doğal kaynaklardan istifade etme haklarını suistimal ettiği gerekçesiyle şiddetle karşı çıktığı da belirtildi.
Raporda daha önceki raporlarda yer alan Güvenlik Konseyi'nin 186/1964 sayılı kararına atıfta bulunulmadı. Rum gazeteleri Rum tarafının bu konuda rahatsızlık duyduklarını yazmışlardı.
Konsey'in Ban'ın raporu doğrultusunda bir karar tasarısı hazırlayıp 15 Aralık'tan önce bu tasarıyı kabul edip UNFICYP'in görev süresini yine 6 aylığına uzatması bekleniyor.