Balyoz Davası'nda 'MOBESE' iddiası
Güncelleme Tarihi:
Bazı tutuklu sanıkların avukatı Mahir Işıkay, müvekkillerinin uydurma belgeler kapsamında yargılandığını belirterek bunları örneklendirdi. Işıkay, 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen Çarşaf harekat planında geçen Fatih Camii'ne yapılacak eylemden önce caminin çevresinde bulunan kameralarının durum tespiti yapılacağı iddiasına da değindi. Avukat Işıkay, Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğünden alınan yazıda MOBESE sisteminin 2005 yılından itibaren kullanılmaya başlandığı, 2003 yıllarında Fatih Camii'nde kameralı sistemin olmadığını belirtildiğini ifade etti.
"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 224 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davanın 49. duruşmasında Tümgeneral Hasan Fehmi Canan’ın avukatı aynı zamanda oğlu Mustafa Canan talepler kısmında söz aldı. Avukat Mustafa Canan, hakimlerin tanrının yeryüzündeki temsilcileri olduğunu belirterek, "Çünkü hakimler yeri gelir sanığa idam kararı verir, yeri gelir insanların özgürlüklerini elinden alarak müebbet hapis cezası verir. Ben sizin bundan sonra özenli kararlara imza atmanızı umut ediyorum. Ben tutuklu bulunan babamın avukatıyım. Beni babamdan ayrı bırakanlar her kim ise daha büyük ayrılıklar yaşamasını temenni ediyorum" dedi. Bu sözler üzerine izleyici sırlarından, "Amin", "İnşallah" seslerİ yükseldi. Avukat Mustafa Canan babasının tahliyesine karar verilmesini de istedi.
"BİR BAYRAĞI, BİR VATANI SAVUNUR GİBİ MÜVEKKİLLERİMİZİ SAVUNUYORUZ"
Davanın tutuklu sanığı Koramiral Kadir Sağdıç’ın avukatı Murat Ergün, "Ben sanıkların masum olduğuna, sahte ve düzmece delillere dayanılarak tutuklandıklarına inanıyorum. Sanıklar TSK mensubu askerler olmasalardı, bu belgelerle ve bu gerekçelerle tutuklanmazlardı. Ben ve diğer meslektaşlarım bir bayrağı, bir vatanı savunur gibi müvekkillerimizi savunuyoruz" diye konuştu.
AVUKAT, BAKAN BÜLENT ARINÇ’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Avukat Ergün, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bir televizyon programında yaptığı açıklamalara dikkat çekerek, "Arınç, toplu yargılamaların uzamasından, milletvekillerini tutukluluğundan, askerlerin toplu olarak tutuklanmasından toplumun ve kendilerinin de huzursuz olduğunu söyledi. Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in CMK 250’de değişiklik için çalışma yaptığını, CMK 250. ve 100. maddedeki katalog suçlara ilişkin tutuklamalarla ilgili değişiklik yapılacağını söyledi. Sanıklar lehine önemli bir gelişme bu. Sizin dayandığınız olan yasa maddesi değişiyor. Bu değişiklik yapılmadan siz uygulayın, sanıkları tahliye edin" diye konuştu.
"SOMALİ’DEN BİLE GERİYİZ"
Dünyada hukuka saygı ve adil yargılamada Türkiye’nin 154. sırada olduğunu vurgulayan Avukat Ergün "Yani yardım ettiğimiz Somali’den bile geriyiz. Yani ekmek bizde, adalet onlarda. Türkiye, uluslararası mahkemelerde mahkum oluyor. Hükümet de bundan rahatsız. Sanıkları sevdiği için değil, Avrupa karşısında bunlardan kurtulmak istiyor" diye konuştu. Avukat Ergün, "Ben sanıkların masum olduğuna sahte ve düzmece delillere dayanılarak tutuklandıklarına inanıyorum. Sanıklar TSK mensubu askerler olmasalardı, bu belgelerle bu gerekçelerle tutuklanmazlardı" dedi.
"MÜVEKKİLLERİM UYDURMA BELGELER KAPSAMINDA YARGILANIYOR"
Bazı tutuklu sanıkların avukatı Mahir Işıkay, müvekkillerinin uydurma belgeler kapsamında yargılandığını belirterek bunları örneklendirdi. Işıkay, 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen Çarşaf harekat planında geçen Fatih Camii’ne yapılacak eylemden önce caminin çevresinde bulunan kameralarının durum tespiti yapılacağı iddiasına da değindi. Avukat Işıkay, Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden alınan yazıda MOBESE sisteminin 2005 yılından itibaren kullanılmaya başlandığı, 2003 yıllarında Fatih Camii’nde kameralı sistemin olmadığını belirtildiğini ifade etti.
“Balyoz planı” soruşturması kapsamında serbest bırakılan Yüzbaşı Nail İlbey'in bu plan çerçevesinde yapılan keşif ve gözlem raporunu hazırladığının iddia edildiğini belirten Işıkay, bu raporda 2 kelimenin “YAKLAŞİMA” ve “ÖLÇÜLMİÜŞTÜR” şeklinde hatalı yazıldığını söyledi.