Güncelleme Tarihi:
Ancak, Başsavcılığın bozma talebinin aksine Daire mahkumiyetleri onadı. Böylece, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tebliğnmadeki görüşüne ters çıkan karara Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda itiraz yolu açıldı. Gözler, Başsavcılığın, Kurul’da onama karalarına ve dijital delillere itiraz edip etmeyeceğine çevrildi.
BALYOZ Davası’nda “Dijital deliller güvenilir” diyen ve 237 mahkumiyeti onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, dijital delillere dayalı Askeri Casusluk Davası’nda da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aksi görüşüne rağmen 43 sanık hakkında verilen mahkumiyet ve beraat kararlarını onadı.
BAŞSAVCILIK: DİJİTAL VERİDEN BOZULSUN
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 55 sanıklı Askeri Casusluk Davası’nda 44 sanık için mahkumiyet 11 sanık için ise beraat vermişti. Mahkeme, askeri casusluk ve fuhuş suçlarından tüm sanıkların beraatine hükmetmişti. Kararın temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğname hazırlamıştı. Aralarında sanık Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de bulunduğu 13 sanığın örgütle irtibatının, diğer sanıklardan ele geçen dijital verilerde isimlerinin bulunmasına dayandırıldığı belirtilen tebliğnamede, “Bilgisayar kullanıcı adlarının başkaları tarafından kullanılması ve oluşturulması mümkündür” diyerek kararın bozulması istendi.
BALYOZ’DAN FARKLI TEBLİĞNAME
Başsavcılık, Balyoz Davası’nın aksine Askeri Casusluk Davası tebliğnamesinde, sanıkların “siyasal ve askeri casusluk” suçunu işlediklerinin sabit olmadığını ve davaya dayanak gösterilen dijital verilerin başkaları tarafından oluşturulabileceği gerekçesiyle 13 sanığın mahkumiyetlerinin bozulmasını talep etmiş oldu.
DAİRE ONADI
Daha önce Balyoz Davası’na bakacak Ergenekon Davası’nın da temyiz incelemesini yapacak Yargıtay 9. Ceza Dairesi de temyiz incelemesini tamamladı. Ancak, tebliğnamedeki dijital verilere ilişkin bu tespitin aksine Daire, aralarında sanık Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de bulunduğu 43 sanık hakkındaki mahkumiyet ve beraatleri onadı. Yürekli’nin 2 yıl 7 ay 20 günlük hapis ve davanın bir numaralı sanığı emekli Albay İbrahim Sezer’in 15 yıl 7 ay 14 günlük mahkumiyeti onandı. Dairenin oybirliği ile mahkumiyet ve baratlerini onadığı sanıklar şöyle:
“İbrahim Sezer, Yekdane Ebru Ercüment, Selim Topal, Kubilay Şükrü Özdemir, Hakan Çetinkaya, Burak Çetin, Mehmet Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak, Ekrem Saltuk Baysal, Tuna Erol, Alpay Aksu, Fahri Yavuz Uras, Mehmet Seyfettin Alevcan, Ali Haydar Eser, Tamer Karslıoğlu, Adnan Yılmaz, Hatice Şenay Sarıgöz, Bahattin Şen, Mehmet Bahri Toper, Hüseyin Akın, Mehmet Koray Eryaşa, Tamer Çetin, Yankı Bağcıoğlu, Zeki Mesten, Alper Eylem Ersoy, Cem Ciran, Engin Turan, Ebru Nilhan Bozkurt, Erkan Demir, Esin Tolga Uçar, Fırat Güner Harman, Özcan Erdemir, Yiğit Ali Adlığ, Tamer Zorlubaş, Necmi Yıldırım, Ahmet Yasin Erdoğan, Murat Önder, Hakan Özergün, Cemhan Katar, Yücel Çipli, Merdan Metin, Mehmet Aygün ve Şafak Yürekli”
2 SANIK ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİNDEN CEZALANDIRILSIN
Daire, sanıklardan İbrahim Sezer ve Zeki Mesten hakkında, “suç işleme amacıyla kurulmuş örgüte üye olma” suçundan verilen cezanın bozulmasına da karar verdi. Daire, bu iki sanığa “suç örgütünü yönetmek” suçundan daha fazla ceza verilmesini talep etti. Kararda, Sezer ve Mesten’in diğer örgüt üyelerini örgütün amaçları doğrultusunda sevk ve idare ettikleri, örgütün faaliyeti kapsamında yürütülen kişisel verilerin kaydedilmesi, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin, kaydetmek suretiyle ihlali ve devletin güvenliğine, iç, dış siyasal yararlarına ilişkin bilgiler ile açıklanması yasaklanan bilgilerin gizlilik, iş bölümü ve hiyerarşik bir düzen, disiplin içerisinde temin edilmesini ve buna ilişkin belge ve bilgi akışını sağladıklarının tüm dosya kapsamından anlaşıldığı belirtildi.
