Bana 'yolsuzlukla mücadele etme' diyenler bile var

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kendisine 'yolsuzlukla mücadele etme' telkinleri yapıldığını açıkladı. Çiçek, "Allah'a bir can borcum var. Åžerefsiz bir hayat sürmektense, ÅŸerefli bir ölümü tercih ederim" dedi.ADALET Bakanı Cemil Çiçek, kaçak elektrikle mücadele çalışmaları sırasında öldürülen elektrik mühendisi Hasan Balıkçı'ya layık görülen "Uluslararası Dürüstlük Ödülü"nü verdiÄŸi törende, "yolsuzlukla mücadele etme" telkinleri aldığını açıklarken, "Allah'a bir can borcum var. Åžerefsiz bir hayat sürmektense, ÅŸerefli bir ölümü tercih ederim" dedi."Yolsuzlukla mücadelenin toplumsal talep haline geldiÄŸine inanmıyorum" diyen Bakan Çiçek, kendisinin yolsuzlukla mücadelesine "Bunları bıraksan, ileri gitmesen" telkinleri yapıldığını söyledi. Çiçek, "Yolsuzlukla mücadele çabamıza bir tek mektupla, telgrafla destek olmadı. DoÄŸru yapıyorsun diyen olmadı. Arkamda çok fazla kiÅŸi yok" dedi.Çiçek, "Fazla ileri gitmemeniz yönünde telkinler aldığınızı söylediniz. Bu telkinler arasında tehditler de var mı?" sorusuna "Fark etmez. Sonsuza kadar yaÅŸayacak deÄŸiliz. Allah'a bir can borcum var. Åžerefsiz bir hayat sürmektense, ÅŸerefli bir ölümü tercih ederim" yanıtını verdi.Åžanlıurfa'da 18 Ekim 2002'de kaçak elektrik kullananlara karşı verdiÄŸi mücadelede hayatını kaybeden elektrik mühendisi Hasan Balıkçı, "Uluslararası Dürüstlük Ödülüne" layık görülmüştü. Bu ödül Bakan Çiçek'in de katılımıyla düzenlenen törenle, Balıkçı'nın eÅŸi Åžengül Balıkçı'ya verildi. Çiçek törende yaptığı konuÅŸmada, Türkiye'nin yolsuzluÄŸa ağır bir bedel ödediÄŸini, bununla mücadelenin hukuk devleti ilkeleri içinde yapılacağını söyledi. Yolsuzlukla mücadele için kanunların önemli olduÄŸunu, ancak bundan daha önemli olanın "Kim ne yaparsa yaptığının yanına kar kalmayacağını bilmesi" olduÄŸunu söyledi. Çiçek, "Hiç kimse hesap vermekten kaçmamalıdır. Hesabını verebilmelidir. Açık toplumun gereÄŸi de budur. Avrupa BirliÄŸi'ndeki (AB) toplum yapısı da bunu gerektirmektedir" dedi.Ä°MTÄ°YAZLAR KAMUFLAJYolsuzlukla mücadelenin söylendiÄŸi kadar kolay olmadığını, bunun alışkanlıklardan kaynaklandığını, bu konuda atasözleri bile bulunduÄŸuna dikkat çeken Çiçek, şöyle dedi:"Devlet malını yemeyenin kötülendiÄŸi ata sözlerimiz var. Dürüst olmak yanlış gibi bir anlayışa sahibiz. Bu konudaki sıkıntıda anayasa ve yasalardan kaynaklanan hususlar da var. Ä°mtiyazlar yolsuzluÄŸun en önemli kamuflajıdır. Yolsuzluklarla mücadele için meslek birliklerinin biraya gelip miting yaptığını duydunuz mu? Ben duymadım. Bir bildiri yayınlandı mı? Hatta, bize verdiÄŸimiz bu mücadelede (ileri gitmeyin) ÅŸeklinde telkinler de yapılıyor. Biz bunu Türkiye için yapıyoruz. Yolsuzlukla mücadelenin toplumsal talep haline geldiÄŸine inanmıyorum." Türkiye'de her iÅŸi kestirmeden çözme çabasının bulunduÄŸunu, yasalara uyma yerine yasaların arkasını dolanma veya birilerini araya koyma çabası bulunduÄŸunu savunan Çiçek, şöyle devam etti:"YolsuzluÄŸu sadece keÅŸ para olarak görmeyin. Tavassut ve ricaları da düşünün. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Derbi maç izler gibi tribünden izlenmemeli. Yoksa daha çok görev ÅŸehidi veririz. Türkiye saydamlıkta ilk ona girmeli, 75. sırada yer almamalı. Bu beni rahatsız ediyor. Hepimizi rahatsız etmesi lazım" diye konuÅŸtu.Â