Güncelleme Tarihi:
231 kişi arasında Özden Örnek İbrahim Fırtına ve Engin Alan bulunurken geçen sene AYM’nin yeniden yargılanma kararıyla tahliye edilen Balyoz davası sanıkları ‘sabıkalı’ gözüküyor ve başvurdukları dilekçelerle adli sicillerinin düzeltilmelerini istiyordu. Balyoz davasında hüküm giydikten sonra hak ihlali gerekçesiyle tahliye edilen sanıklardan bazıları özel sektörde iş aradığını, ancak adli sicillerinde hükümlü görünmeleri nedeniyle adli sicil kaydı alamadığını dile getiriyordu.
ÇALIŞAMIYORLARDI
Hukukçular da, “Balyoz sanıkları arasında Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri’nin en iyi yetişmiş subay ve generalleri var. Birçoğu dava nedeniyle genç yaşta emekli olduğu ve hatta bir kısmı ordudan atıldığı için özel sektörde iş arıyorlar şimdi. Havacılar THY ve diğer özel havayolu şirketlerinde pilotluk, denizciler de deniz yolu taşımacılığında kaptanlık yapmak istiyorlar. Bu yönde girişimleri de oldu. Ancak, şirketlerin istediği uçuş ya da gemicilik sertifikalarını almak için ‘adli sicil’ kaydı gerekiyor” yorumlarıyla adli sicillerin silinmesinin önemini vurguluyordu.
"BUNLAR VATANA İHANETİN BELGESİDİR"
Dönemin Güney Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, adli sicil kaydını vatana ihanet belgesi olarak ömrünün sonuna kadar saklayacağını ifade ederek Hürriyet’e şunları söyledi: “Kimimize 20,18 yıl cezalar verildi. Hepimizin adli sicillerinde ilgili maddeye göre terörist olarak yer aldı. Bizi öyle bir duruma getirdiler. Özellikle genç emekli olan çok değerli pilotlarımız bırakın uçağı, aprona bile giremiyorlardı. Milyon dolarlık, çok önemli gemilere, denizaltılara komutanlık edenler yat kaptanı bile olamıyordu. Devlete karşı işlenen suçlara giriyordu.
Maalesef 7 kişi hariç bu engeller kalkıyor. Ancak bu ülkeye canımız pahasına hizmet etmişken o sabıka kayıtları vatana ihanetin belgesidir. Bunu şimdi silecekler ama kimi sağlığını, kimi hayatını kaybetti. Özgürlüğümüze kavuştuk ama işe bile giremedik. Yerel seçimlerde üzerimizde vesayet vardı, oy kullanamadık. Bizleri bu duruma düşürdüler. Şimdi bunu bize yapanlara hiçbir şey olmadı. Mahkeme başkanından, üyelere, savcılara hepsine şikayet dilekçesi verdik. Halen bunlarla ilgili bir işlem yapılmadı, umarım yapılır.”
"BİZLER NEDENİYLE TÜRKİYE KUMPASI TANIDI"
Balyoz davasından 3.5 yıl hapis yatan eski İskenderun Üs Komutanı emekli Tuğamiral Mehmet Fatih İlğar ise şu değerlendirmede bulundu: “Uzun süren bir haksızlık hukuksuzluk döngüsü nihayet sönümlenerek 7 arkadaşımız hariç beraatle neticelendi. Ancak bizler için bu haksızlığın hukuksuzluğun neticelenmesi 7 arkadaşımızın, komutanımızın beraatiyle olacak. Bu süreçte çok örselendik, onurumuzla şerefimizle oynandı. Bir yerde mücadele ederek buraya gelindi. Biline ki bizler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Mesleklerimiz elimizden alındı, ailelerimiz acı çekti, hasta olanlar, hayatını kaybedenler oldu. Şunu belirtmek isterim ki: elimizde olan tek bir şey var… Türkiye bizlerin nedeniyle kumpasın ne olduğunu öğrenmiş oldu. Bizler argüman olduk. Türkiye kumpasla tanıştı. Bizler beş yıl cezaevinde acı çektik ama tek övüncümüz Türkiye bu adaletsizlikle tanıştı, yüzleşti. İnsanlar sahte delillerle çürütülemez, bu da görüldü. Bizlere bu muameleyi reva görenler, hak ettikleri cezayı mutlak suretle görmeliler. Bu sürecin sonunda arkadaşlarımızın bazılarına kanuni hak dolayısıyla rütbeleri iade edildi. Beklentim odur ki kurumumuzun bu arkadaşlarımız hakkındaki niyetinin YAŞ kararlarıyla teyit edilmesi. Bu haksızlığın hukuksuzluğun teyit edilmesi ve hak ettikleri rütbelere kavuşması…”