GİZLİ BELGE SUÇUNA BOZMA
Kararda, sanıklar İbrahim Sezer, Mehmet Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak, Mehmet Seyfettin Alevcan, Zeki Mesten, Yücel Çipli ve Merdan Metin hakkında devletin güvenliğine ilişkin belgelere karşı suçtan kurulan mahkumiyet hükümleri de eksik inceleme ve yetersiz gerekçe nedeniyle bozuldu.
Bu suçun oluşabilmesi için failin, gösterilen nitelikteki bilgileri temsil eden belge veya vesikaların üzerinde, yine maddede gösterilen kısmen veya tamamen yok etmek, tahrip etmek, sahtecilik yapmak, geçici de olsa tahsis oldukları yerden başka yerde kullanmak, hile ile almak veya çalmak şeklindeki seçimlik hareketleri gerçekleştirmiş olması gerektiği ifade edildi. Mahkumiyete esas alınan belge veya vesikaların hangilerine yönelik, maddede sayılan hangi seçimlik hareketlerin ne şekilde gerçekleştirildiğinin, gerektiğinde ilgili kurumlardan da araştırılarak belirlendikten ve dosyaya dahil edildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
1 SANIĞA ÖRGÜTE ÜYELİĞİ CEZASI VERİLSİN
Sanıklardan Mehmet Emre Sezenler hakkındaki “suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak” suçundan kurulan beraat hükmünü bozuldu. Sezenler’in suç örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgütün amaçları doğrultusunda temin ettiği belge ve bilgileri örgüt yöneticisi İbrahim Sezer ve örgüt üyesi Deniz Mehmet Irak’a ilettiğinin sabit olduğu vurgulanan kararda, bu nedenle Sezenler’in “suç örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekti ifade edildi.
ŞİMDİ NE OLACAK
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnameye ters çıkan karara Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda itiraz yolu açıldı. Başsavcılık itiraz yoluna başvurursa, Ergenekon ve Balyoz gibi Askeri Casusluk Davası’nda da tartışılan dijital deliller ilk kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (YCGK) önüne taşınmış olacak. Dosya ise kararı veren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkemenin aynen onanan mahkumiyet ve beraat hükümleri kesinleşti. Ancak, örgüt yöneticiliğinden cezalandırılması istenen iki sanık ve örgüt üyeliğinden beraat eden bir sanık yönünden mahkeme ilk kararında direnirse, dosya bu kez mahkemenin direnmesi üzerine Askeri Casusluk Davası YCGK’nın önüne taşınmış olacak.
İŞTE TEBLİĞNAMEDEKİ O BÖLÜM
“Zira bilgisayar kullanıcı adlarının başkaları tarafından kullanılması ya da oluşturulması mümkündür. Başkalarında ele geçen ve içeriğinde bu sanıkların adlarının geçtiği belgeleri sanıkların temin ettikleri, oluşturdukları, kaydettikleri ya da başkalarına transfer ettikleri dosya kapsamındaki deliller itibariyle sabit değildir. Bu nedenlerle 13 sanığın mahkumiyetlerine yeterli delil sayılabilecek herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Sanıklar açısından dijital verilerle ilgili suçların unsurları oluşmamıştır. Bu itibarla bu sanıkların yüklenen bu suçlardan beraatlerine hükmedilmesi gerekirken mahkumiyetlerine hükmedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.”
ASKERİ CASUSLUK DAVASINDA KİME NE CEZA VERİLDİ
Askeri Casusluk’ iddialarına ilişkin 20 Nisan 2011’de başlayan yargılama 15 ay sonra karara bağlandı. Aralarında Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de bulunduğu 55 sanık, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ceza yağdı. Mahkeme, askeri casusluk ve fuhuş suçlarından tüm sanıkların beraatine karar verdi. Davanın bir numaralı sanığı emekli Albay İbrahim Sezer, “örgütü üyeliği” suçundan 2 yıl 6 ay, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, “haberleşme gizliliğini ihlal” suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” suçundan 2 yıl 6 ay, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Sezer toplamda 15 yıl 7 ay 14 gün hapis ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek” suçundan 3 bin TL adli para cezası ile cezalandırıldı. Örgüt üyeliği, örgüte yardım, devletin gizli belgelerini temin etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek suçlarından 44 sanık hakkında ceza veren mahkeme, cezalarının infazından sonra ise denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verdi.
TUĞAMİRAL YÜREKLİ’YE 2 YIL 7 AY CEZA
Tutuksuz sanık Tuğamiral Şafak Yürekli ise ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün ve ‘yasaklanan bilgileri temin etmek’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Balyoz davasının da tutuklu sanığı Yürekli, toplamda 2 yıl 7 ay 20 gün hapis cezası aldı.
TÜBİTAK BAŞKANI ÇİPLİ’YE 13 YIL 6 AY
TÜBİTAK Güvenlik Daire Başkanı Yücel Çipli de ‘örgüt üyeliği’ suçundan 2 yıl 6 ay, ‘kişisel verileri hukuka aykırı kaydetme’ 1 yıl 15 gün, ‘devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek ve açıklanması yasak belgeleri temin etmek’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘kişisel verileri hukuka aykırı temin etmek’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ceza aldı. Çipli’ye toplamda 13 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verildi.