“Balyoz Planı” davasının bir sonraki duruşması 12 Ocak'ta
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2012 17:39
“Balyoz Planı” davasının bir sonraki duruşması 12 Ocak Perşembe günü yapılacak.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Albay Ender Güngör, iddianamede isminin sadece iki satırda yer aldığını söyledi.
Güngör, dijital verilerin sahtekarlık örneği olduğunu öne sürerek, “Bu belgeler sadece suç isnat etmek için hazırlanmıştır. Verilerdeki farklı yerlerde aynı imla hatalarının yapılması, bir komplonun göstergesidir” dedi.
Mahkeme heyetinden adalet istediğini belirten Güngör, “Hakkımdaki suçlamalar için iddianamede birlikte yer aldığım iki sanık serbestken ben neden tutukluyum? Ben sadece tutuklanmamın ne kadar adil olduğunu gözden geçirmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Albay Erhan Şensoy da hakkındaki suçlamaların gerçek dışı olduğunu ve sanal verilere dayandığını öne sürerek, “Sahte dijital verilerde imzam ya da parmak izim bulunmamaktadır. Suçlamalar asılsızdır ve bir komplonun ürünüdür. Yıllarca hukuka bağlı kaldım. 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu'da düzenlenen seminere katılmadım. Rüyamda bile görmediğim şeylerden tutuklandım” dedi.
Tümamiral Erdem Caner Bener
Tutuklu sanık Tümamiral Erdem Caner Bener ise savunmasına, “Dünyadaki en muazzam dijital veri sahteciliği yüzünden burada bulunmaktayız” diyerek başladı.
Bener, hükümeti devirme iddialarını şiddetle reddederek, darbe heveslisi bir subay olmadığını söyledi.
Hiçbir meslektaşının kendisine anayasaya aykırı teklif ya da imada bulunmadığını öne süren Bener, şöyle devam etti:
“Savcılıkta da suçsuzluğumu kanıtlamak için birçok belge ve delil sundum, ancak iddia makamı anlamamış ya da anlamak için gayret göstermemiş. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. 'Adalet mülkün temelidir' düsturundan yola çıkarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.”
Tutuklu sanık Albay Hakan Mehmet Göktürk de hakkındaki suçlamalara ilişkin tek bir delil olmadığını iddia ederek, dijital verilerde rütbesinin yanlış yazıldığını söyledi.
Dijital verilerde imla hataları bulunduğunu belirten Göktürk, “Kısa sürede yargılama yapılarak, mağduriyetimin giderilmesini ve asıl faillerin yakalanmasını talep ederim” diye konuştu.
Tutuklu sanık Tuğamiral İsmail Taylan da savunmasında, söz konusu belgelerde ismi geçtiği için tutuklandığını anlattı.
Taylan, belgelerde isminin geçmesinin suç olmadığını öne sürerek, “Çünkü ismi geçen bazı insanların ifadesi bile alınmadı. Belgeler yanlış ve komplolarla doludur. Tahliyemi ve ardından beraatimi istiyorum” dedi.
Savunma yapan diğer tutuklu sanıklar Albay Hüseyin Çınar, Albay İbrahim Özden Koçer ve Tuğamiral Fahri Can Yıldırım da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep ettiler.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarına ara vererek, duruşmayı 12 Ocak Perşembe gününe erteledi.
Güngör, dijital verilerin sahtekarlık örneği olduğunu öne sürerek, “Bu belgeler sadece suç isnat etmek için hazırlanmıştır. Verilerdeki farklı yerlerde aynı imla hatalarının yapılması, bir komplonun göstergesidir” dedi.
Mahkeme heyetinden adalet istediğini belirten Güngör, “Hakkımdaki suçlamalar için iddianamede birlikte yer aldığım iki sanık serbestken ben neden tutukluyum? Ben sadece tutuklanmamın ne kadar adil olduğunu gözden geçirmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Albay Erhan Şensoy da hakkındaki suçlamaların gerçek dışı olduğunu ve sanal verilere dayandığını öne sürerek, “Sahte dijital verilerde imzam ya da parmak izim bulunmamaktadır. Suçlamalar asılsızdır ve bir komplonun ürünüdür. Yıllarca hukuka bağlı kaldım. 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu'da düzenlenen seminere katılmadım. Rüyamda bile görmediğim şeylerden tutuklandım” dedi.
Tümamiral Erdem Caner Bener
Tutuklu sanık Tümamiral Erdem Caner Bener ise savunmasına, “Dünyadaki en muazzam dijital veri sahteciliği yüzünden burada bulunmaktayız” diyerek başladı.
Bener, hükümeti devirme iddialarını şiddetle reddederek, darbe heveslisi bir subay olmadığını söyledi.
Hiçbir meslektaşının kendisine anayasaya aykırı teklif ya da imada bulunmadığını öne süren Bener, şöyle devam etti:
“Savcılıkta da suçsuzluğumu kanıtlamak için birçok belge ve delil sundum, ancak iddia makamı anlamamış ya da anlamak için gayret göstermemiş. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. 'Adalet mülkün temelidir' düsturundan yola çıkarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.”
Tutuklu sanık Albay Hakan Mehmet Göktürk de hakkındaki suçlamalara ilişkin tek bir delil olmadığını iddia ederek, dijital verilerde rütbesinin yanlış yazıldığını söyledi.
Dijital verilerde imla hataları bulunduğunu belirten Göktürk, “Kısa sürede yargılama yapılarak, mağduriyetimin giderilmesini ve asıl faillerin yakalanmasını talep ederim” diye konuştu.
Tutuklu sanık Tuğamiral İsmail Taylan da savunmasında, söz konusu belgelerde ismi geçtiği için tutuklandığını anlattı.
Taylan, belgelerde isminin geçmesinin suç olmadığını öne sürerek, “Çünkü ismi geçen bazı insanların ifadesi bile alınmadı. Belgeler yanlış ve komplolarla doludur. Tahliyemi ve ardından beraatimi istiyorum” dedi.
Savunma yapan diğer tutuklu sanıklar Albay Hüseyin Çınar, Albay İbrahim Özden Koçer ve Tuğamiral Fahri Can Yıldırım da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep ettiler.
Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarına ara vererek, duruşmayı 12 Ocak Perşembe gününe erteledi.