Güncelleme Tarihi:
BALYOZ Davası’nda, İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği mahkûmiyet kararı, Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nce onanarak kesinleşmişti. Anayasa Mahkemesi (AYM) sanıkların bireysel başvurusu üzerine adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermişti. Bunun üzerine davaya yeniden bakan İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bilirkişinin ‘Balyoz Harekât Planı’nın sahte olduğunu tespit etmesi üzerine 236 sanık hakkında beraat kararı vermişti.
SES KAYITLARI BOZMAYA DELİL
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, davanın sanıklarından Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’a verilen beraat kararını, ‘usul ve yasaya aykırı olduğu’ gerekçesiyle temyiz etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnameyi tamamladı. Başsavcılık tebliğnamesinde 7 sanık hakkındaki beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirildi. Tebliğnamede, Balyoz Davası’na konu olan ve 2003’te 1’inci Ordu Komutanlığı’ndaki seminerde yapılan konuşmalara dikkat çekilerek ses kayıtları suç delili gösterildi.
Tebliğname, temyiz incelemesini yapacak Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’ne gönderildi. Başsavcılığın tebliğnamesinin bağlayıcılığı bulunmuyor. 7 sanıkla ilgili son kararı Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi verecek. Daire yerel mahkemenin beraat kararını bozarsa dosya bu sanıklar için yerel mahkemede tekrar görülecek. Beraatlar onanırsa, dava 7 sanık yönünden de kesinleşebilecek.
AVUKAT TEPKİSİ: İKİNCİ PERDE
Balyoz davası avukatlarından Hüseyin Ersöz, ses kayıtlarının tek başına darbe ya da suç için anlaşma suçunu oluşturamayacağını belirterek, şöyle dedi: “Balyoz Harekât Planı’nın sahteliğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, yazılı bir metin olmaksızın bir darbe teşebbüsünün de söz konusu olamayacağını belirttik. Beraat kararının onanması için Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne savunmalarımızı sunacağız. Balyoz Planı’nın sahteliği tespit edildikten sonra, ortada bir darbe planı kalmadığına göre Çetin Doğan ve diğerleri hakkındaki beraat kararının bozulması mümkün değil. Yüzlerce subayın katıldığı seminerde bir darbe teşebbüsünün konuşulduğu ve yargılananların suç için anlaştığı isnadı da hayal ürünü bir iddianın 2. perdesi olacaktır. 15 Temmuz darbe teşebbüsü bize bir darbenin nasıl planlanacağını ve hayata geçirildiğini gösterdi. Darbe girişimi dururken kumpas davaları mağdurlarının yeniden gündeme taşınması ancak ve ancak FETÖ/PDY’nin propagandasına hizmet edecektir.”